Paylaş
Büyük Osmanlı İmparatorluğu, dışarıdaki düşmanlarla, içerideki işbirlikçilerinin ortak çalışmasıyla yıkılmıştı. Şimdi hedefte Türkiye Cumhuriyeti var. Benzeri bir oyun tezgâhlanıyor. Devletimizi bölmeyi amaçlayanlar, Ermeni ve Kürt kartlarını kullanıyorlar.
Geçen yıl, Ermenistan’la protokol imzalandığı vakit “Tarihi gün”, “Dönüm noktası” gibi büyük laflar edildi. İlişkilerimiz yumuşuyor derken, imzalanan protokol, Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile askıya alındı!
Protokol zaten Başkan Obama’nın baskısı üzerine imzalanmıştı. Ermeniler gönülsüzdü. Uygulanmayacağı belliydi. Ermenilerin yüz yıllık kinini bir anda unutup Türkiye ile dost olmasını beklemek fazla iyimserlikti.
Gazeteci arkadaşımız Yalçın Toker’in sahibi olduğu Toker Yayınları (0212 528 77 83) ilginç bir kitap yayınladı: “Rus Yarbayının Ağzından TÜRKLERE KARŞI ERMENİ VAHŞETİ”.
Tarihi belgeler ve fotoğraflarla desteklenen eserin yazarı Muhittin Nalbantoğlu.
* * *
Tarafsız bir kişi olan Rus Yarbay Twerdokhleboff, Ermeni meselesinin ortaya çıkışını, Ermenilerin nasıl emperyalizmin maşası olduğunu, Anadolu’daki Ermeni ayaklanmalarını, isyanların perde arkasını, Ermenilerin yarattığı vahşeti, belgelere dayanarak anlatıyor.
Rusların, Erzurum ve çevresini işgal ettiği dönemde, Rus ordusunda alay komutanlığı yapan Twerdokhleboff’un işgalde Ruslara yardım eden Ermenilerin Türklere yaptıkları zulüm hakkında tuttuğu notlardan birkaç kısa örnek vermek istiyorum, Yarbay, şöyle yazıyor:
* “Ermenilerin Türklere tahammül edemediği herkesçe malumdur. Buna rağmen daima bir mazlum rolü takınmış, bilgi dereceleri ve dinleri neticesi olarak, en ağır muamelelerin kurbanı olduklarına bütün dünyayı ikna edebilmişlerdir.”
* “1916’da Rus ordusunun Erzurum’u işgalinden sonra Birinci Kolordu Kumandanı Katılin, Erzurum ve çevresine Ermenileri sokmadı. Ancak, 1917 yılındaki Rus ihtilali ile Çar devrilince bir boşluk hasıl oldu. Ermeniler Erzurum’a saldırdı, evler soyuldu, sahipleri öldürüldü.”
* “Ermeni vahşetini bizzat müşahede ettik. Yağma ve cinayetler arttıkça arttı. Erzurum’un en asil kişilerinden biri olan Hacı Bekir Efendi kendi evinde öldürüldü. Aynı dönemde, Erzincan’daki Türklerin de vahşice katledildiği haberlerini aldık.”
* “Silahsız ve savunmasız olan Erzincanlı 800 Türk’ün öldürülüş şekli tam bir canilikti. Ermeniler büyük kuyular kazmış ve oraya götürülen zavallı Türkler hayvanlar gibi boğazlandıktan sonra, üst üste içine atılmışlardır.”
* “İnfaz işlemini idare etmekte olan Ermeni elebaşı, bir kuyunun başında bedbaht kurbanlarını sayarak: ‘Yalnız yetmişe mi vardık? O halde daha on kişi için yer var, haydi bakalım!’ diye bağırmıştır. Boşluğu doldurmak üzere on biçare daha öldürülmüştür.”
* “Bir Ermeni elebaşı, 7 Şubat 1918 günü, eğlenmek maksadıyla 80 Türk’ü tıka basa bir eve doldurmuş, boğulmamak için dışarı çıkanları birer birer kafalarından vurmak suretiyle öldürmüştür.”
* “Ancak şunu da söylemeliyim ki, bu cinayetlere bütün kuvvetleriyle karşı çıkan, fiilen önlemeye çalışan Ermenilere de rastladım. Fakat bunların sayıları çok azdı. Ermeniler rüzgâr ektiler, fakat fırtına biçeceklerini unuttular!”
16 Nisan 1918-Erzurum 2’nci Topçu Alayı Kumandanı Yarbay Twerdokhleboff.
Paylaş