Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Okur mektupları

İlaçlar böbreği bozar mı?

İlaçların üç günden fazla alınması halinde böbrekleri bozduğunu biliyoruz. Ancak birçok hastalıkların tedavisinde bazı ilaçların devamlı olarak kullanılmasında zorunluk olmaktadır. Bu durumda, böbrekleri bozmamak için ilaç almazsak, hastalık nasıl tedavi olacak...

Erkan GÖKER / İSTANBUL

Sizin mektubunuz da halkımızın sağlık bilgisinin önemli kısmını, kulaktan dolma, yalan yanlış bilgilerin oluşturduğunu gösteriyor. Aslında sizin değindiğiniz konuda bazı gerçekler olmakla birlikte, sonuç yanlış bir anlam taşıyor. Konuyu ele alıp incelersek, bazı ilaçların böbrek için zararlı olabileceği doğrudur. Ancak bunu, ‘‘Her ilaç zararlıdır’’ şeklinde yorumlamak yanlıştır. Çünkü bazı ilaçlar karaciğerde işlenerek safra yoluyla atılmaktadır. Bu ilacı ne kadar fazla dozda ve sürede kullansanız da böbreklerinize zarar veremezsiniz.

İkinci konu, ilaçların üç günden daha fazla kullanılmaması. Bu da yanlış. Bazı ilaçların ömür boyunca kullanılması gerekir. Bu denli uzun süreli kullanılan ilaçların dozları ve yapıları, sadece uzun süre kullanmaya bağlı olarak yan etki göstermesini önleyecek niteliktedir.

‘‘Üç gün kullanmak’’ konusunda gerçek olan bir husus var onu da açıklamak istiyorum. Ülkemizde pek fazla olmamakla birlikte, batı ülkelerinde S.M. veya O.T.C. diye kısaltılan ve hasta olanların kendi başlarına, reçete olmadan alıp kullanabilecekleri ilaçlar, yaygın olarak satılmaktadır. Bunlar arasında ağrı kesiciler, soğuk algınlığı ilaçları, alerjiye karşı ilaçlar, vitaminler, mide asitini bağlayıcılar en çok kullanılanlarıdır. İşte bu tür ilaçların prospektüslerinde, üç günden fazla kullanılmaması yolunda uyarılar vardır. Bunun anlamı, ‘‘Eğer hastalık belirtileri, ilaç kullanmanıza rağmen üç günden daha uzun sürüyorsa, bu hastalık kendi başınıza ilaç kullanarak geçiştirilebilecek kadar basit değildir, bu taktirde mutlaka bir doktora başvurmalısınız’’, demektir.

Doktor tavsiye ettikten sonra uzun süre ilaç kullanmaktan korkmamak gerekir. Yapmanız gereken şey doktorunuza, ilaç kullandığınız süre içinde dikkat etmeniz gereken hususları danışmanız ve bunlara uymanızdır.

Sizin ilaçlarınız da ömür boyu kullanılabilecekler arasındadır. Hiç endişe etmeden kullanabilirsiniz.

Ancak doktorunuza zaman zaman kontrole gitmeyi ihmal etmeyin. Bünyenin ilaç ihtiyacının zamanla değişmesi ya da hastalığınızın artma ya da gerilemeler göstermesi mümkündür. Arasıra yapılacak kontrollerle bunu belirleyerek tedavi planını yeniden düzenlemek gerekebilir.

Yataktan kalkınca başım dönüyor

A. FIRAT / İSTANBUL

Yataktan kaltığınızda başdönmenizin olması, beyninizden hasta olduğunu göstermez. Gençlerde tansiyon genellikle düşüktür. Eğilip doğrulunca kan, geçici olarak beyine daha az gider bu da baş dönmesi yapar. Zararlı bir durum değildir. Çok aşırı olup da düşme vb. sorunlara neden olmuyorsa tedavisi de gerekmez. Sabahları kalktığınızda bel ağrınızın olması, belkemiğinizde bir soruna bağlı olabileceği gibi, yatağınızın çok sağlıklı olmadığını da gösterebilir. Ayırıcı teşhis için belkemiğinizin röntgeninin çekilmesi gerekir.

