Balıkları âşık, insanları mutlu yüzen cennet

Yılın her ayı sıcak olan ülke ikliminin canlılar üzerindeki etkisi büyük. İnsanları güler yüzlü, balıkları ise sırılsıklam âşık... Adaya her yıl 1 milyon dalgıç gidiyor. Ben de onlardan biriydim, dokuz gün bu eşsiz coğrafyadaydım.

Güneydoğu Asya’nın zaman zaman ütopik olduğunu düşündüren bu ülkede tam 7 bin 17 tropik ada bulunuyor. Dünyanın en uzun kıyı şeridine sahip 5. ülkesi. Luzon, Visayas ve Mindanao adaları en önemlilerinden.

Başkent Manila ise 12 milyonluk nüfusu ile ülkenin en büyük şehri. Yılda 1 milyonun üzerinde turistin geldiği bu ülke Asya’nın turizm noktaları arasında her geçen gün daha da ön plana çıkıyor.

İzmirli Firaz

İlk kez gittiğiniz yabancı bir ülkede tanımadığınız birinin Türkçe vereceği selâm, içinizi serinletecektir. Benim öyle oldu, hiç beklemediğim bir anda İzmir doğumlu rehberimiz Firaz Baasiri’nin ‘merhaba’ demesi büyük sürpriz oldu. Sempatik ve güler yüzlüydü. Annesi Torbalı, babası ise İskenderun’dan. Dedesi ise Lübnan vatandaşı.

8 yaşına kadar İzmir’de annesinin yanında yaşayan Firaz daha sonra babaannesinin yanına Lübnan’a taşınmış ve 16 yaşına kadar onun yanında büyümüş. Ardından Türkiye ve Orta Afrika’yı da içine alan geniş bir coğrafyayı dolaşmış. 5 yıl öncede dalışa başlamış.

Burada aldığı dalış eğitimleriyle asistan eğitmen seviyesine yükselmiş ve şimdilerde teknik dalış eğitimi alıyor. Bundan sonraki hayatını ise tamamıyla dalış üzerine kurguluyor. Filipinler’deki en büyük destekçimizdi. Namı-ı değer ‘joker’imiz...

El değmemiş resifler…

Moalboal, Visayas Adası’nın batı kıyısında yer alan küçük bir yerleşim yerinde tam dokuz gün kaldık. El değmemiş kıyıları, dikkat çekici su altı güzelliklerini barındırıyor. Tahrip edilmemiş mercan resiflerini görünce mutlu olduk.

Görüşün iyi olduğu dalış noktalarının başında Pescador Adası geliyor. Akıntılarla sürüklenen zengin besleyici elementler tür popülasyonlarında artışa neden oluyor. Çünkü biliyoruz ki besin neredeyse tür oradadır. Balık sürüleri, omurgasızlar ve süngerler adanın gizli sakinleri gibi kıyıları mesken tutmuşlar.

Whtite beach, Moalboal Beach, Tuble, Looc Mushroom Rock ve Ronda Marine Park en dikkat çekici dalış noktalarından... Küçük bir uçağın batırıldığı ‘Airplane Wreck’ de yine batık dalışını sevenler için keyifli bir nokta.

Şnorkelle sardalya sürülerini fotoğraflayın

Filipinler su altı fotoğrafçıları için makro cenneti olsa da geniş açı fotoğraflar için de ideal... Adeta suda dans eden sardalya sürüleri, en iyi modeliniz olabilir.

Öyle ki burada şnorkelle dahi büyüleyici su altı fotoğrafları çekebilirsiniz. Ayrıca Ronda Marine Park’a giderken sanatçı doğanın eserlerine tanıklık etmek tarifsiz bir keyif veriyor. Burada göreceğiniz ‘Umbrella Stone’ adlı mercan kayalarından oluşan taş şemsiye, hatıra fotoğrafları için doğal bir plato.

Âşık mandarinler

Filipinler deyince ilk akla gelen türlerden biri ‘Mandarin’ balıkları. Onlar Pasifik’te ‘aşkın sembolü’. Görüntülemek oldukça zor. Sabır istiyor. Ürkütmemek için kırmızı ışık kullandım.

Parmağım deklanşörde dakikalarca bekledim ve mutlu son, muhteşem kareler çıktı ortaya. Âşık mandarinler... Dişi ve erkek birey bir anda birbirlerini bularak zeminden 10-20 cm yükseliyor, 1-2 saniye süren öpücükle yaşama anlam katıyorlar. Her gün aynı saat ve yerde buluşuyorlar. Hayranlık duymamak mümkün değil. 3 gün aynı saat ve aynı noktada beklememizin sonucunda bu ölümsüz aşk sahnesini görüntülemeyi başarıyoruz. Ve ölümsüz aşklarına şahitlik ediyoruz.

