Dünyanın en güzel 8 deniz feneri oteli

Bu listede bulunan deniz fenerlerinin hepsi birbirinden güzel ve kendilerini özel kılan farklı özelliklere sahip. Tek ortak noktaları ise azgın denizlerde yol alan denizcilere asırlardır kılavuzluk etmeleri. Zamanın getirmiş olduğu modernleşmeye kapılan bu deniz fenerlerinin otel olmuş halleri ise oldukça etkileyici. İşte dünyanın en güzel deniz feneri otelleri….

Fotoğraflar: Alamy

Krakenes Feneri, Norveç
Yemyeşil kayalıkların üzerine kurulmuş olan Krakenes feneri ilk kurulduğu 1906 yılından bu yana Kuzey Denizi’ndeki denizcilere yol gösteriyor. Krakenes, Norveç’in batı kıyısındaki Vagsoy Adası’nın kuzeybatı ucunda, keskin kayalıkların 42 metre üstünde kurulmuş bir yer.

1945 yılında, İkinci Dünya Savaşı’nda müttefik kuvvetlerin hava saldırısında darmaduman edilen Krakenes, daha sonra aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş.

12 deniz mili öteden görülebilen bombardıman mağduru Krakenes Feneri’nde bugün bir balayı süitinin yanı sıra beş adet çift kişilik yatak odası, mutfak, banyo, yemek ve oturma odaları bulunuyor. Hemen yakınındaki küçük köyse, eski kayıkhaneleri, şapeli ve yel değirmenleriyle 17. yüzyılın izlerini taşıyor.

Rua Reidh Feneri, İskoçya
İskoçya’nın sonu gelmez tepeliklerinin Atlantik Okyanusu’yla birleştiği noktada yer alan Rua Reidh Feneri’nin inşasını, ilk olarak dönemin ünlü İskoçyalı deniz feneri mimarı David Stevenson önermiş. Ancak feneri inşa edense oğlu David Alan Stevenson olmuş.

74 yıl boyunca görevlisiyle birlikte sisli Kuzey Denizi’nde gemilere kılavuzluk eden Rua Reidh Feneri’nin personel evi, 1986 yılında fenerin otomatiğe çevrilmesiyle misafirhaneye dönüşmüş. Oldukça izole bir bölgede yer alan fenere, en yakın yerleşim birimi ise arabayla 45 dakika uzaklıkta bulunuyor.

Dört yatak odasına sahip Rua Reidh Feneri’nin en güzel yanlarından biride, bir sabah uyanıp da yatak odanızın penceresinden okyanusa baktığınızda balinayla karşılaşma ihtimali. Eğer şansınız varsa kış aylarında Kuzey Işıkları'nı da seyredebilirsiniz.

Heceta Head Feneri, Amerika
ABD’nin batı kıyısındaki Oregon Eyaleti’nde bulunan Heceta Head Deniz Feneri’nden Pasifik Okyanusu’nu izleme şansınız bulunuyor. 121 yıllık bir geçmişe dayanan deniz fenerinin temeli 1892 yılında atıldı, 1894 yılında ise etrafı aydınlatmaya başladı.

Adını, 18. yüzyılda kuzey Pasifik kıyılarını keşfeden İspanyol Kaşif Bruno de Heceta’dan alan fener, 2011 yılında iki yıl süren restorasyon sürecine girdikten sonra yeniden hizmete açıldı.

ABD’nin Ulusal Tarihi Binalar Listesi’nde yer alan binalardan biri olan Heceta Head Feneri’nin uçsuz bucaksız Pasifik Okyanusu’na bakan ve eskiden fenerin bekçilerinin kaldığı bembeyaz ahşap binası filmlerde gördüğümüz türden bir okyanus evi.

Ayrıca Heceta Head’in, ABD’de bugüne kadar en çok fotoğraflanan deniz feneri olduğu belirtiliyor. 15 kişiyi ağırlayabilen evde beş adet banyo ve tam donanımlı bir mutfak var.

Harlingen Feneri, Hollanda
Hollanda’nın Harlingen şehrindeki limanın göbeğinde bulunan Harlingen Deniz Feneri, izole mekanları sevmeyenler için alternatif bir yer. Köklü bir denizci ve balıkçılık tarihi olan Harlingen, Wadden Denizi kıyısında yer alan, limanı ve tipik binalarıyla tam bir Hollanda denizci şehri.

