Sevgilim kanser oldu köşesine çekildi

Merhaba Güzin abla. Ben sadece tavsiyelerinizi istiyorum. Evlenmeyi düşündüğüm bir genç var.

Ben üniversite son sınıf öğrencisiyim ve inşallah yakında iyi bir mesleğim olacak. Erkek arkadaşım da doktor. Aksilikler üst üste geldi, çalıştığı yerden istifa etti, rahatsızlandı ama hep sabretti.

Böbrekteki taş için film çektirince pankreas başında bir kitle çıktı. Doktor olduğu için bu kitlenin iyi bir şey olamayacağını düşünüyordu. Detaylı bir film çekildikten sonra da sanırım sonuç kötü çıktı.

Ben inançlı biriyim, Allah’a güveniyorum ama sevdiğim genç ayrıntıları bildiği için çok umutlu değil. Bu en ölümcül türüymüş. Şu an ne dediler, ne konuşuldu bilmiyorum. Ama sevgilim biraz yalnız kalmak ve kafasını toplamak istediğini söyledi. Benim hakkımda da düşünecekmiş.

Sanırım onu beklememi istemiyor ama bu çok saçma. O zaman yenilgiyi kabullenmiş oluyoruz. O kadar çaresizim ki anlatamam. Onu teselli bile edemiyorum. Erken teşhiste tedavi sonuç vermez mi? Sonu kesin ölüm mü? Ne olur bana bunu bildirir misiniz?

Gerçekten onu biraz kendi haline bırakayım, diyorum. Ama neden o, bu kadar umutsuz. Keşke doktor olmasaydı.

Onu kaybetme fikri bile çok acı veriyor bana.

RUMUZ: ELİF ÇOK ACİL

Sevgili kızım, bu sorununu elbette ki benim cevaplamam mümkün değildi. Bu nedenle gazetemizin çok güvendiğim, inandığım doktoru Sevgili Dr. Gündüz Tezmen’e danıştım.

Kendisi şunları anlattı:

‘Pankreas başındaki kitleler genellikle kanseri düşündürür. Herhangi bir belirti vermeden teşhis edilirse hemen ameliyat gerekir. Yine de pankreas kanserlerine genç yaşlarda rastlanma olasılığı çok düşüktür.

Bir doktor böyle bir sorun karşısında kendi kabuğuna çekilip düşünerek zaman kaybetmemeli. Zaten gerçekten Pankreastaki kitle, kanser ise, hiçbir şey yapılmazsa en fazla bir yıllık bir yaşam şansı vardır.

Pankreas kanseri ciddi bir sorundur, testlerle kesin teşhis konulduysa, bu genç doktoru mutlaka ameliyat olmaya ikna etmek gerekir.’

Kızım bence, böyle durumlarda onu yalnız başına bırakman doğru olmaz. Tam tersine, ona destek olmalı, hep yanında bulunmalısın. Muayene ve tetkiklerine de beraber gitmelisin. Ameliyat olması için de onu mutlaka ikna etmelisin.

Prof. Dr. Şükrü Kızılot‘un kitabı hakkında

İyi bir evlilik için nasıl bir kadın gerekli?

1- Çok güzel yemek ve ütü yapan, evini çekip çevirebilen bir kadın olmalı,

2- Çok iyi para kazanan, geliri olan bir kadın olmalı,

3- Son derece güzel ve bakımlı, yatakta sınır tanımayan, arzulu ve sıra dışı bir kadın olmalı,

4- Ve bu üç kadının kesinlikle birbirlerinden haberi olmamalı!

Bu hoş fıkra, bir anlamda erkeklerin dünyasını anlatıyor.

Ama siz şimdi bu fıkra da nereden çıktı, diyeceksiniz.

İşte bu fıkra ve bunun gibi yüzlercesini okumak istiyorsanız, gazetemizin ünlü vergi uzmanı, köşe yazarı, sayın Prof. Dr. Şükrü Kızılot ‘un birinci ve ikinci baskıları üç haftada tükenen, ‘Kiraz Kedi’nin KDV’si’ adlı kitabını okuyun. İnanın, son zamanlarda pek de gülmeyen yüzünüz gülecek, kitabı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.

Vergi profesörü Sayın Kızılot kitabını, her alanda fıkralarla süslemiş. Bir yandan da vergilendirme konusunda okuru bilgilendirmek için, yaşanan gerçek ama komik olayları da çok sevimli bir dille anlatmış. Hocamızı bu kitabı için kutluyoruz.

Gençlere sigarayı anlatabilsem

Sevgili Güzin abla, birkaç gün önce köşende sigaraya karşı tepkisini dile getiren bir kardeşimin yazısına yer vermişsin. Öncelikle sigaraya karşı duyarlılığından dolayı seni tebrik ederim.

Ben sigaraya başlamadan önce parmakla gösterilen bir kişiydim. Şu an ise her şeye boşvermiş, acılar içinde bir gencim. Türkiye’nin en iyi üniversitelerin birinde okumama rağmen, hiç ama hiç mutlu değilim.

Hayattan bıktım, hatta amaçsızım denebilir. Ne eskisi gibi düşünebiliyorum, ne de eski güçlü irademden eser var. Sigara insanı ne cool, ne de erkek yapar. Zaten pis kokarsınız ve dişleriniz, parmaklarınız sararır. Teninizden yıkanmakla çıkmayan bir koku yayılır.

Bunlar önemsiz şeyler, çekilen acının yanında tabii ki!

Eller ve ayaklar uyuşmaya başlar, gece uyumak hayal olur. Ve bir de hiç bitmeyen baş ağrıları ve boğaz ile ciğerlerde yanma. Size yazan o duyarlı kardeşime şunu söylemek isterim: ‘Hayata bu denli temiz bir kalple bakabilmen ne iyi. Keşke herkes böyle olabilse.’

RUMUZ: SHADOWKING

Sevgili oğlum, madem bu kadar tiksiniyorsun sigaradan, neden bırakmıyorsun? Bu kadar zarar görüyorsun, hayatını etkilediğini söylüyorsun. O halde, sen de bir gayret et. Şimdi sigarayı bırakmak için akupunktur, hipnoz ve telkin gibi tedaviler uygulanıyor. Cilde yapıştırılan nikotin plasterleri var ve daha bunun gibi pek çok yardımcı tedavi var.

Bak, doktorlar sigarayı ne kadar erken bırakırsan, ömrünün o oranda uzayacağını söylüyorlar. 20 yıl boyunca sigara içen bir insanın kanser ya da damar hastalıklarına yakalanma riskinin %60’ın üzerinde olduğundan söz ediyorlar. Erkeklik gücünün giderek zayıflayacağını belirtiyorlar. Daha ne bekliyorsun!
Yazarın Tüm Yazıları