Fantastik canlı ‘Pigme Denizatı’

Pasifik Okyanusu’nda mutlaka görmeniz gereken bir diğer türse dünyanın en küçük denizatları olan Pigmeler. Boyları sadece 1-2 cm, görülmeleri neredeyse imkansız. Mercanların içinde yaşıyor ve ancak özel ekipman kullanarak fotoğraflamak mümkün.

Anemonla simbiyotik yaşam süren ve tür kaydı Filipinler’den verilen Vir philippinesis’i (karides) görüntülemek de yine zorluklarla dolu ayrı bir çabayı gerektiriyor. Dokuz gün süren dalışlardan birini sadece bu canlıyı çekmeye ayırdım.

Deepsea Challenger’e ilham veren karides balıkları

James Cameron dünyanın en derin noktası olan Guam’daki Mariana Çukuru’na dalarken kullandığı Deepsea Challenger denizaltısını tasarlarken, denizlerde dik yüzen karides balıklarından esinlendiğini söylemişti. Filipinler’de nadir de olsa bu balıklara rastlamak mümkün.

Sürü halinde ve yüzeye yakın yaşamları var. Biz Ronda Marine dalış noktasında görüntülemeyi başardık. Ve aklımıza 10 bin 848 metreye dik dalış yapan Deepsea Challenger ve onun takdire şayan deniz tutkusu ve cesareti geldi...

Filipinli dalgıçların hassasiyeti

Moalboal’da ciddi bir kamusal düzen görülmese de dalış okullarının denizin korunması için kendi imkanlarınca tedbirler aldığını görmek umut verici. Filipinli dalgıçlar tekne çapalarının su altı yaşamına olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak için iptidai şamandıra sistemleri inşa ederek tekneleri bu noktalara bağlıyorlar.

İmkanları olmamasına rağmen yaptıkları plastik bidonlara tekneleri bağlıyor kimse çapa atmıyordu. Çapalar deniz dibini süpürük, canlı yaşamına zarar veriyor. Dalışlarımız boyunca hiç çapa atana rastlamadık. Bu mutluluk verici uygulama birkaç bölge dışında maalesef ülkemizde henüz yok. Oysa yaşam kaynağımız deniz çayırlarının ve arkeolojik eserlerin korunması için şart.

Su altı tutkunlarının bilgisine

Moalboal’da 20 dalış okulu faaliyet gösteriyor. Küçüklü büyüklü bu okulların biri Korelilere ait olup sadece kendi vatandaşlarına hizmet veriyor. Bir diğeri ise Japon sahibiyle yine Japon dalgıçları ağırlıyor. Bölgenin en büyük dalış okulu Savedra dışında kalanlar, teknesi olmayan küçük yerel okullar. Savedra’nın beş teknesi bulunuyor.

Kiralayabildiği diğer yerel teknelerle aynı anda 60 dalgıca kadar hizmet verebiliyor. Dört dalgıca da bir rehber düşüyor.

Filipinler ekonomisinin turizm dışındaki diğer gelir kalemleri hindistan cevizi ve muz üretimi. Dengesiz bir gelir dağılımına sahip ülke toplam 105 milyonluk nüfusuyla Asya’nın en kalabalık 6. ülkesi. 100’ü aşkın etnik grup huzurla bir arada yaşıyor. Ülkenin iki resmi dili var: Filipino ve İngilizce. Ülkede kötü olan tek şey ise kâbus boyuttaki trafik sorunu. Soğuk, yarı sodalı Kwasan Şelaleleri en çok rağbet gören doğal mekânlardan.

Filipinler Pasifik Okyanusu’nun da gürültüden uzakta olmak isteyenlerin tercihi. Burada çılgın eğlenceler, gece hayatı pek yok. Gelenlerin çoğu dalgıç ancak illa profesyonel dalgıç olmanız gerekmiyor. Bu Filipinler’in su altı güzelliklerini görmeniz için bir maske ve bir şnorkel yeter...

Nasıl gidilir?

Büyülü doğasını, su altı dünyasını keşfetmek, anı yakalamak için ScubaBay ailesi olarak rotamızı Filipinler’e çevirdik. Filipinler’e Türkiye’den direkt uçabildiğiniz gibi aktarmalı olarak da seyahat edebilirsiniz. Şayet tercihiniz Dubai aktarmalı olursa aktarma ve bekleme süreleriyle yolculuğunuz 24 saati bulabilir.

Yazımın başında trafik ile ilgili uyarımı yapmıştım. Kendinizle baş başa kalmak için çıktığınız bu yolculukta Cebu’ya inişinizde dehşet bir trafik karşılayacaktır sizi. Şaşırmayın, moralinizi bozmayın.