Quebec’teki haber Bağdat’ta patladı

BÜTÜN sahneyi kaplayan bir perde, “hatayı yapanlar burada” diye yapılan bir anons sonrasında, ekrana çeşitli ülkelerde parlamenterlerin maruz kaldıkları baskı ve haksızlıklar geliyor. Ülkeler afişe edilirken, yaklaşık iki yüz ülkeden gelen parlamenterler o ülkelerdeki siyasi durumu öğrenmiş oluyor. O ülkeler adına kötü bir manzara.

Haberin Devamı

On beş gün kadar önce Kanada’nın Quebec kentinde Parlamentolar Arası Birlik Toplantısı düzenleniyor. Böyle bir örgüt var, dünyadaki tüm ülkelerin parlamenterlerini kapsayan, onların haklarını koruyan bir örgüt. Dünyada kırk bin parlamenter var, dolayısıyla kırk bin üyeli bir örgüt.

Bu örgütün son toplantısı Quebec’te. Dünyadaki parlamenterlerin durumu gözden geçiriliyor. İstatistikler iç açıcı değil.

Dünyada parlamenterlerin 121’inin siyasi ömrüne zorla son verilmiş, 93’ü keyfi tutuklamada, 70’ine konuşma yasağı konulmuş, 31’i öldürülmüş, 29’u ölümle tehdit ediliyor, 6’sı işkenceden geçmiş, 4’ünde dokunulmazlık ihlali var, 2’si kaçırılmış.

Bizde tutuklu sekiz milletvekili “93 tutuklu” arasında anılıyor.

IRAKLININ DİLEĞİ

İki yüz ülkeden gelen parlamenterler birbiriyle görüş alış verişinde bulunuyor. Bizden bu toplantıya AKP, CHP ve MHP milletvekilleri katılıyor.

Irak Cumhurbaşkanı Talabani’ye yakın bir Iraklı milletvekili Quebec’te CHP milletvekillerini buluyor ve onlara:

“Sizin hükümet yanlış işler yapıyor, Barzani ile ilişki kuruyor, oysa merkezi hükümet Bağdat’ta, Irak’la ilişki kurmak için Bağdat’a bakmak gerek, Erbil’e değil.
Bu yanlış tutumun farklı sonuçları olabilir”.

Iraklı açıkça Türkiye’nin Irak politikasından Bağdat’ta duyulan rahatsızlığı aktarıyor. Aynı rahatsızlığı orada bulunan AKP milletvekillerine aktarmışlar mı, onu bilmiyorum.

TPAO ORTAKLIĞI SON

Iraklı milletvekilinin on beş gün önceki kehaneti gerçekleşiyor. “Farklı sonuç” dün kendisini gösteriyor.

Irak Hükümeti TPAO’nun Irak’ta bazı yatırımlardaki ortaklığına son veriyor.

Dış politikada kalemizde gördüğümüz gollerden biri daha. Bir zamanlar, Suriye ile olduğu gibi, “canım, cicim, kardeşim” kucaklaşmasından, dışlanmaya, bununla kalmayıp “ekonomik faturalara” uzanan acıklı serüvenin son örneği.

Bağdat Yönetimi daha önce de, Irak’taki tanklarımızın, toplarımızın geri çekilmesini istemişti. Yeri geldikçe de, diş göstermeyi sürdürüyor, notalar veriyor, vermesi gereken vizeleri vermiyor, v.s.

İzlenen dış politika, yanılmıyorsam, ilk kez bu tür bir fatura kesiyor bize. TPAO’nun oradaki ortaklığının mali değeri yüksek olmayabilir, önemli olan, oradan dışlanmak, ortaklığa son vermek.

Haberi Quebec’te al, faturayı Bağdat’ta öde.,

Haberin Devamı

Şemdin’in ikinci savunması

Haberin Devamı

ŞEMDİN Sakık Ergenekon’da ifade verirken, bir avukat soruyor, “Nereden ifade veriyorsunuz” diye. Sakık duruşma salonunda değil. Bir yerlerden konuşuyor.

“Gizli tanık” olsa, görüntüsü yok, buzlu cam üzerinden ve verdiği ifade sesi değiştirilerek dinleniyor. Ama, o gizli tanıklıktan vazgeçince, duruşma salonuna gelmesi gerek. Avukat o nedenle soruyor.

Mahkeme başkanı “Bu soruyu geçin” deyince, Sakık cevap vermiyor. Muhtemelen kaldığı Diyarbakır Cezaevinden konuşuyor.

Nereden konuşursa konuşsun, iki nokta var. İlki, madem gizli tanık değil, duruşma salonuna gelmesi gerek.

Bundan daha önemli olan, ikinci nokta, mahkeme sanıklar hakkında karar verirken Sakık’ın ifadesini dikkate alacak mı?

Yakalanıp yurda getirildikten sonra, Şemdin Sakık yargılanıyor, orada kendisini savunuyor ve şu kadar yıl hapse mahkum oluyor. Şemdin şimdi, Ergenekon üzerinden kendisini ikinci kez savunuyor. Geleceğe ait planlarını anlatıyor.

Neresinden bakılırsa bakılsın, hukuk tarihine geçecek bir örnekle karşı karşıyayız.

Yazarın Tüm Yazıları