Paylaş
Pazar günü öne çıkan iki başkan adayını okudunuz. CHP’li Mustafa Akaydın. Ve AK Partili Menderes Türel. Akaydın halihazırda belediye başkanı olan kişi.
Türel ise bir önceki başkan. Anketlere göre, ikisi başabaş gidiyor. Türel’in röportajının tamamı pazara sığmadı, kimsenin hakkı kimsede kalmasın, buyurun gerisini buradan okuyun...
Doğma büyüme Antalyalısınız. Kendinizi Antalya’nın sahibi ve doğal bekçisi gibi mi görüyorsunuz?
-Kim Antalya’da yaşıyorsa, bu şehrin bekçisidir! Ben de bu topraklarda doğmuşum ve bu topraklara hizmet etmek benim için bir şeref. Ben değil milletvekilliği, bakanlığı bile Antalya Belediye Başkanlığı’na değişmem. İnsanın kendi memleketine hizmet etmesi bambaşka bir duygu...
Geçen başkanlığınızı kastederek, “Ben dersimi aldım” dediniz. Neleri artık yapmayacaksınız?
-Çok hizmet odaklı çalıştım, Antalya kazansın diye uğraştım. Hizmet tarafıyla çok uğraşınca, siyaset tarafını ihmal ettim. Eskiden Antalya’da yapılacak bütün yatırımları muhakkak kamuoyu anketleriyle ölçerdim. Şimdi, direkt soracağım. Aracıya inanmıyorum...
TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KONMADI
Son 5 senede Antalya’da taş üstüne taş konulmadı. Akaydın’ın “Yaptım” dedikleri altyapı yatırımları. Onların da hepsinin kaynağını bulan benim. Bir gün bile bana teşekkür etmedi, canı sağ olsun...
Hizmet özürlü bir takım insanlar, Menderes Türel projelerini itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Benimle uğraşacaklarına, kendileri bugüne kadar ne yapmış ve ne yapacaklar onu anlatsınlar! Ama anlatamazlar, yok çünkü...
RAYLI SİSTEM NASIL KÂRA GEÇECEK GÖSTERECEĞİM
Tramvay çalışarak borcunu ödeyebilir ve kasaya da 10 trilyon para bırakır. Ben geldiğimde raylı sistem nasıl kâra geçecek bütün Antalya görecek. Şu anda günde 50 bin kişi kullanıyor. Yaptığı hasılatı niye söylemiyorlar? Oysa bilet fiyatları belli. Geliri söylesinler...
Dağdaki çobanın oyuna itiraz ediyorlar
Seçim yaklaştıkça size yapılan suçlamalar da artıyor tabii.
1 milyar dolar borç bırakmışsınız. Ne borcu bu?
-Siz inanmayın o duyduklarınıza! Sayın Akaydın’ın iki aylık başkanken söylediği borç, 1.3 milyon lira idi. Kupürleri var elimde. Şimdi seçim yaklaştı, 1 milyar dolara çıktı...
“Bütün şehir” uygulamasının amacı nedir? Köylünün de AKP’li belediyelerine oy vermesini sağlamak mı? Bu yüzden icat edildi deniyor...
-“Türkiye’de demokrasiyi güçlendireceğiz” diyorsak, köylünün de hem belediye başkanını hem de ilçe belediye başkanlarını seçmeye hakkı var, olmalı. “Dağdaki çobanla benim oyum bir olmasın!” diyenler bu durumdan rahatsız olabilir tabii...
Seçimi kazanma konusundaki avantajlarınız neler?
-Bugüne kadar Antalya’da siyasette verdiği her sözünü yerine getirmiş biriyim. Ben “Herkese bedava elektrik vereceğiz” demedim. “100 bin kişiye iş vereceğim” deyip, “Sonuna bu bir sıfırı kim koymuş?” demedim. Verdiğim her sözü yerine getirmiş bir siyasetçi olmanın onuruyla geziyorum. Yaptıklarım da yapacaklarımın teminatı...
