Continental Havayolları’nı iflasın eşiğinden döndüren, 2005’te "En iyi 10 CEO" arasında gösterilen Gordon Bethune, Asemble Eğitim Danışmanlık tarafından düzenlenen Kuantum Liderlik Konferansı’nda ölümsüz şirket yaratmanın yollarını anlattı.
Aynı zamanda kaptan pilot olan Bethune, 10 yılda sürekli zarar eden ve 10 CEO değiştiren Continental’in başına 1994’te geçti. Yolcu şikayetlerinde ve rötarda birinci sıradaki Continental’in imajını tamamen değiştirdi, havayolu kárlı bir şirket haline geldi. 2004’te emekliye ayrılan Bethune için işin sırrı personeline iyi bakmak ve onlara önem vermekteydi.
Continental’e geldiğinizde durum nasıldı?
- Teklif geldiğinde Boeing’deki işimi bırakıp operasyondan sorumlu müdür olarak Continental’de işe başladım. Durum kötüydü. Havayolunu bir uçağa benzetirsem motorlar durmuş, hiçbir sistem çalışmıyor, lövye kumanda kabul etmiyordu. Zararları karşılamak için alınan borçlar ödenemez hale gelmiş, şirketin hisse değeri dibe vurmuştu. Kimse işinden memnun değildi. Terminaldeki çalışanlarımız bile artık göğüslerindeki Continental rozetlerini taşımıyordu. Çünkü sürekli olarak yolcuların şikayetleriyle karşılaşıyorlardı.
Sonra nasıl CEO oldunuz?
- İşler her geçen gün daha da karışıyordu. Şirketin başı boş kaldığını anlamıştım. Görevime başladıktan birkaç ay sonra United Havayolları’ndan aynı pozisyon için teklif geldi. Bir yandan daha büyük bir şirkete geçmek isterken diğer yandan Continental’in durumuna çok üzülüyordum. Konuyu yönetime açtım. Kalıp CEO olmamı istediler. Kabul ettim. Pilot jargonu ile kokpitte sol taraftaki kaptan pilot koltuğuna oturmuştum.
MUTLU PERSONEL YOLCUYU DA MUTLU EDER
Hangi önlemleri aldınız?
- İnsanlar uçak yolculuğunda üç şey ister: Bir noktadan diğerine emniyetli, zamanında ve bagajı kaybolmadan gidebilmek. Uçuş emniyetini zaten sağlamak zorundasınız. Ancak o yıllarda adeta rötarsız uçuşumuz yoktu. Sorunun nedenini araştırdık. Yüzde 95 insan kaynaklıydı. Çalışanlara zamanında kalkan uçak için prim vermeye başladık. Tarifeler elden geçti. Rötar yaşanabilecek uçuşların saatleri değişti. Yolcu memnuniyetine odaklandık. Ekonomide yemek saatlerine denk gelen uçuşlarda ücretsiz ikram başlattık. Teşekkür mektubu alan personelimizi ödüllendirdik. Çalışanların yüzleri gülmeye başlamıştı. Mutlu personel yolcuyu da mutlu eder.
Bu durum şirketin ekonomik durumuna nasıl yansıdı?
- Zamanında kalkış, azalan bagaj kayıplarıyla yolcu miktarı arttı. Havayolu 1994’te 204 milyon zarar ederken ertesi yılı 202 milyon dolar kárla kapadı. Çalışanlara şirket net kárının yüzde 15’ini eşit dağıttık. İlk yıl her çalışana 67 dolarlık çeki kendim imzalayarak gönderdim. Miktar düşük ama bu çok önemli bir motivasyondu. On yılda maaşlar yüzde 25 arttı. Personel devridaimi yüzde 45 azaldı. Fortune Dergisi’nin listesinde Continental insanların en çok çalışmak istediği 100 şirket arasında giren tek havayolu oldu. Havacılıkta sistem saat gibi işlemek zorunda. Küçücük bir parçanın eksikliği tüm sistemi bozar. Belki en iyi maaşı vermiyoruz ama Continental çalışanlarını mutlu eden bir şirket haline geldi.
BİRKAÇ YIL İÇİNDE HAVAYOLLARI BİRLEŞECEK
Tüm dünyada tartışılan bir konu pilotların şirketlerdeki yöneticilik performansları. İyi pilottan iyi yönetici olur mu?
- Pilotluk size hızlı karar alma yeteneği kazandırır, organize olmanızı sağlar. Ama yöneticinin sorunları çok iyi sorgulaması, olaylardan ders çıkartması gerekir. İnsan ilişkileri, bilgiyi paylaşmak, sağduyu, incelik önem taşır. Bunları yapabilen, pilot veya değil başarılı olur.
Son bir yıldır havacılık sektöründe büyük birleşmeler yaşanıyor. Bir taraftan yakıt fiyatları yükseliyor. Sektörün gelişimini nasıl buluyorsunuz? Yöneticilere tavsiyeniz nedir?
- Bugün ABD’de 20 büyük havayolu var. Bu sayı çok fazla. Rekabet ağır. Maliyetler inanılmaz yüksek. Herkes para kaybediyor. Bence önümüzdeki yıllarda büyük hava yolu sayısı 5’e düşer. Çok büyük birleşmeler yaşanır. Dünyada da böyle olacak. Birçok büyük şirket ve düşük maliyetli havayolu ayakta kalamayacak. Şu anki yöneticilere tavsiyem hemen bilet fiyatlarını yükseltsinler. Çünkü biletler hálá çok ucuz!
