Pakistan ve terör

BİR ay önce, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’nin Türkiye ziyaretinde öne çıkan konu Kuzey Irak operasyonu olmuştu.

Kapalı kapılar ardında konuşulanların ayrıntıları gizli tutuldu. Ama ele alınan konular arasında Pakistan’ın da bulunduğu o kadar çok tekrarlandı ki dikkatimi çekti. Neler konuşulduğunu öğrenemedik ama Washington’un Pakistan konusunda Türkiye’den bir şeyler istediği açıktı.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, hafta sonu Pakistan’daydı. Yani, Cheney’nin "Bush istediği" için Ortadoğu ziyaretine eklediği Türkiye’ye gelişinden yaklaşık bir ay sonra.

Bu ziyaretin Türkiye ile ikili ilişkilerin yanı sıra iki önemli amacının daha olduğu anlaşılıyor. Biri, geçen yıl Ankara’nın girişimiyle gerçekleşen Afganistan ve Pakistan cumhurbaşkanları buluşmasının üçlü işbirliği çerçevesinde canlandırılmasını sağlamak.

Ocak ayında memurlar düzeyinde yapılması planlanan toplantı, Butto’nun öldürülmesinden sonra gelişen olaylar nedeniyle ertelenmişti. Şimdi bu toplantı önümüzdeki ay yapılacak. Haziran’da da üç ülkenin cumhurbaşkanlarının bir araya gelmeleri planlanıyor.

İkincisi ise bir nevi misyon. ABD, Türkiye’den Pakistan hükümeti üzerinde etkili olmasını istiyor. Neden?

* * *

NEW YORK TIMES
gazetesinde dün ilginç bir haber yayınlandı. Afganistan’daki Amerikalı komutanlar hükümetten Pakistan’a askeri operasyon düzenlemek için onay bekliyorlar. Komutanlar, Pakistan’ın Afganistan sınırındaki bölgelerin Taliban ve El Kaide tarafından üs gibi kullanıldığını söyleyerek bu onayı istiyorlar.

Amerikan istihbarat raporları da bu durumu doğruluyor habere göre.

Amerikalı komutanlar Pakistan topraklarını bombalamak, kara harekatı yapmak, özel timler göndererek operasyonlar gerçekleştirmek ve sınır bölgelerini terör usurlarından arındırmak konusunda kararlı.

Bu izni bir önceki Müşerref yönetiminden alan ABD, yeni koalisyon hükümetinin karşı çıkması sonucu frene basıyor. Çünkü Afganistan’daki komutanların talebi, düpedüz Pakistan’a savaş açmak anlamına geliyor.

Üstelik yeni hükümet, Swat Vadisindeki Taliban’a destek veren aşiretlerin "diyalog" çağrısına yeşil ışık yakıyor.

Cumartesi günü Pakistan’ın yeni Dışişleri Bakanı Mahmut Kureşi’nin, Dışişleri Bakanı Babacan ile birlikte düzenledikleri basın toplantısında verdiği mesaj bu açıdan anlamlı.

"Afganistan sorunu sadece askeri yollarla çözümlenmez" diyor Kureşi.

Hükümetin bu eğilimi, Washington’da alarm zilleri çaldırıyor. Pakistan hükümetini etkilemek için herkesi seferber ettiği anlaşılıyor Washington’un.

Babacan’ın yanı sıra İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband da dün Pakistan’daydı. Miliband, Peşaver’de, koalisyon hükümeti gibi Taliban aşiretleriyle diyalogdan yana olan bölgesel yönetim ile görüştü.

Diyalog yolunun açılmasını isteyen aşiretlerin isteklerinin ilk sırasında, yaşadıkları bölgelerin şeriat kurallarına göre yönetilmesi geliyor.

* * *

PAKİSTAN
, kritik bir dönemden geçiyor. Taliban ve El Kaide’ye yakın aşiretlerle kurulacak diyalog Pakistan’da radikal dinci akımları daha da güçlendirebilir. Ama, askeri yöntemler de çözüm olmuyor. Müşerref başarılı oldu mu? Ya ABD? Irak ve Afganistan’da yapılan hatalar?

Dün etki alanı Afganistan ile sınırlı olan radikal dinci şiddet örgütleri, bugün Irak ve Pakistan’da da cirit atıyorlar. Pakistan Türkiye’ye uzak değil. Etki alanı buralara uzanıyor. Bu ay başında Pakistan’da Türk pasaportlu üç kişinin çok sayıda kalaşnikof ve laptoplarlara yakalandığı haberleri gelmişti. Bu sadece bir örnek. Bu trafik bile Pakistan’ın arkalarda bir yerlerde değil, yanı başımızda olduğunu hatırlatmaya yeter.

Türkiye Pakistan’a, kurulduğundan bu yana olduğu gibi destek de olmalı örnek de. Ama bunun için ille de ılımlı İslam olması gerekmiyor.
Yazarın Tüm Yazıları