ŞAHSİ HESABI 500 MİLYARDI
Sizin döneminizde belediyede çalışan biri, belediyeye milyon dolarlarla borç veriyor. Bu nasıl açıklanır? Bir de siz onu tanımadığınızı söylemişsiniz...
-Hayır, yalan! “Tanımıyorum” demedim, “Yanlış yapan kim olursa hesabını sorarım!” dedim. Bu arkadaşımız Antalya’da iyi bir ailenin çocuğu. Yemez-içmez diye biz onu satın almaya koyduk. Çocuğun kendi şahsi hesabı belediyeye geldiğinde 500 milyardı. Bu kadar varlıklı. Şahsi hesabından bizim belediyeye, spor kulübü vesaire, borç vermiş. Yani para almamış, para aktarmış. Bakiyesi, belediyeden ayrılırken 10 bin liraydı. Ama hesap ekstresinin en dibinde hareket toplamı yazar. İşte o hareket toplamına, “Çocuğun bakiyesi şu kadar” dediler, yalanla dolanla milleti kandırdılar. Bakiyesi, belediyeye geldiğinden bir kuruş daha fazla olmadı. Ben kimseyi savunma derdinde değilim, ama haksızlığa da karşı çıkmak gerekiyor.
BULSALAR, BİR KAŞIK SUDA BOĞACAKLAR
Yerel bir gazeteye, aleyhinizde yayın yaptı diye polis baskını yaptırmışsınız, söylentilere göre ellerinde sizinle ilgili bir kaset varmış...
-Alakası yok! Polis baskınının sebebi, beni ölümle tehdit ettikleri için. Gazetenin sahibi, “Sen hiç ölümü tattın mı?” diye tweet attı. Servet, şöhret ve şehvet bir siyasetçi için en tehlikeli üç şeydir. Benim oralarda zerre kadar hesap veremeyeceğim hiçbir şey yok!
Antalya Emniyet Müdürü’nü görevden aldırdığınız doğru mu?
-Yahu, benimle ne ilgisi var! Türkiye’de 40 tane emniyet müdürü görevden alındı. Adamı derhal görevden alacaklardı, ben engel oldum...
Tramvay projesiyle, ticareti sekteye uğrattığınız ve esnafı batma noktasına getirdiğiniz doğru mu?
-Esnaf zorluk yaşadı. Ama her nimetin bir külfeti var...
Sizin hazırladığınız fizibiliteye göre 2014’te 120 bin yolcu hedeflemişsiniz...
-Hayır, o 2020 yılı hedefimizdi. Şu anda 70-80 bin kişi taşıyabilir ama beceremiyorlar...
Günde 300 bin kişi toplu taşıma kullanıyor Antalya’da. “Bunların 120 binini tramvayla taşıyacağım” demek, dolmuşçuları ve otobüsçüleri batırmaz mı?
-Dolmuşçulara sorun kim batırmış onları! Dolmuşçular Akaydın’ı bulsalar, bir kaşık suda boğacaklar.
AKP’li Kayseri Belediyesi, raylı sistemin kilometresini 5 milyon Euro’ya mal etmiş. Antalya’da ise aynı özellikleri taşıyan raylı sistemin kilometresi 15 milyon Euro. Bu fiyat uçurumunu nasıl açıklıyorsunuz?
-Yalan! Bir raylı sistem, cadde tramvayıysa, kilometresi 10 milyon Euro’dur. Antalya’daki raylı sistem de, 10 milyon Euro’ya mal edilmiştir. İhale de şeffaf yapılmıştır. En ucuz fiyatı veren firma ihaleyi almıştır. Bu iddiayı Akaydın ortaya attıysa, 5 yıldır belediye başkanı, niye suç duyurusunda bulunmadı, niye gereği yapılmadı. Bu yalanlarla bunlar seçim kampanyasına sarılıyorlarsa, kesin kaybediyorlardır. Bu kadar net...
Paylaş