BOEING 777’YE İSMİNİ VERDİLER
Havacılık sektörüne 18 yaşında uçak teknisyeni olarak giren Gordon Bethune, üniversitede işletme okudu, sonra da pilot oldu. Uzun yıllar Boeing’de çalıştı. 737 ve 757 modeleriyle uçtu. Continental Havayolları’ndan önce Boeing, Honeywell, Spring, Nextel gibi şirketlerde yöneticilik yaptı. Continental’daki başarısını 1999’da yayınlanan kitabıyla anlattı. Çalışanlar arasında çok sevilen Bethune, 2004’te emekliye ayrılırken Continental’e teslim edilen yeni Boeing 777 uçağını Seattle’den şirketin merkezi Houston’a getirdi. Burada verilen 5 bin kişilik partiyle adı uçağa verildi.
Havayolu şirketleri ekonominin dinamosu
Havacılığın en türbülanslı günlerinde 10 yıl boyunca Continental gibi 40 bin kişinin çalıştığı, ABD’nin beşinci büyük havayolunun CEO’luğunu yaptım. Bence dünya ekonomisinin en büyük dinamosu havayolu şirketleri. Bunun anlamını 11 Eylül ve onu izleyen 4 günde anladık. Tüm uçaklar güvenlik nedeniyle yerdeydi. Uçaklar olmayınca ekonomi durdu. Kaos hızla dünyayı sardı. Tolga ÖZBEK
Flugtag, 25 Mayıs’ta İstanbul Caddebostan’da
Dünyanın dört bir tarafında 1991’den bu yana gerçekleştirilen Red Bull Flugtag Yarışması, 25 Mayıs’ta İstanbul Caddebostan Sahili’nde yapılıyor. Hezarfen Ahmet Çelebi’ye atıf yapılarak "17. yüzyıldan sonra ilk defa İstanbul tekrar kanatlanacak" sloganıyla gerçekleştirilecek yarışta 37 takım ödül kazanmak için ter dökecek. Organizasyon saat 12.00-16.00 arasında yapılacak.
Toplam 586 başvuru arasından seçilen 37 takım, yarışma günü farklı tasarımlarla geliştirdiği hava araçlarıyla 6 metre yükseklikteki platformdan atlayarak en uzağa uçabilmek için yarışacak.
Uçakta masaj hizmeti bitiyor
İngiliz havayolu şirketi Virgin Atlantic, uzun menzilli uçaklarının first class’ında sunduğu masaj hizmetini durdurma kararı aldı. Şirket, "inflight therapy" olarak adlandırılan masaj, manikür gibi havada verdiği hizmetlerini 1990’da başlattığında büyük ilgi çekmiş, birçok uzman bu kararı havayolları kabin hizmetlerinin en devrimci uygulaması gibi nitelendirmişti.
Ancak aradan geçen 18 yıldan sonra Virgin, efsane haline gelen havada masaj hizmetini kaldırıyor. Havayolu yetkilileri, yolcuların masaj hizmetini yerde lounge olarak adlandırılan özel salonlarda almayı tercih ettiğini açıkladı. Artık yolcular uçuş sırasında ya uyuyor ya da diz üstü bilgisayarlarıyla çalışıyor.
Virgin’in bu yaklaşım sektörde farklı tepkilere neden oldu. Uzmanlar, havayolunun bu kararı ekonomik nedenlerle aldığını, kabinde hizmet veren 320 güzellik uzmanıyla yollarını ayırdığını iddia etti. Virgin sözcüsü bu kararın ekonomik nedenlerle alınmadığını, yolcu tercihlerini kabin hizmetlerine yansıttıklarını, güzellik uzmanlarına ise kabin memuru olma veya lounge’larda çalışma imkanı sunduklarını açıkladı.
Falcon bakım merkezi açılıyor
Palmali Havacılık, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda Fransız imalatçı Dassault’un Falcon serisi iş jetleri için bakım merkezini Haziran ayında yedincisi yapılacak Airex Fuarı sırasında açacak. 12-15 Haziran tarihleri arasında Atatürk Havalimanı’ndaki Özel Hangarlar Bölgesi’nde gerçekleştirilecek Airex, Paris ile Dubai arasındaki bölgedeki en büyük sivil havacılık fuarı olma özelliğini koruyor.
Palmali Bakım Merkezi’nde Türkiye’deki uçakların yanı sıra bölge ülkelerinde sayıları her geçen gün artan Falcon serisi iş jetlerine de hizmet verecek. Uçakları A ve B bakımları için İsviçre veya Fransa’ya gitmelerine gerek bırakmayacak merkez Türk ve Fransız sivil havacılık otoritelerinden yeterlilik aldı. Teknik hizmetin yanı sıra merkezdeki yedek parça deposu, acil ihtiyaç durumunda uçakların parça beklemeden uçmalarını sağlayacak.
ABD vizesinde kuyruk
Bu yaz sezonunda vize başvuru rekoru kırmayı bekleyen Amerikan Elçiliği, Türk vatandaşlarından görüşme randevusu için erken başvuru yapmalarını istedi. Geçen yıl yaz sezonunda turistik amaçlı vize görüşmesi için randevu yaklaşık 21 günde alınabilirken bu yıl süre şimdiden 20 güne ulaştı. Elçilik, mayıs, haziran ve temmuz gibi en yoğun aylarda randevu almak için bekleme süresinin 40 günü aşabileceğini tahmin ediyor. Yetkililer seyahat tarihleri belli olmayanların randevu alabileceğini ancak kesin tarihlerin vizeye uygun bulunmayı kolaylaştırdığına dikkat çekti.