Pamir Dağları’nda başlayan öykü

İSTANBUL’u boydan boya süsleyen lalelerin öyküsünün Pamir Dağları’nda başladığını biliyor musunuz?

Orta Asya’daki bu dağlar, beş bin metreyi aşan zirveleriyle, dünyanın en vahşi coğrafyalarından birini oluşturur.

Öykümüz, işte bu dağlarda başlar.

Türk boyları, aynı anavatandan göç ettiklerinde, yanlarına lale soğanlarını da alırlar.

İlk durak İran’dır.

Bütün ülke, lalenin güzelliğine meftun olur.

Ömer Hayyam, laleyi "kusursuz kadın güzelliğinin simgesi" olarak görür.

Anadolu’da ilk lale motifi, Kılıçarslan tarafından yaptırılan Alaeddin Köşkü’ndedir.

Kimin ilk olarak fark ettiği bilinmez; ama lalenin de Allah ve hilal kelimeleriyle aynı harflerle yazılıyor olması, talihini iyiden iyiye açar.

Bu harfler, eski Türkçe’de, "cevahir-i hurufat" olarak adlandırılır.

Lale, artık Allah’ın da remzidir.

Cami süslemelerinden top dökümüne, halı desenlerinden savaş miğferlerine, lale her yerdedir.

Gün gelir; Yıldırım Bayezid’in Kosova Savaşı’nda giydiği tılsımlı kaftanda koruyucu bir süstür.

Gün gelir; büyük din alimi Ebussuud Efendi’nin botanikte ilk sınıflandırma çalışmalarını yaptığı bahçelerdedir.

1500’lü yılların ikinci yarısında, Roma-Germen İmparatorluğu Büyükelçisi Busbecq’in gönderdiği lale soğanları, önce Avusturya’ya oradan da Hollanda’ya ulaşır.

Bunu, Hollanda’da yaşanan akıl almaz bir lale çılgınlığı dönemi izler.

Tek bir lalenin değeri, Amsterdam’da koca bir konağı satın alabilecek bedellere ulaşır.

Lale, III. Ahmed döneminde, Pamir Dağları’ndan başlayan yolculuğunun önemli duraklarından İstanbul’a geri döner.

Kahramanımız, Lale Devri’nin sonu olan Patrona Halil isyanında ise, zevk ve sefahatın baş suçlusudur.

Bu kez, tek bir soğanına bile yaşama hakkı verilmeyen bir nefretle hayatımızdan çıkarılır.

İşte o lale, bugün yeniden İstanbul sokaklarında baharın gelişini müjdeliyor.

* * *

Birkaç haftadır, İstanbul’da Fenerbahçe Parkı’na dikilen sarı-kırmızılı laleler konuşuluyor.

İstanbul’u tekrar lalelerle buluşturan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, Park ve Bahçeler Müdürü İhsan Şimşek de Fenerbahçeli.

TURİNG’in işlettiği Fenerbahçe Parkı’na o laleleri diken bir başka isim.

Kurumun Yönetim Kurulu Başkanvekili Haluk Dursun.

İstanbul
, tarih ve kültür deyince ilk akla gelen isimlerden biri.

Duyduğum kadarıyla, cumartesi oynanan Fenerbahçe-Galatasaray derbisinden sonra, kendini daha bir toprağa vermiş; böyle rahatladığını, gündelik hayatın üzüntülerini unutabildiğini söylüyormuş.

Demek ki lalenin böylesi yararları da var.

Telefonlara bile çıkmayan/çıkamayan diğer Galatasaraylı dostlarıma hatırlatayım istedim.

Şaka bir yana, Haluk Dursun’un güzel bir Fenerbahçe peyzajı da hazırladığını müjdeleyeyim.

* * *

Yeri gelmişken, üç yıl önce hazırladığımız lale belgeselinin Güneydoğu’daki çekimleri, ancak yüzlerce askerin korumasıyla yapılabilmişti.

Lalenin öyküsünü anlatan bu belgeseli Kültür A.Ş.’den temin edebilirsiniz.

Telefon: 0212-317 77 00
Yazarın Tüm Yazıları