Oğlumun boynu eğri

C. DUYAR / İZMİR

Tıp dilinde tortikolis olarak adlandırılan boynun eğri olması, çoğu zaman doğuştan gelen bir durumdur. Çoğu zaman, boyun kaslarının bazılarının kısa olmasına bağlıdır. Ne kadar küçük yaşta tedavi edilirse, başarılı sonuç alma ihtimali, o denli fazla olacaktır. Tedavi bazen atel ya da alçı ile kısa olan kası uzamaya zorlamak şeklinde olabileceği gibi bazen de ameliyat gerekebilir. Oğlunuz 5 yaşında olduğunuz için tedavi için gecikmiş sayılmazsınız. Ancak bir an önce de tedaviye geçilmesinde yarar var. İzmir gibi büyük bir ilimizde yaşadığınıza göre başta tıp fakülteleri olmak üzere bir çok hastanenin ortopedi servisine başvurarak oğlunuzun tedavisi için imkan arayabilirsiniz.

Arada kanamalarım oluyor

E. N. / İZMİR

Doktorunuz, tetkikleri yaptıktan sonra herhangi bir hastalık bulmadığına ve rahim ağzındaki yara kapandığına göre, arada olan kanama açısından endişe etmemelisiniz. Bazen hormonların düzensizliğine bağlı olarak ara kanamalar olabilir. Yumurtanın atıldığı gün de hafif bir kanama olması, sıklıkla rastlanan bir durumdur. Ara kanamalar rahimde miyom adı verilen iyi huylu bir urun belirtisi de olabilir. Miyomlar çoğu zaman muayene ile fark edilirlerse de, henüz başlangıç halinde bulunabilecek bir miyomu teşhis edebilmek için, ultrasonografik tetkik yapılmadıysa, bunu da yaptırmanızı tavsiye ederim.

Hormonlarınız bozuk olmalı

M. KARAÇOR / İZMİR

Saçlarınızın dökülmesi, vücudunuzda kıllanma ve kilo almaya başlamanızı bir bütün olarak ele aldığımızda, hormon sisteminizin düzensiz çalıştığını düşünebiliriz. Böbrek üstü bezleri, kortizol adlı bir hormon salgılarlar. Bu hormon, yüzün yuvarlaklaşması (ay dede yüz), boynun gövde ile birleştiği yerde yağ birikmesi (buffalo sırtı), genelde kilo alma, ciltte çatlaklar (verjetür), kadınların erkek tipinde kıllanmaya başlaması gibi belirtilere yol açabilir. Cushing hastalığı denilen bu hastalıkta, böbrek üstü bezleri kontrolsuz olarak hormon salgıladığı için yukarıda tarif ettiğim şikayetlerin büyük bir kısmı bir arada görülür. Sizin kısa mektubunuzda bu yönde ayrıntı yok. Eğer tarif ettiğim şikayetler sizde de varsa, tercihen bir üniversite hastanesinin endokrinoloji (hormon bilimi) bölümüne başvurmalısınız.

Yeniden guatr oldum

S. O. / KONYA

İki kez guatr ameliyatı olmuşsunuz. Ameliyat sırasında tiroid bezinin sorunlu kısımları alındığı ve henüz sağlam olan kısımlar bırakıldığı için, zaman içinde, bırakılmış olan bu kısımlarda sorunlar çıkabilir. Yapılan tetkiklerde burada oluşan bezeler, faaliyet göstermeyen türde (hipoaktif nodül) bulunmuşsa, yeniden ameliyatınız düşünülebilir.

Bu türde nodüllerin kanserleşme riski bulunabilir. Bunların akciğerlerinizle bir ilişkisi yok. Ciğerlerde sıvı toplanması gibi bir olaya da yol açmaz.

Yazarın Tüm Yazıları