Referandum deyince ‘Ne diyorsun sen abi’

FIKRA gibi.

Ege kıyılarında bir kasabada iki tanınmış politikacı bir lokantaya giriyor. Üç-dört gün önce. Nabız yoklamak adına, yanlarına gelen genç garsona soruyorlar:

“Referandumda ne olur?”

Haberin Devamı

Garson:
“Bilmiyorum efendim, sorup geleyim.”
Mutfağa gidiyor, dönüp geldiğinde:
“12 Eylül’de imiş efendim.”
Genç garson referandumun ne olduğunu bilmiyor, hatta muhtemelen önce yemek türü zannediyor. Mutfakta birileriyle konuşuyor, ona belli ölçüde bir şeyler anlatılıyor, referandum tarihini öğrenip, dönüyor.
İki politikacı genç garsona referandumu anlatıyor, ardından nasıl oy kullanacağını soruyor.
Referandumun ne olduğunu daha iki dakika önce şöyle bir duyan kişiye zor soru. Buna rağmen, garson anında patlatıyor yanıtı:
“AKP’ye karşı oy kullanacağım.”
Soru soran iki politikacı AKP’li değil. Konuşmalarından garson bunu anlıyor, zekasını kullanarak, müşteri ile ters düşmemek adına, onlar gibi düşündüğünü söylüyor.
Ya da, bir Marmara kasabasında, referandum sorusuna, “ne diyorsun sen abi” diye tepki gösterip, uzaydan gelmiş gibi davrananlar var.
Kelimesi kelimesine aynen yaşanmış bu olaylar aziz milletimizin referanduma ilişkin muhteşem bilgisinin fotoğrafı.
İKİ AYRI SEPET
Referandum tahminleri ve sonucu ile seçim üzerine çeşitlemelere dönersek, geçmiş örneklere bakmak gerek. Referandum ile seçim arasındaki bağlantıda iki tipik örnek 1988’de ve 2007’de.
1988’de Turgut Özal hiç gereği yokken, belediye seçimleriyle ilgili referanduma gidiyor. Halkın yüzde 35.4’ü evet oyu kullanıyor. Yani, Özal referandumu kaybediyor.
Beş, altı ay sonra yapılan yerel seçimlerde ANAP oyların yüzde 21.75’ini alıyor. Referandumdan daha düşük bir oy oranı.
Referandum öncesinde ANAP’ın ağır topları, “referanduma gitmeyelim” diyorsa da, Özal kimseyi dinlemiyor. “Seçim teşkilatı diri tutar” diyor. Diri tutmadığı seçimde görülüyor.
2007’de AKP, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin referanduma gidiyor. Halkın yüzde 69.1 evet oyu kullanıyor. Yani, AKP referandumu kazanıyor.
Hemen sonrasında yapılan genel seçimlerde AKP yüzde 47 oy alıyor. Seçimi kazanıyor.
İki örnek. Referandumu kaybeden seçimi de kaybediyor, referandumu kazanan seçimi de kazanıyor.
Şart değil. Bu sefer referandumda hayır çıksa bile, AKP seçimi yine de kazanabilir. Ya da referandumu kazansa bile, seçimi kaybedebilir. Referandum ve seçim aynı sepette değil.
Gelecek yıldaki seçimi bu Eylül’deki referandum sonucu belirlemeyecek. Genel seçim terör ve işsizlik üzerine oturacak.
Referandum eylülde, genel seçim gelecek temmuzda. Eylülden temmuza daha çok sular akar.

Haberin Devamı

Kuzey Irak PKK’lı vermez ‘Brakuji’ işliyor

Haberin Devamı

YILLAR önce Suriye lideri Hafız Esat’ın verdiği yanıt gibi. 90’ların başında dönemin Başbakanı Demirel Hafız Esat’a Şam’da oturan PKK’lıların isimlerini, telefonlarını, adreslerini veriyor, Suriye göz göre göre “Bizde PKK’lı yok” diyor.
Türkiye şimdi Kuzey Irak Yönetimine PKK’lıların isimlerini, adreslerini, telefonlarını veriyor, Kuzey Irak Yönetimi “Bizde PKK’lı yok” diyor.
Kuzey Irak Başkanı Barzani’yi, Ankara’da gülücükler içinde “Kak Mesut” diye bağrına basan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kulakları çınlasın. “Türkiye-Amerika-Irak üçlü mekanizması çalışıyor” diyen Davutoğlu’nun kulakları bir kez daha çınlasın.
Geçen hafta, ilk elden aldığım bilgiler doğrultusunda, bu sütunda “Brakuji” diye bir yazı yazıyorum. Brakuji, “Kürt Kürt’ü öldürmesin” kuralı.
Kuzey Irak, bu kural çerçevesinde hiç bir PKK’lının zarar görmesini istemiyor. Onların gözünde PKK’lılar, önce Kürt, sonra yine Kürt. Ve Kürt Kürt’e ihanet etmiyor, etmeyecek.
Kuzey Irak’tan bu konuda Türkiye’ye yardım gelmez. Türkiye kendi göbeğini kendi kesmek zorunda. Belki Amerika, o da belki.

Haberin Devamı

BDP’ye boykot yanlış

MUHALEFET partileri içinde Anayasa değişikliği ile ilgili en geniş çalışmayı BDP yapıyor. Ama, AKP görüşmek istediği partileri sıralarken, BDP’yi pas geçiyor.
MHP’yi pas geçmesini anlamak kolay. Çünkü, MHP ile AKP arasında bağlar siyaset ötesine taşan biçimde kopuk. Olur olmaz laflar havada uçuşuyor.
BDP’nin Anayasa değişiklik önerileri AKP’ye ters gelebilir. BDP’nin teorileri ve pratik davranışları da, ters gelebilir. Çoğumuza gelebilir.
Ancak, AKP Kürt Sorunu çözümünde en büyük yanlışlardan birini BDP’yi dışlayarak yapıyor. BDP ile diyalog koparmak yanlış.
AKP belki de, MGK’nın etkisinde kalıyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları