‘Alpler’de sürmek o kadar zevkli ki gittikçe gidesin geliyor’

Seyahat ederken varacağı yeri hedefleyenlerin aksine yolda olmanın ve dilediği yere dilediği zaman gitmenin kıymetini bilenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Emre Ünlü (37) de onlardan biri. Son üç yıldır tüm tatil planlarını otomobil yolculuğu üzerine kurguluyor. Kuzey ve Orta Avrupa’da bir güzergâh belirliyor ve kiraladığı araçla adı çok fazla duyulmamış köy ya da kasabaları görmek için yola koyuluyor. Araç kiralamanın inceliklerini ve Avrupa’da otomobille seyahat etmenin püf noktalarını konuştuk.

Fotoğraflar: Emre Ünlü

Ülkeleri otomobille keşfetmenizdeki amaç ne? Daha özgür hareket etmek mi?
- Kesinlikle... Tek bir şehri gezmeyecek, farklı lokasyonlarda olacaksanız otomobil büyük rahatlık. Tek başına yollarda olmak, bilmediğin yerlere gidecek cesareti taşıdığını hissetmek, doğayla baş başa kalmak için çok ideal. Bir ülkeye ayak bastığım an ilk işim araba kiralamak oluyor.

Genelde yurtdışında araç kiralamanın pahalı olduğu düşünülür...
- Bu aslında çok büyük bir yanılgı! Kur farkının arttığı mevcut durumda bile Türkiye’deki araç kiralama fiyatlarına göre çok ucuz. Yalnız kiraladığınız araca ve süreye göre değişiyor tabii maliyet.

Küçük sınıf bir aracı günlük 15 Euro’ya (yaklaşık 95 TL) kiralayabilirsiniz. Araba kiralamayıp otobüs ya da trenle seyahat etmeyi seçebilirsiniz ancak şunu bilmekte fayda var:

Bu yöntemi tek yön için kullanırsanız neredeyse iki günlük araç kirasını gözden çıkarmış olursunuz. Tek avantajı trafik cezası gibi bir sorunla karşılaşma ihtimalinizin olmaması.

Cezalar yüksek mi, nelere dikkat etmek gerekiyor?
- Batı ve Kuzey Avrupa’da herkes kurallara uygun araç kullanıyor. Özellikle aşırı hız, yanlış yere park etme, park ücretini ödememe ya da alkollü araç kullanmanın cezaları çok yüksek. Norveç’te alkollü araç kullanma limiti 0.2 promil. Cezası ise 600 Euro (3 bin 800 TL).

Hız sınırını 20 km ile aşarsanız 420 Euro (2 bin 600 TL). Kırmızı ışıkta geçme ve hatalı sollama cezaları da 600 Euro. İsveç’te hız sınırını aşmanın cezası 270 Euro (1700 TL).

En çok dikkat edilense araç kullanırken cep telefonuyla ilgilenmek; cezası 170 Euro (1100 TL).

Bu cezalar ülke vatandaşı olmayan birine nasıl ulaşıyor?
- 2013 yılından bu yana AB ülkeleri arasında plaka ve adres bilgisi değişimi anlaşması var. AB üyesi olmayan ülkeler de ikili anlaşmalar çerçevesinde trafik cezalarını tahsil ediyor.

Cezanın yazıldığı ülkenin polisi, masrafları da ekleyerek makbuzu sürücünün ülkesindeki polise gönderiyor. Yerel polis de kendi masrafını eklediği makbuzu ceza sahibine ulaştırıyor.

Adrese gönderilen makbuz da ödenmezse, sürücünün ismi yurtdışındaki arama listelerine kaydediliyor. Sınırda ya da herhangi bir trafik kontrolünde bu ceza sürücüden nakit olarak tahsil ediliyor.

Araç kiralamak için akla gelen ilk yer havalimanları, sizce doğru adres mi?
- Hayır, hepsinde çok pahalı. Yapılması gereken, daha merkezi yerlerdeki araç kiralama ofislerine gitmek. Buralardaki fiyatlar oldukça uygun.

Neredeyse günlük 10-15 Euro (65-95 TL) civarında fark ediyor. Aralık sonunda çıktığım turda 11 günlük araç kiralaması yaptım. 450 Euro (2 bin 800 TL) civarında tuttu. Kiraladığım araç üst sınıf 4x4’tü.

Peki nelere dikkat etmek gerekiyor, bir püf noktası var mı?
- Ehliyetiniz yurtdışında geçerli olduğundan ekstra bir belgeye ihtiyaç yok ama pasaport şart. Ayrıca kredi kartı da mutlaka olmalı.

Araç kiralama şirketleri nakit kabul etmiyor. Online kiralama yapmakta fayda var, çeşitli avantajlardan faydalanıyorsunuz. İsim yapmış küresel firmaları tavsiye ederim.

Eğer birkaç ülke gezecekseniz mail yoluyla kiralık aracın başka ülkeye çıkarılmasında bir sakınca olup olmadığını ve kilometre limiti koyup koymayacaklarını sormak gerekiyor.

Gezdiğiniz rotalarda ne kadar harcama yaptınız?
- Ağustos 2017’de yaptığım Almanya, Avusturya, Slovenya, İtalya ve İsviçre’yi kapsayan dokuz günlük turun araç kirası 400 Euro (2 bin 500 TL) tuttu.

Hallstatt, Salzburg, Wolfgangsee, Ljubljana, Lauterbrunnen, Lugano ve Trieste gibi kasabaları keşfe çıktım. Dört ay sonra İtalya, İsviçre, Avusturya ve Almanya’yı kapsayan bir kış turu yaptım.

6 bin km araç kullandım. Neuschweinstein Şatosu, Berchtesgaden Ulusal Parkı ve dünyanın en güzel gölü Braies gibi güzellikleri gördüm.

Yedi günlük araç kirasına 350 Euro (2 bin 100 TL) verdim. Diğer maliyetlerle birlikte toplam 1100 Euro (6 bin 950 TL) harcadım.

Sonra da hemen hemen yine aynı bütçeyle Münih’ten başlayıp Çekya, Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya ve Avusturya’yı gezdim.

Yalnız yaptığım turların içinde en güzeli 2018’deki Alpler rotamdı.

Neler yaptınız Alpler turu boyunca?
- 10 km uzunluğunda, ortalama genişliği 1 kilometreden fazla olan Rhone Buzulu’nun içine girdim. Avrupa’nın en yüksek dağı olan Mont Blanc’a çıktım.

İsviçre’nin en önemli Alp geçitlerinden Susten, Klausen, Furka, St. Gotthard, Nufenen, St. Bernard, Julier, Grimsel, Splügen, Simplon ve Maloja üzerinden arabamı bambaşka dünyalara sürdüm.

İtalyan Alpleri Dolomitiler’de zirvelerde yürüdüm, Val di Funes’e, Seceda’ya, Seiser Alm Alpe Di Siusi’ye tekrar tekrar gitmek istedim.

Yol hiç sıkmıyor, sürekli durup manzaraya bakmak istiyorsunuz. Bu turumun maliyeti toplam 1600 Euro (10 bin 100 TL) tuttu.

Emre Ünlü seyahatlerinde çektiği fotoğrafları ‘@emre_unlu’ Instagram hesabından paylaşıyor.