Sabancı Koleksiyonu tam vaktinde Portekiz’de

SAKIP Sabancı Müzesi’nin daimi koleksiyonuna ait 38 tablo, 14 Haziran-26 Ağustos tarihleri arasında Lizbon’da.

Tablolar İstanbul, Üsküdar doğumlu ünlü işadamı Kalust Gülbenkyan’ın müzesinde sergileniyor.

"Çağrışımları, Yolculukları ve Atmosferiyle İstanbul" gibi son derece romantik bir adı olan serginin açılışı için Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Yönetim Kurulu üyesi Sevil Sabancı ve Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Profesör Nazan Ölçer ile birlikte Lizbon’daydık.

Hatırlayacaksınız, geçen yıl Sabancı Müzesi’nde Gülbenkyan Müzesi’nden eserleri ağırlanmıştı.

Lizbon’daki bu sergi bir anlamda iade-i ziyaret.

Güler Sabancı’nın vurguladığı gibi, Gülbenkyan Müzesi 50 yıllık, Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) ise sadece 5 yıllık. Dolayısıyla iki müze arasında işbirliği özellikle SSM açısından önemli.

Lizbon’daki Kalust Gülbenkyan Vakfı’nın bünyesinde bulunan Gülbenkyan Müzesi 1969 yılında kurulmuş. Lizbon’un ikinci büyük müzesi. Yüzde 70-80’ini yabancı olmak üzere yılda 250 kadar üzerinde ziyaretçi ağırlıyor.

Şimdi bu ziyaretçiler belki hayatlarında ilk kez Türk resmiyle tanışacaklar.

Şevket Dağ, Avni Lifij, Osman Hamdi, İbrahim Çallı, Abdülmecid Efendi gibi ressamları öğrenecekler.

Sabancı Koleksiyonu tablolarının, Türkiye’nin AB üyeliğinin yeniden çok tartışıldığı bir dönemde Lizbon’da sergilenmesi bu açıdan önemli.

Serginin zamanlaması açısından ikinci önemli nokta şu:

Portekiz temmuz ayından itibaren Avrupa Birliği dönem başkanlığını üstleniyor.

Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen Portekiz’in elinde Lizbon’daki sergi dolayısıyla önemli kozu var.

Zira sergi, Türkiye’nin Batı’ya dönük, sanatsever yüzünü ortaya koyuyor.

Lizbon’da, 25 bin metrekarelik muhteşem bir parktaki müzede düzenlenen akşam yemeğinde konuşma fırsatını bulduğum Portekiz’in dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Joao Gomes Cravinho aynı görüşü paylaşıyor.

Geçen hafta Ankara’da Ali Babacan ile biraraya gelmiş olan Cravinho, "Türkiye’nin yeri Avrupa’dır. Üyeliğimiz süresince bunu vurgulayacağız" diyor.

Lizbon’daki Sabancı sergisinin zamanlaması gerçekten mükemmel.

Dünyanın en önemli vakıfları gelecek yıl İstanbul’da toplanıyor

KALUST Gülbenkyan Vakfı’nın Başkanı Emilio Rui Vilar ile geçtiğimiz yıl Sabancı’daki sergi sırasında tanışmıştık.

Gülbenkyan Vakfı, sanatın yanısıra eğitim ve bilime verdiği destekle dünyanın sayılı vakıfları arasında.

Eski Portekiz Merkez Bankası Başkan Yardımcısı olan Vilar yaklaşık 3.5 milyar Euro’yu yönetiyor.

Aynı zamanda vakıfla ilişkili Partex Oil and Gas’ın başkanlığını yürütüyor.

"Avrupa Vakıf Merkezi"nin de Başkan Yardımcısı.

Lizbon gezisi öncesi Aydın Doğan Vakfı Başkanı Candan Fetvacı sayesinde "Avrupa Vakıf Merkezi" Genel Sekreteri Gerard Salole ile tanıştım.

Salole ile kısa bir sohbet vakıf meselesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu.

Öyle vakıf deyip geçmemek gerek. Vakıflar ve STK’lar günümüzde üçüncü sektör olarak anılıyor.

Gates ile Buffet vakıfları birlikte 60 milyar dolara sahip.

Genellikle Gates, Buffet, Ford, Rockfeller gibi Amerikan vakıflarından söz edilse de Avrupalı vakıfların da çok önemli misyonları var.

İtalya’da günümüzde sanat ve kültüre harcanan paranın yüzde 80’ini vakıflar karşılıyor.

Almanya, Danimarka gibi ülkelerde üniversite vakıflarının bilimsel araştırmalara katkıları büyük.

Vakıflar günümüzde paralarını borsadan emlaka uzanan geniş bir yelpazede değerlendirip büyütüyorlar.

Eğitim üzerinde yoğunlaşan vakıf da var, yoksulluk üzerinde yoğunlaşan da.

Bunlar Salole’den aldığım bilgiler.

Aydın Doğan Vakfının da üye olduğu "Avrupa Vakıf Merkezi"’nin bünyesinde Volkswagen, Bosch, Agnelli, Olivetti, Gülbenkyan gibi vakıflar var.

2008 yılının mayıs ayında ise dünyanın en önemli vakıfları İstanbul’da biraraya gelecek.

Kısmet Bejart’ın sponsorluğundaymış

TÜRKİYE’nin önde gelen vakıflarından İKSV sayesinde İstanbul doyumsuz sanat günleri geçiriyor.

İKSV 35’inci yılında "döktürdü" desem yalan değil.

Cumartesi gecesi AKM’de Maurice Bejart balesi, pazar günü Aya İrini’de soprano Angela Gheorghiu.

Bejart
’ın, Mevláná’nın doğumunun 800. yılı nedeniyle özel olarak koreografisini yaptığı bölüm de, "The Best of Bejart" bölümü de tek kelimeyle olağanüstüydü.

Gösteri bittiğinde insanların ayağa fırlayıp alkışmaları kanıtıydı bunun.

İKSV’nin İstanbullu sanatseverlere bu güzellikleri yaşatmasında sponsorların payı büyük.

Bejart balesinin sponsoru HSBC, Gheorghiu’nun aynı zamanda festival sponsoru olan Borusan.

İstanbul her ikisine ve diğer festival sponsorlarına teşekkür borçlu.

HSBC ilk kez bir sanat olayında sponsorluk yapıyor. Şakir Eczacıbaşı, sponsorluk için HSBC CEO’su Piraye Antika ile bankanın bombalanmasından tam bir gün önce konuşmuş.

Yıllar sonra kısmet Bejart’mış.
Yazarın Tüm Yazıları