Geçmişi 12. yüzyıla kadar giden şehir, bugün Hollanda’nın önemli ticari limanlarından biri. Harlingen Feneri de 1750 yılında yapılmış bir yer. Yani tam olarak 265 yıl önce…

Yıllar içinde birçok kez restorasyon geçirmiş bu eşsiz fener 1998 yılından bu yana otel olarak hizmet veriyor. Harlingen Feneri, diğerlerine göre oldukça küçük, sadece iki kişiyi ağırlayabiliyor.

Etrafı tamamen camla kaplı kuledeki salon 360 derecelik panoramik bir manzaraya sahip.

St. Catherine’s Point Feneri, İngiltere
İngiltere’nin en denizci adası Isle of Wight’de bulunan St. Catherine’s Point Feneri’nin otelinin adı Landward Cottage. 1875 yılında inşa edilen bu deniz feneri 1943 yılında Almanların bombardımanı sonucu harap olmuş ve o sırada çalışan üç görevlisi de hayatını kaybetmiş.

Olaydan sonra ise deniz fenerinin perili olduğu iddia edilmiş. Hatta iddialara göre özellikle lambaların bulunduğu bölümde sürekli kapıları çarpan, birbirleriyle bağırarak konuşan bir hayalet aile yaşıyormuş. Ancak bunlar söylenti.

Deniz feneri 1997 yılında otomatiğe dönüşüp de yoldaşının onu terk etmesiyle bir pansiyona dönüşmüş. Etrafında İngiltere manzarasının hakim olduğu kilometrelerce yürüyüş yolları bulunan bu yer kesinlikle görülmeye değer.

Molja Feneri, Norveç
150 yıldır Norveç'teki Alesund Limanı'nda denizcilere kılavuzluk eden Molja Feneri'nin iç tasarımı, Oslo'daki Opera Binası ve New York'taki 11 Eylül Müzesi'ni yapan Norveçli mimarlık firması Snøhetta'ya ait.

İki katlı binanın bir katında yatak odası diğer katında da banyo bulunuyor. Molja Feneri de Harlingen gibi şehrin göbeğinde ama yine de sakin bir ortam olarak biliniyor. Limanın hemen girişinde bulunduğundan şehre gelip giden gemileri de mükemmel bir noktadan izleyebiliyorsunuz.

Deniz feneri 100 yıldan fazla süre hizmet ettikten sonra bugün, yine 100 yıldan fazla geçmişe sahip 46 odalı Hotel Brosundet'in 47'inci odası olarak hizmet veriyor.

West Usk Feneri, Galler
Galler'in güneyindeki Newport şehri yakınlarında, Usk Nehri'nin Bristol Kanalı'na döküldüğü noktada bulunan West Usk Feneri, ülkenin tarihi hazinelerinden biri.

1821 yılında, West Usk'tan başka 21 deniz feneri daha inşa eden İskoçyalı inşaat mühendisi James Walker tarafından yapılmış. 17 metrelik kulesiyle West Usk Deniz Feneri, bugüne kadar medyada en çok görünen deniz fenerlerinden biriymiş.

Ayrıca burası Cosmopolitan dergisi tarafından “İngiltere'nin en romantik deniz feneri” olarakta seçildi…

Saugerties Feneri, Amerika
Bu deniz fenerinin Manhattan'dan arabayla sadece iki saat uzaklıkta. Kırmızı tuğladan yapılan binası, önünde cam gibi uzanan nehir ve etrafını saran orman içindeki yürüyüş yollarıyla başka bir dünyaya ait gibi Saurgeties Feneri. Hudson Nehri kıyısında, suni bir adacık üzerinde bulunan Saugerties Deniz Feneri, 1869 yılında inşa edilmiş bir yer. Ayrıca 1956 yılında otomatiğe dönmüş. Bugün iki odası ve mutfağıyla hizmet veren deniz fenerinde bir de müze bulunuyor.

Bu kasabada ölmek yasak!
Longyearbyen, Norveç’te bulunan bir kasaba. Bu kasabada ölmek yasak. Mezarlığa yeni cenaze alımı da yıllar önce durdurulmuş durumda. Bu ilginç uygulamanın sebebi ise yıllar öncesine dayanıyor. Detaylar için videoya tıklayınız...