Sağlık

Dr.Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

OKUR MEKTUPLARI

Kadın ne zaman gebe kalabilir ?

6 aylık evliyiz. Hanımım 26, ben ise 30 yaşındayım. Çocuk sahibi olmayı çok istiyoruz.

Kadınlar ayda kaç kez ve adet döneminden ne kadar sonra yumurtlar? Döllenme için yumurtlama zamanına göre, ne zaman birleşme olmalı? İkinci çocuk için, aranın ne kadar olması daha uygun? K.KARAÇAY

Kadınlar ortalama olarak 28 gün arayla adet görür. Bu, iki adet kanamasının başlangıçları arasında geçen süredir. Yumurtlama işlemi bu sürenin ortalarına rastlar. Yani 28 gün arayla adet gören bir kadında yumurtlama işlemi genellikle 14. günde olur. Bu yumurta 1-2 gün kadar döllenme yeteneğini korur. Bu süre içinde cinsel birleşme olur ve yumurta sperm hücresiyle buluşup döllenirse gebelik oluşur. Sperm hücresi de ortalama 1 gün süreyle dölleme yeteneğini koruyabilir. Bu hesaba göre 28 gün arayla adet gören bir kadın eğer o ay içinde, adet düzenini etkileyecek bir etken olmamışsa 14. günde yumurtlar, bu çiftin 13 ile 16. günler arasında birleşmelerinde gebelik oluşması ihtimali yüksektir.

Gebelikler arasındaki süreye gelince, her gebelik kadının bünyesinden çok şeyler alır. Bu nedenle üst üste doğum yapmak kadın açısından sağlıklı değildir. Siz daha birinci gebelik oluşmadan ikinci doğumu hesaplamaya başladınız. Önce birinci gebelik süresini ve doğumu sağlıcakla tamamlayın, ikinci gebeliğin planlamasını bundan sonra yaparsınız. Siz eşinizin sağlıklı olduğunu söylüyorsunuz, bir kişinin bilinen bir hastalığının olmaması, onun sağlıklı olduğunu göstermez. Bunun için gebelik öncesinde genel sağlık kontrolu yaptırmakta yarar var. Bu hem eşiniz hem de çok istediğiniz müstakbel bebeğiniz ya da bebeklerinizin sağlığı için önemlidir, ihmal etmeyin.

Sürekli üşüyorum

39 yaşında bir erkeğim. Hiç geçmeyen bademcikler beni sık sık hastalandırıyor. Ayrıca sürekli üşüme sorunum var. Yazın çok sıcak havalarda bile sürekli üşüme hissediyorum. Gitmediğim doktor kalmadı. Bademciklerim için antibiyotikler iğneler kullandım ama kesin sonuç yok. Doktorlar üşümemin kansızlığa bağlı olduğunu düşünüyorlar ama, yapılan tahliller de normal çıkıyor.

Bana ne önerirsiniz?

Rumuz:AVCI

Olayınızı iki boyutlu olarak ele almak daha uygun. İlk olarak yıllardır geçmeyen, sizi sık sık yatıran bademcik sorunu için, neden hala ameliyat olmadığınızı anlayabilmiş değilim. Normal koşullarda boğazın iki yanında kale gibi, koruma görevi yapan bademcikler, eğer kendileri bir mikrop yuvası haline dönüşmüşler ve sizi sık sık hastalandırır hale gelmişlerse, bu hastalık odaklarından kurtulmanız gerekecektir. Aksi taktirde buradaki iltihap odakları genel sağlığınız için risk haline gelecektir. Bademciklere yerleşen mikroplar, akut ateşli eklem romatizması, kalp romatizması ve glomerulonefrit gibi böbrek hastalıkları nedeni olabilir. Gittiğiniz iç hastalıkları uzmanı doktora bu konuları danışmanızı ve şimdiye kadar böyle bir hastalığa yakalanmış olup olmadığınızın kontrolunu yaptırmanızı tavsiye ederim.

Üşüme konunuza gelince, bu denli üşümenin kansızlığa bağlı olacağı kanısında değilim. Ben, öncelikle tiroid bezinin araştırılmasını öneriyorum. Tiroid bezi, salgıladığı hormonlarla gıda maddelerinden enerji üretilmesini sağlar. Eğer tiroid bezi salgılaması gerekenden daha az hormon salgılarsa, enerji üretimi düşeceği için üşüme olması çok doğaldır. Tiroid bezinin az çalıştığı durumda (hipotiroidi), kolay kilo alma, citte kuruma ve kalınlaşma, seste çatallanma, kanda kolesterol yüksekliği ve ardından damar sertliği gibi ek sorunlardan da biri ya da birkaçı daha bulunabilir.

Doktorunuzla bu ihtimali de konuşmanızı ve bu yönde tetkik yaptırmanızı tavsiye ederim.

Topuklarım çatlıyor

52 yaşında 1,70 boyunda ve 86 kilo ağırlığındayım. Hiçbir hastalık geçirmedim ama ayak topuklarımdaki çatlamalar beni canımdan bezdiriyor. Bu sertleşmiş deriyi sürekli olarak topuk taşı ile alıyorum ama çare olmuyor. Bunun kilo fazlalığı ile ilgisi var mı?

M.ATAER

Dokularda sertleşme ve nasırlaşma, aslında bünyenin savunma mekanizması ile ilgili bir durumdur. Sürekli yük altında kalan dokuların zedelenmesini önlemek için o bölgedeki, boynuzsu hücrelerden oluşan keratin dokusu gelişir. Sürekli kazma ve çapa sallıyanların eli, sürekli çıplak ayakla dolaşanların ayakları bu dokularla kendini korumaya alır.

Nasır oluşması da bu mekanizma ile ilgilidir. Giyilen ayakkabı ayağa tam uyumlu değilse, bazı kısımlar yük altında kalacağı için bu bölge yara olmamak için kendini keratin dokusunu arttırarak korur.

Topukların sertleşmesi de böyledir. Kilo fazlalığı yük oluşturduğu için bu bölge sertleşir. Sürekli kullanılan terlik ya da ayakkabının ideal olmaması ve biraz da bünyenin etkisiyle bu sertlik artar ve çatlamalarla rahatsızlık yaratır.

Topuklara sürekli nemlendirici sürmek, ayağın nemini sürekli çorap giyerek korumak da yararlıdır. Ayrıca yüzde 5 lik salisilik asit içeren vazelin sürmek de boynuzsu tabakanın incelmesini ve topukların yumuşamasını sağlayacaktır.

Mektup adresi: Dr.Gündüz Tezmen

Hürriyet Gazetesi Medya Towers Güneşli 34544-İstanbul

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları