Son Güncelleme:
Domates ekerken nerede lahitle karşılaşabilirsiniz?
Sorunun cevabı antik Antandros şehri. MÖ 7. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen Altınoluk’taki Antandros’un üzerinde bugün Melis sitesi var. Burada oturanlar bahçelerindeki domatesleri çapalarken kimi zaman lahit parçalarıyla karşılaşıyorlar. EMEKLİ bir gazeteci ile, İda Dağı eteklerinde MÖ 7. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen antik Antandros şehri arasında nasıl bir ilinti olabilir?Emekli gazeteci 82 yaşındaki Remzi Erkürem.Ankara’da Ulus Gazetesi’nin müdürlüğünü, 22 yıl boyunca ise Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası Genel Sekreterliği’ni yapmış.Günün birinde emeklilik günlerini geçirmek için Altınoluk’a yerleşme kararı alıyor.Altınoluk’a adımını atar atmaz tesadüfler karşısına antik Antandros şehrini çıkartıyor.‘Arkeolog değilim. Arkeolojiyle ilgili çalışmalarım feci bir şekilde yağmalanan Antandros’u tanıdıktan sonra başladı’ diyor Erkürem.Antandros’u ilk keşfeden 1842 yılında bölgede araştırmalar yapan Heinrich Kiepert adında bir Alman.Troya’yı ortaya çıkartmış olan Schliemann da buraya uğrayanlardan. Heredot, Antandros’un varlığına değinen ilk tarihçi. Latin ozan Virgilius, Troya Savaşı dönemini anlatırken Antandros’un gemi yapımında kullanılan keresteleriyle tanındığını yazar.Antandros antik çağlardan sonra Hıristiyanlık döneminde piskoposluk merkezi.Yani elinizi nereye atsanız inanılmaz bir tarih var.Ama gelin görün ki bizim yetkililer bunun farkında değil...TARİHİ YERDE İNŞAATA İZİNOlmadıklarını da emekli gazeteci Remzi Erkürem ortaya çıkartmış. 1983 yılında Bursa Müzesi Müdürü’nün ‘arazide yapılan sondaj ve kazılarda herhangi bir kalıntıya rastlanmadığı’ raporundan sonra Antandros imara açılıyor.Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gayri Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun imara izin veren 14680 sayılı kararı Erkürem’in dosyasında mevcut.1986 yılında Antandros’un tam üzerinde bir sitenin inşaatı başlıyor.Binaların temeli atılırken lahitler parçalanıyor, içlerindeki eşyalar yağmalanıyor.Üç yıl sonra yani 1989 yılında eski eserlerin kırılıp dört bir yana saçılmasına ve yağmalanmasına artık dayanamayan vicdanlı birinin ihbarda bulunması üzerine Altınoluk Belediyesi duruma el koyuyor.Derken, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu bölgeyi 1990 yılında ‘üçüncü derece sit alanına’ alıyor.‘Oysa’ diyor Remzi Erkürem ‘Birinci, bilemediniz ikinci derece sit alanı kapsamına alınmalıydı’...Erkürem’e göre, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu burada son derece hatalı.Çünkü herhangi bir uzman göndermeden ‘üçüncü derecede sit’ diye karar vermiş.Bu yüzden de Antandros’un üzerindeki inşaatlar ve yağmalanma yıllarca sürmüş.1999 yılında Remzi Erkürem bu antik şehre sahip çıkılması için ‘Antandros Şehrini Kurtarma, Koruma ve Yaşatma Derneği’ni kuruyor.DÜĞÜN SALONU KAZI EVİ OLDUEge Üniversitesi’nin de işin içine girmesiyle kazılar başlıyor.Bu arada Remzi Erkürem sponsor da buluyor.Önce İş Bankası, ardından Akbank kazılara destek oluyor.Altınoluk Belediye Başkanı kullanılmayan bir düğün salonunu 10 yıllık süreyle Kazı Evi diye tahsis ediyor. Antandros, Erkürem’ın başını çektiği sivil bir inisiyatifle gün ışığına çıkartılıyor.Peki bugünkü durum ne?Kazılardan çıkartılan, civar köylerden toplanan tarihi eserlerin çoğu Bursa ve Balıkesir Müzeleri’ne gönderilmiş.Bazı evlerin bahçelerine ‘süs’ diye konan benzersiz mozaikler sökülmüş, ait oldukları yerlere konmuş.Bu arada Melis Sitesi’nde, bahçelerine domates ekenlerin çapalarına lahitler takılmaya devam ediyor.(Hürriyet, Ege 23.7.2003 tarihli sayısında yer alan habere göre Ayten Çatalbaş domates çapalarken bir lahit parçasına takılmış.)Akbank’ın sponsorluğu sona ermiş.‘Sakıp Sabancı arkeoloji geleceğin petrolü demişti oysa’ diye hatırlatıyor Remzi Erkürem.Arkeolojiye gönül verenlere duyurulur.Antik Antandros şehri sizi bekliyor.Antandros’un gün ışığına çıkartılması ve korunması için yıllardan beri çaba harcayan 82 yaşındaki Remzi Erkürem emekli bir gazeteci. Koltuğunun altında Antandros dosyasıyla ilgiyi buraya çekmeye çalışıyor. Akbank’ın sponsorluğu da bittiğinden şimdi sponsor derdinde.