Erdoğan GÜMÜŞ / Instagram: @erdogangumus1 | Fotoğraflar: Gülcan Acar
Doğa tutkunları için yeryüzü cenneti! Şehrin keşmekeşinden uzaklaşmak istiyorsanız tam zamanı...
Sonbahar mevsiminde bulunduğumuz ve yazdan kalma sıcakların bedenimizi ısıttığı günleri yaşarken, büyük şehirlerin keşmekeşinden biraz olsun uzaklaşmak için en güzel adres Yedigöller. Burası doğanın bütün renklerini barındıran görüntüsüyle, insanların üzerinde huzur verici bir etki bırakıyor. İşte size sakin bir hafta sonu için Yedigöller gezi rehberi...
Sonbahar mevsiminde bulunduğumuz ve yazdan kalma sıcakların bedenimizi ısıttığı günleri yaşarken, büyük şehirlerin keşmekeşinden biraz olsun uzaklaşmak için en güzel adres Yedigöller. Burası doğanın bütün renklerini barındıran görüntüsüyle, insanların üzerinde huzur verici bir etki bırakıyor. İşte size sakin bir hafta sonu için Yedigöller gezi rehberi...
Fotoğraflar: Gülcan Acar
Fotoğraflar: Gülcan Acar
Güneş, kayın ağaçlarının dökülmeye direnen, sarıdan turuncuya renk cümbüşüne dönüşmüş son yaprakları arasından süzülürken, bir taraftan gülümsemesiyle yürüyüşümüze eşlik ediyor, bir taraftan da mevsimin sürprizlerinden birini yaşatıyordu biz doğaseverlere…
Diğerinde ise; bir zamanlar iyilik perilerinin yurdu olan Yedigöller’de Bolu Beyi’nin oğlu avlanırken beyaz bir güvercin peşine düşmüş. Tam yayını gerip güvercini vuracağı anda güvercin, dünya güzeli bir kıza dönüşmüş. Kızın güzelliği karşısında aklı başından giden oğlanın, yayı geren parmakları gevşeyivermiş, ok da hedefine ulaşıp peri kızının kalbine saplanmış.
Değil iki efsane, yedi efsaneye rastlamıştım o gün Yedigöller’de... Peki bunlar neler, diye merakla sorduğunuzu duyar gibiyim; İncegöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, Kurugöl, Deringöl, Seringöl ve Büyükgöl diye adlandırılmış birbirinden güzel yedi göl, yedi efsaneydi bana göre... Bir de anlatır mısın, derseniz cevabım şöyle olacaktır: “Anlatılmaz yaşanır!” Gitmek, görmek, yaşamak en iyisi…
Yedigöller’in zengin orman örtüsü içinde yürüyüşümüz, gölleri çevreleyecek şekilde planlanmıştı… Yürüyüş esnasında orman örtüsündeki, renk geçişleri, sessiz ve sakin ortam, tatlı bir heyecan yaratıyordu bedenimizde ve ruhumuzda.
Milli Park’ta 1500 metre mesafede sıralanmış irili ufaklı 7 göl bulunuyor. Bu göller aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde yer alıyor. Göller yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı. Platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl’dür.
Başlıca ağaç türleri olan kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, ıhlamur, titrek kavak, sarıçam, karaçam, köknar, fındık bunlardan bazıları. Bölgede ayı, domuz, kurt, tilki, sancar, sincap, geyik, karaca, tavşan, yabani ördek, yabani güvercin ve keklik gibi yaşamını sürdüren yaban hayatı türleri de yer alıyor.
Olağanüstü bir güzelliğe sahip Yedigöller, yılın 365 günü tam bir doğa harikası olarak nitelendirilebilecek özellikler sergiliyor. Sonbahar mevsiminde renk cümbüşü daha fazla ortaya çıkıyor. Bu nedenledir ki, son yıllarda özellikle de sonbahar mevsiminde yoğun ziyaretçi akınına uğruyor. Yalnız yılın bu zamanı da size harika kareler sunacak...
Sessiz ve sakin ortamı, muhteşem manzarası, doğa yürüyüşü yapmaya elverişli arazi yapısı, şelaleleri, zengin bitki ve yaban hayatı, piknik yapmaya elverişli alanlarıyla, dinlenmek, spor yapmak gibi rekreatif faaliyetler açısından ideal bir ortama sahip.
Eeee, bir de sosyal iletişim ağlarının etkisinden olsa gerek neredeyse yediden yetmişe herkesin olmazsa olmaz hobilerinden birisi de fotoğraf çekmek ya; ister profesyonel olsun isterse amatör tüm fotoğraf tutkunları için her mevsim vazgeçilmez adreslerden biri yine Yedigöller. Bütün bunların yanı sıra doğaseverler için ayrılmış kamp yerlerinde çadırla ya da karavanla kamp yapmaya elverişli hâle getirilmiş olması da cazibesini bir kat daha artırıyor buranın. Ayrıca özel bir işletme olan Habitat Mesire’de bungalov tarzı evlerde konaklama imkânı bulunuyor.