Bayazhan'da Tarihi Eğlence
Gökhan Kimsesizcan
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve TÜRSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) işbirliği ile ‘Gaziantep’i Keşfet’ projesi kapsamında üç gün boyunca Zeugma Antik Kenti’ni ve Fırat Nehri’nin suları altında kalan kısımdan çıkartılan eserlerin sergilendiği dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Mozaik Müzesi’nde Çingene Kızı’nı gördük. Akdeniz ve Mezopotamya’nın tam ortasında, Hititlerin, Romalıların, Selçukların ve Osmanlı’nın da yaşadığı bu bereketli topraklar günümüze kadar gelen eserin yanı sıra birçok lezzete de ev sahipliği yapıyor. Ben de işim gereği İstanbul’un yanı sıra yerli yabancı birçok şehirde lezzet ve eğlence turuna çıktığım için Gaziantep’te de kokuların peşine takılıp gurme turu yapmayı tercih ettim. Tam 500 ayrı yöresel yemeği ile gastronomi konusunda UNESCO tarafından tescillenen Gaziantep’teki ilk lezzet durağım Meşhur Halil Usta oldu. Gaziantep’in arka sokaklarında Kasap dükkanından lezzet noktasına dönüşen Halil Usta’ya sırf küşleme yemek için başka şehirlerden günübirlik gelenler bile var. Gaziantep’te gün boyunca tekrar eden ve acı ile başlayıp tatlı ile devam eden yeme içme ve eğlence hayatında ikinci durağım ise Koçak oldu. Coşkun Koçak ve İbrahim Koçak kardeşlerin atölyesine girip Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile birlikte yufka açıp baklava yaptık.
Tatlı yiyip tatlı konuştuktan sonra sıra eğlenceye geldi. Gaziantep’in en popüler adreslerinden birindeyiz. İki tıp doktoru Tamer Özen ve Tuncer Ay tarafından işletilen Bayazhan Meyhanesi lezzetli mezeleri ile olduğu kadar fasıl ekibinin şarkıları eşliğinde ateş başında eğlencesiyle de İstanbul’daki birçok yerden çok daha iyi. Aslında burası için ayrı bir parantez de açmak gerekiyor. Bir tütün tüccarı olan Bayaz Ahmed Ağa tarafından ortağı ile birlikte Halepli taş ustaları tarafından inşa edilmiş. 1904 yılında başlayan inşa süreci 1909 yılında sona ermiş. Birinci Dünya Savaşı sonrası İngilizler, Antep’i işgal ettiklerinde Bayazhan’ı, karargâh olarak kullanmış. Hanın bir bölümü iseAntep savunması yıllarında hapishane olarak devam etmiş. Gaziantep’te ilk sinema filmi Bayazhan’ın büyük salonunda gösterilmiş. Geçmişle ilgili çok şey daha yazılabilir aslında. Ancak tarihi burada bırakalım. 2009 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonu tamamlanan ve üst katı Gaziantep Kent Müzesi haline dönüştürülen Bayazhan’ın alt katı ise yaklaşık 6 ay süren bir çalışma sonucunda bir turizm merkezine dönüştürülmüş. Şimdi ise Bayazhan’da, 280 kişilik Restoran, 140 kişilik Pub, 120 kişilik Meyhane, 900 metrekarelik ortak kullanım alanı olan bir avlu bulunuyor. Bunlarla da bitmiyor tesisler, devamı var. 15 kişilik asma toplantı ve 50 kişilik begonvil toplantı salonu, baklava salonu, çocuk oyun evi, 300 araç kapasitesine sahip otopark ve yöresel ürünlerin satıldığı satış birimleri bulunan bir tesis haline dönüşmüş yıllar içinde. Geceyi ateş başında bu mekanda, Bayazhan’ın avlusunda ateş başında sonlandırıyoruz.
Gaziantep’teki ikinci günüm Orkide Pastanesi’nde kahvaltı ile başladı. Orkide Pastanesi’nin sahibi olan Murat ve Mustafa Özgüler kardeşler biz katmeri sadece kahvaltıda yeriz derken sofrayı donattı. Önlüğü çıkarttığı zamanlarda Belediye Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Murat Özgüler, sabah kahvaltılarında eski Antep geleneklerini yaşatıyor. ‘Gaziantep’i Keşfet’ turumuzun lezzet adreslerinde son durağım ise İmam Çağdaş oldu. İmam Çağdaş’ta baklava siparişlerini verdikten sonra son olarak çiğ köfte yoğurduk. Hamama giren terler diyerek gittiğimiz Hamam Müzesi’nde başına geçirdikleri Çiğ Köfte’yi tavana yapıştırıp gurme tura noktayı koyduk.