Sevda SERBEST / Instagram: @kesfettik | Fotoğraflar: Alamy, Sevda Serbest

Haber Giriş: 03 Haziran 2019 - 07:46 | 03 Haziran 2019 - 07:46

Bayram kalabalığından uzak sessiz sakin adresler! Hepsi Türkiye'de...

Ramazan bayramı tatilinin dokuz gün olmasıyla pek çok kişi bu arayı şehirden uzakta, yeni yerler keşfederek ya da dinlenerek geçirecek. Uzun tatiller güzel ama herkes tarafından tercih edilen rotalarda olmak bazen bayram tatilinden alınacak tadı fazlasıyla eksiltiyor. Restoranlarda kuyruk beklemek, fırınlarda biten ekmekler, daracık sokaklarda kalabalıktan yürüyememek bu özel fırsatlarda enerjimizi sömürebiliyor. Bu nedenle hem farklı hem de klasik tatil bölgelerine göre daha az popüler ve sakin olan 5 ayrı rota önerim var. İşte detaylar…

Ramazan bayramı tatilinin dokuz gün olmasıyla pek çok kişi bu arayı şehirden uzakta, yeni yerler keşfederek ya da dinlenerek geçirecek. Uzun tatiller güzel ama herkes tarafından tercih edilen rotalarda olmak bazen bayram tatilinden alınacak tadı fazlasıyla eksiltiyor. Restoranlarda kuyruk beklemek, fırınlarda biten ekmekler, daracık sokaklarda kalabalıktan yürüyememek bu özel fırsatlarda enerjimizi sömürebiliyor. Bu nedenle hem farklı hem de klasik tatil bölgelerine göre daha az popüler ve sakin olan 5 ayrı rota önerim var. İşte detaylar…

Deniz severler için: Datça
“Tanrı sevdiği kullarını Datça'ya gönderir” demiş bir Yunan filozofu. Yeşilin ve mavinin her tonuyla buluşmak hem de kalabalıktan uzak kalabilmenin adı Datça.

Öyle sessiz ve bakir koyları var ki, hâlâ kimi zaman tüm koyda sadece siz olabiliyorsunuz. Datça'nın hem kuzey hem de güney tarafında onlarca koy veya bük mevcut.

Yarımadanın kuzeyi yani Gökova körfezine bakan kısmında yerleşim daha az, karayoluyla ulaşmak da pek mümkün olmadığı için çoğunlukla Mavi yolculuk yapan teknelerin uğrak yerleri.

Değirmen Bükü, Murdala, Mersincik, Alavara, Çakal koylarında kalabalıktan uzak bir tatil yapabilirsiniz.

Datça yarımadasının Akdeniz’e bakan kısmında ise yan yana bükler bulunuyor.

Bunların bir kısmına araçla ulaşım veya Datça’dan kalkan günübirlik motorlarla ulaşmak mümkün.

Datça’dan batıya yani Knidos‘a doğru giderken sırasıyla, Kargı Koyu, Akvaryum Koyu, Domuzçukuru, Hayıtbükü, Ovabükü, Palamutbükü aradığınız sakinlik için birebir.

İnzivaya çekilin: Doğanbey Köyü
Aydın'nın eski Rum köyü olan Doğanbey Köyü'nde doğanın kokusuna ve rengine âşık olacak ve köyün iyi gelen enerjisiyle yumuşacık olacağınıza eminim.

Tüm tatil aktivitelerinden, ses ve gürültünden uzak, bir iki restoran ve tek kafesiyle ruhunuzu dinleyebileceğiniz bir köy burası.

Sınırlı sayıda konaklama alanı bulunduğu için önceden yerinizi kesinleştirmenizi öneririm.

Bisiklet ve yürüyüş severler için Doğanbey köyünün hemen Dilek Yarımadası Milli Parkı sınırlarında olduğunu da belirteyim.

Buradaki bitki ve hayvan çeşitliliği şaşırtacak düzeyde zengin. Hem belki çok yakınındaki Karina sahilindeki balıkçılarda günü batırmak isteyebilirsiniz.

Yeşile doymalık: Susuz Yaylası
Karadeniz yaylaları son dönemlerde oldukça popüler. Fotoğraflarda gördüğümüz o sonsuz yeşil, sis ve bulutlara özellikle bayram tatillerinde yoğun insan kalabalıkları karışıyor. Bu kez nispeten diğer yaylalara göre daha az popüler olan Giresun yaylalarını keşfetmeye ne dersiniz? Giresun'da içlerinde en meşhur olanları Kümbet ve Bektaş olmak üzere pek çok doğa harikası yayla var.

Toprak ve alt kısmı zaman zaman uçurum olan orman içindeki yollardan geçerek tam bir masal diyarına adım atacağınız Susuz yaylası ise dinginlik ve doğayı en yalın haliyle hissedebileceğiniz bir yayla. Yaylanın düzlük kısmında büyük çoğunluğu ahşap olan evler ve yaylanın iki yanında birbirinden güzel manzaralar var.

Kültür gezisi olsun diyenlere: Hattuşaş Antik Kenti /Çorum
Kültür, tarih, arkeoloji severler için çok popüler olmayan ancak değeri çok önemli olan bir başka rota. Çorum'da Unesco Dünya Mirası Listesi’nde müthiş bir antik kent var.

Merkeze 80 km uzaklıktaki Hattuşaş Antik Kenti, zamanında Hitit devletinin merkez noktası ve başkentiydi.

1834 yılında yabancı bir arkeolog tarafından keşfedilmiş bu kent kazılarında Frig, Asur, Hitit, Hatti, Bizans, Galat ve Roma döneminden kalma kalıntılara da rastlanmış.

Hitit tarihi hakkındaki araştırmalar hâlâ sürmekle birlikte uzmanlar Hititlerin savaşmadan diğer medeniyetlere entegre olduklarını düşünüyor.

Hitit uygarlığı MÖ 18. yüzyıldan başlamış ancak MÖ 1190 yılına gelindiğinde kaybolmuş.

Bin tanrı ve tanrıçaya ibadet eden Hitit ulusunda kadınlarla erkekler eşit statüde olduğu araştırmalarla ortaya çıkarılmış. Bu antik kent sizi tam bir zaman yolcuğunun ortasında bırakacak.

Doğunun gizemi: Elazığ
Uzun tatillerde Doğu ve Güneydoğu şehirleri oldukça kalabalık olabilir. Özellikle bölgenin popüler şehirlerine göre daha az turistik, daha sakin ve keşfedilecek pek çok özelliği olan Elazığ ise tam olmanız gereken şehir.

‘Gakkoşlar’ diyarı Elazığ, Harput Kalesi'nin eteğine kurulmuş, Doğu Anadolu'unun en önemli kentlerinden biri. Elazığ'da uygarlıklar, doğa ve lezzet dünyasının tam ortasında bir tatil geçirmeniz mümkün. Harput Kalesi'nden, eski Elazığ evlerine gezerken bu şehrin zengin tarihine müthiş bir yolculuk yapacaksınız.

Doğaya adım atmak içinse Hazar Gölü başlı başına yeter ama Buzluk mağarası ve Hazerbaba Mağarası da görülmeye değer. Elazığ'ın pek de popüler olmayan ama keşfettikçe farkına varacağınız mutfak kültürü içinse hem merkezdeki kapalı çarşıyı, hem de civardaki üzüm bağlarını görmelisiniz. Ayrıca Elazığ'ın yerellerine misafir olmaktan ve o ustalıkla pişen yemeklerden tatmaya çekinmeyin derim. Daha fazla bilgiye www.kesfettik.com blog adresinden ulaşabilirsiniz.