Saatli bomba: Hep aynı tuzak

MURAT Karayılan, PKK’nın Kandil’deki başı, aslında barıştan yana, iyi çocuk. Onu kazanmak gerek. Tam barışa yaklaşırken, PKK içindeki şahinler saldırı düzenliyor, barış umudu bir kez daha suya düşüyor.

Haberin Devamı

İyi çocuğun yönettiği PKK son on beş, yirmi gündeki terör eylemleriyle yirmi altı insanımızın canını alıyor. Zaten sorun bu. Karayılan iyi, örgütü tam kontrol edemiyor. Etse, mesele yok.
Karayılan o kadar iyi ki, “Oslo görüşmelerini basına biz sızdırmadık, isterse MİT gelsin, burada araştırma yapsın” diyor. Bize bu kadar yakın.
Daha ne yapsın çocuk. İyi niyetli. Son Dağlıca saldırısı bize olduğu ölçüde, asıl Karayılan’ı tasfiye hareketi.

ZIRVADAN ZIRVAYA

Bu ve benzeri zırvalara bayılıyorum. Bir kaç gündür Karayılan’ı aklama, saldırıdan ayıklama yazılarını ibretle okuyorum. En azından yirmi yıldır, otuz üç askerimizin şehit düştüğü 1993 Bingöl saldırısından bu yana, yakalanıncaya kadar Abdullah Öcalan, sonrasında Karayılan hep açıklama yapıyor: “Saldırı emrini ben vermedim”.
Sen verdin, vermedin, sen terör örgütü kurdun, sen terör örgütünü yönetiyorsun, cinayet için, terör için dağa çıktın ve yönetiyorsun, hala haberin var ya da yok, kaç yazar.
Kaldı ki, buz gibi de var. Yalan söylüyorsun. Başında Karayılan’ın bulunduğu KCK açıklama yapıyor, son saldırıyı üstleniyor, gerekçe olarak da, “bize operasyon yapılmasına fırsat vermeden, biz saldırdık” diyor.
Yok ama, Karayılan iyi çocuk. Son on beş, yirmi gündeki terör eylemlerinde yirmi altı kişi, asker, polis, korucu ve hatta önceki gün bir çocuk hayatını kaybediyor. Onların hiç birinde Karayılan’ın doğrudan emri yok. PKK’nın son saldırıları PKK içindeki tasfiye hareketinin sonuçlarıdır.
Aniden Karayılan’ı koruma ve kollama harekatı nereden çıkıyor, anlamak zor.

FIRSAT

Haberin Devamı

Buna rağmen...
Dünyadaki diğer örneklerde olduğu gibi, bizde bir ara başlamış olduğu gibi, Oslo sürecinde olduğu gibi, PKK ile görüşülmesi ayrı bir olay.
Bunun yanı sıra, hiç kimsenin saldırı tuzağına düşmemesi gerek. Saldırı bir tuzak. Her saldırı atılacak demokratik adımları erteliyor.  Bu yanlış.
Son on yılda atılan adımlar ne? Elde var Kürtçe yayın yapan TRT Şeş ve bir de yeni karar verilen Kürtçenin seçmeli ders olması. Bunun yanında Kürtlere verilen hangi haklar var? Yok. Asıl sorun, o hakların genişletilmesi. Hele de, PKK’nın kitle tabanını kaybetmeye başladığı bir dönemde, demokratik adımlar atmak Türkiye için bir fırsat.

BDP KİLİT

Haberin Devamı

Her zaman vurgulamak gerek. Siyasi çözüm BDP’den geçiyor. Her ne kadar, BDP sıkı sıkıya PKK’nın markajında ise de, işte örnek Leyla Zana, pekala PKK’dan bağımsız öneriler getirebiliyor. Bu gibi çıkışların BDP içinde çalkantıya yol açması normal.
İktidara düşen, BDP’yi kazanmak. İkide birde, BDP’ye yüklenmek değil. BDP Kürt siyasetinin resmi temsilcisi, siyasi çözümün muhatabı.
İlle de, BDP.

IRA ve ETA deneyleri unutuldu

BİR dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair, hemen aynı yıllarda İspanya Başbakanı Gonzales.
İkisi de, terörle karşı karşıya. İngiltere’de IRA, İspanya’da ETA, bizdeki PKK’nın benzeri, etnik terör örgütleri. O iki ülkede yıllar boyunca etnik terör nedeniyle kan gövdeyi götürüyor.
Terörün en azgın döneminde İngiltere IRA ile İspanya ETA ile masaya oturuyor. Terör iki ülkede de, son buluyor.
Her iki örnek geçtiğimiz yıllarda bizde çok sık tartışılıyor. İki örnek üzerinde uzun uzun duruluyor. Ancak, iki yılı aşkın süredir bu iki örnek sanki unutuluyor. Oysa, bizim çıkaracağımız önemli dersler var.
Geçenlerde hem Blair’in, hem de Gonzales’in anıları Türkçeye çevriliyor. Yeniden okumakta ve hatırlamakta büyük yarar var.

Haberin Devamı

Elçi ve Türk: İki akil adam

KÜRT siyasetinin önde gelen iki temsilcisi Şerafettin Elçi ve Ahmet Türk. Son günlerin moda deyimiyle, iki akil adam.
Kürt siyasetinin kendi içinde tartışmalar olabilir, o tartışmalarda Elçi ve Türk hedef de olabilir. Bununla birlikte, Kürt hareketinde en çok kabul gören isimler arasında Elçi ve Türk var. Bizzat Kürtlerden duyduğum bir söz var:
“Elçi ve Türk çözüm sürecinde şanstır”.
Onlarla diyalog geliştirmek, herkesin yararına.

Yazarın Tüm Yazıları