İHA
Ahşaba işlenen göz nuru köy odaları ziyaretçilerini bekliyor
Gümüşhane’nin Sarıçiçek köyünde usta ve çırağın tamamen ahşaptan yaptığı el emeği göz nuru misafir odaları aradan geçen 150 yıla rağmen zarafetini ve güzelliğini koruyor.
Merkeze bağlı ve denizden 2 bin 80 metre yükseklikteki köyde kündekari işlemeleriyle Türk mimarisinin örneklerinin sergilendiği köy odaları, halk sanatının, ağaç oymacılığının tüm zarafetini günümüze taşıyan birer şaheser olarak nitelendiriliyor.
"Usta iken olduk şakirt" deyip mesleği bıraktı
Odaların kendi namına yaraşacak şekilde olmasını isteyen Hacı Ömer Ağa, hiçbir masraftan kaçınmayarak odayı yapacağını duyurarak iki kişiyi köye davet eder. Bir süre sonra ustayla çırağının arasında anlaşmazlık olunca ustanın yolladığı çırağa bu kez köydeki Şaban Ağa başka bir oda yapmasını teklif edince usta ve çırağı birbirinin yaptığını görmediği 50 metre uzaklıktaki odaları yapmaya başlarlar.
Renklerle desenlerin uyumu dikkat çekiyor
İçerisinde oturma alanı, ocaklar, dolaplar, raflar, kahve köşkleri ve sedir bulunan odaların güvelere karşı 1970’li yıllarda tahrip edilmeden bazı boyaları yenilense de sanatsal değerinden hiçbir şey kaybetmeyen odalar iç ahengi, yapıldığı ilk günün tazeliği, renklerin, desenlerin uyumuyla oymacılık sanatının en ince detaylarını yansıtıyor.
Desenleri çok beğeniyorlar. Bazı uzmanlar bu odaların benzerinin Türkiye’de olmadığını söylüyorlar. Genelde bu şekilde misafir için yapılan odaların benzerleri İran’da olduğu söyleniyor” dedi.
“Bizim köyümüzde oda kültürü devam ediyor”
Hem köylülerin hem de bölgeye gelen uzmanların çırağın yaptığı odanın işçiliğinin daha iyi olduğunu ifade ettiklerini kaydeden Gündüz, “Kervan yolu üzerinde yer alan köyümüzde yapılan bu odalarımız tamamen misafire yönelik yapıldı. Altında at ahırları var.
Şuanda bu odalar bizim hem taziye evimiz hem misafirhanemiz hem düğün salonumuz hem cenaze her amaçla kullanıyoruz. Bizim köyümüzde kahve kültürü yok, oda kültürü devam ediyor” diye konuştu.
Varisler bir araya gelip anlaşma sağlanmadığından dolayı mülkünü veremedik. Buraya gelen insanlar çevresindeki düzeni beğenmiyorlar.