Pars Tuğlacı’ya ayıp edildi

62’si reklam olmak üzere 212 sayfa... Önemli dil yanlışları -İngilizce metinde de- var.

Atatürk döneminin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, ‘edebiyatçı, şair yazar’ diye tanıtılıyor. ‘İbrahim Necmi Dilmen’in evi’ deniliyor, onun Türk Dil Kurumu Genel Yazmanı olduğu bilinmiyor.

‘Troçki’nin Evi’ evi diye gösterilen (aslında kaldığı 2. köşktür) fotoğrafın yanında Troçki’nin 1828-1833’de Büyükada’da sürgünde yaşadığı belirtiliyor. Yanlış; doğrusu 1928-1933 olacaktır. Troçki niye tanıtılmaz?

Bazı fotoğraflar kalitesiz ve flu... Bazı reklam fotoğraflarında, belediye personeli ve dergiyi hazırlayan Akajans mensupları figuran olarak kullanılmış. 43. sayfa ise evlere şenlik; Abant veya Yedigöller’de çekilmiş bir sonbahar fotoğrafının üzerine Büyükada’nın ‘faytonu’ monte edilmiş. 124. sayfada bu faytonun ayrı bir resmi bulunuyor.

‘Adalar Belediyesi’nin bir Kültür Hizmetidir’ denilen dergide, sadece reklam alınan Büyükada, Heybeli, Kınalı ve Burgaz adalarından sözediliyor; Sedef Adası, Yassıada, Sivriada ve Tavşanadası’ndan bilgi ve fotoğraf yok. ‘Büyükada Resort’la (Orman Kampı) ilgili ilan derginin 2. sayfasında var; bir başka dergide ise burası boş? Neden!Daha incelense neler bulunur?
‘Kültür’ adamı okurumuz diyor ki: ‘Başkan Coşkun Özden, bu dergiyi hazırlayanlara tarih araştırmacısı-yazar Pars Tuğlacı’nın 2. ciltlik ‘Tarih Boyunca İstanbul Adaları’ adlı dev esere bir bakın demedi mi? ‘Rant’ için böyle bir ‘eser’ Adalara hiç yakışmadı’ diyor.

Adalarda yaşayanlar

İSMET İnönü, Fethi Okyar, F.Rüştü Zorlu, Selim Sarper, Cavit Bey, T.Rüştü Aras, A. Emin Yalman, Nurullah Ataç, Yorgo Bacanos, Lütfi Kırdar, Azra Erhat, İsmail Cem, Kemal Derviş, Ziya Gökalp, H. Rahmi Gürpınar, Ali Muhittin Hacıbekir, Vedat Tek, Doğan Şahin, H.Edip Adıvar, Peyami Safa, Sait Faik, Lefter vs...

Gates’in vakfına başvurulamaz mı

BUGÜNLERDE popüler iki konu var: 1) Çok ucuza mal olan menenjit aşısının çocuklara yapılmıyor olması,

2) Kan kanseri (lösemi) vakalarında tedavi için gereken kemik iliği nakillerine temel oluşturacak ilgili ilik veri tabanının yaratılamaması (bunun yılda 500 civarında kişinin ölümüne neden olduğu söyleniyor).

Her ikisi için de yeterli maddi kaynağın bulunamaması söz konusu.

Öte yanda dünyanın en zengin insanı olan Bill Gates’in kendisi ve karısı adına kurduğu bir vakıf var. Bill Gates servetinden 24 milyar doları bu vakfa devretti (bu hareketiyle Newsweek Dergisi’ne kapak oldu). Vakıf her yıl 2-3 milyar doları dünya çapında çeşitli sağlık ve eğitim projelerine dağıtıyor. Şu ana kadar bu vakıftan Türkiye hiç yararlanmadı. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı uygun projelerle bu vakfa başvurursa ilgili projeler için yeterli kaynak sağlanabilir diye düşünüyorum.

Murat YILDIRIMOĞLU
muratyildirimoglu.com

Bayram-Atalay çekişmesi

ESKİ İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Vedat Bayram ile aynı kurumun Genel Müdürvekili Mehmet Atalay arasında ‘başarı ve görevden alma’ üzerine tartışma sürüyor.

Bayram, İstanbul İl Müdürü’yken, Atalay da Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. Genel Müdürü’ydü; araları o zamandan beri açık olduğu biliniyor. Cüneyt Ülsever’in bir makalesinden yola çıkarak ‘benden olsun, taştan olsun’ mantığı ile yapılan atamalara destek vermek üzere bir yazı (26.7.2005) gönderen Vedat Bayram, isim vermeden Atalay’ı ‘badem bıyıklı bir senarist’ diye tarif ederken, bürokraside ‘liyakat’ ve ‘adamlık’ yerine siyaset ve Bizans oyunlarının egemen olduğunu belirtti.

Ülsever’in köşesine yanıt Mehmet Atalay ismiyle değil de ‘GSGM’ imzasıyla geldi. Yazıda özetle; ‘Bürokraside ‘her devrin adamı’ olarak nitelendirilen isimlerle çalışmak yerine ‘sadece sporun adamları’ ile çalışmayı düstur edindik. (...) Yazıda bahse konu ettiğiniz şahsın ‘İstanbul’daki başarısızlığı sebebiyle görevine son verilmiştir’ denildi.

Vedat Bayram bizi arayarak şunları söyledi: ‘Bu tartışma ilk sizin köşenizde başlamıştı. Cumhurbaşkanlığı’nca genel müdürlüğü onaylanmayan Vekil  Bey, benim için ‘Görevine son verdim’ diyemez. Ben 26 Mart 2003’te Sayın Vali Muammer Güler’e giderek kendi irademle emekliliğimi istedim. Devlet tecrübesi olmayan bir kişiye o zevki tattırmadım yani. Vedat Bayram’a kimse başarısız diyemez, müfettişlerden gelen takdirnameler ortadadır.’

SSK'nın ayıbı

İKİZ eşi olarak dünyaya gelen, 10 yıl önce kaybettiği ikizi Alaattin Gökerti gibi zihinsel özürlü olan Mehmet Gökerti'ye 1993 yılında yapılan başvuruyla 1979 yılında vefat eden babası Halil Gökerti üzerinden SSK'dan malul maaşı bağlanıyor. Şeker hastası da olan Mehmet Gökerti, yine kurumun sağladığı sağlık yardımından yararlanırken, vasiliğini mühendis ağabeyi Murat Gökerti üstleniyor. Ağabeyi ve komşularının yardımıyla Bahçelievler'deki bir apartman dairesinde yaşamını sürdüren Mehmet Gökerti'ye geçtiğimiz aralık ayında SSK Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Tahsisler Dairesi Başkanlığı'ndan yazı gönderiliyor ve sağlık kurulu raporunun yenilenmesi isteniyor.

Kardeşi Murat Gökerti tarafından eskiden SSK'ya bağlı olan İzmir Eğitim Hastanesi'ne götürülen Mehmet Gökerti'ye yine zihinsel özrünü ve çalışarak hayatını kazanamayacağını, kontrol muayenesine gerek olmadığını ve başkasının bakımına muhtaç olduğunu bildirir rapor veriliyor.

SSK'ya gönderilen rapora karşın Mehmet Gökerti'nin aydan aya aldığı yaklaşık 360 YTL'lik (360 milyon lira) maaşı kesiliyor.

Nedeni sorulduğunda SSK'dan (19.4.2005) "Rapor tarihinde hayatınızı kazanamayacak derecede malul olmadığınıza karar verildiği" yanıtı veriliyor.

Murat Gökerti bu duruma şaşırıyor ve şunları söylüyor:

"Hem zihinsel özürlü, hem de şeker hastası olan kardeşime ocaktan bu yana maaş gönderilmiyor. Benim ve yakınlarımızın yardımıyla hayatını sürdürüyor. Kesilen maaşı bağlatmaya çalışırken bu kez SSK'dan sağlık yardımı da kesildi. Kardeşimin durumu hekim heyetince saptanıp rapor edilmesine karşın SSK yetkililerinin matbu bir yazının içindeki bir maddeye işaret koyup raporu reddetmesi akıl alacak gibi değil. Kardeşimin durumunda çok insanın bulunduğunu öğrendim. SSK kardeşim gibi çok insanı mağdur etti, amacının ne olduğunu anlamış değilim."

Gökerti, SSK'nın hatasını düzeltmemesi üzerine çaresizlikten Cumhurbaşkanlığı'na başvurduğunu söylüyor.

Biliyor musunuz

ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, yeni dönemde enerji toplamak için Ege Bölgesi’nde tatil yaptığını, bu arada eski parlamenterlerden Kamran İnan’nın ‘Devlet İdaresi’ ve ‘Hayır Diyebilen Türkiye’ kitaplarını okuduğunu...

Akşam Gazetesi yazarı Şakir Süter’in, Acıbadem Bakırköy Hastanesi’nde boğazından ağır bir ameliyat geçirdiğini ve durumunun iyi olduğunu...

OKURLARIMIZ Bayram Doğan-Sabine Küper-Büsch’ün, Nedim Türkmen’a ait olan Molla Bayırı 16 numaralı binasının kaçak kat ve eklerine kimin dur diyeceğini, idarecilerin ne zaman görev yapacaklarını sorduklarını...

GÜNÜN SÖZÜ

"Türkiye terörü tam anlamamış ki benim gibi terörle savaşan bir vali merkeze alınıyor. 54 yaşında bir insanım, merkez valiliğinde bankamatik memuru olmak istemiyorum."(Merkeze alınan Bilecik Valisi Ayhan Çevik)