Oradaki PKK

SRİ Lanka’nın PKK’sı sayılan Tamil Kaplanlarının (LTEE) kaplanlığı bitti. PKK ile nerdeyse yaşdaş olan bu terör örgütü, askeri açıdan ağır bir yenilgiye uğramakla kalmadı, onların Abdullah Öcalan’ı olarak niteleyebileceğimiz Vellupillai Prabhakaran öldürüldü. Böylece 1983’ten beri dökülen kan, kanlı bir çözümle durduruldu.

Daha önce ilgilenmemiş olanlar için söyleyelim:

Sri Lanka bilindiği gibi Hindistan’ın güney burnu altında bulunan 21 milyon nüfuslu bir ada. Ülkenin büyüklüğü bizim Trakya’nın üç misli kadar. Nüfusun çoğunluğunu "Sinhal"ler oluşturuyor. Tamiller ayrı bir etnik grup ve adada azınlıklar. Elde sağlıklı bilgi yok ama tüm nüfusun yirmide birinin Tamil kökenli olduğu sanılıyor.

Tamil Kaplanları denen silahlı örgüt Hindistan’ın güney bölgesinde yaşayan, bu yüzden Sri Lanka kuzeyindeki Tamil Kaplanlarına kolayca destek veren Tamiller sayesinde hükümet güçlerine karşı güçlü bir "bağımsızlık mücadelesi" verebiliyorlardı.

Ama Hindistan, yardım yollarını -en azından resmen- kesince Tamil Kaplanlarının savaş gücü azaldı.

Buna rağmen Tamil Kaplanları, bazı kaynaklara göre on bin kişilik iyi eğitimli bir askeri güce ulaştığı, hükümet güçlerine ağır silahlarla karşı koyduğu, zaman zaman şehirlere saldırıp işgal altına aldığı, hatta bir aşama Sri Lanka’nın dörtte birine hükmettiği için hükümet bir türlü içinden çıkamadığı bir sorun altında ezilmekteydi.

Biz 1995 yılında Sri Lanka’ya gittiğimizde orada Chandrika Bandaranaike-Kumaratunga isimli bir hanım Cumhurbaşkanı idi. Türkiye’nin o tarihteki Başbakanı Tansu Çiller’in PKK’ya karşı yürüttüğü politika gibi o da aşırı derecede sert ve iddialı biriydi.

Ama ne Türkiye’deki Tansu Çiller o zaman sonuca ulaşabildi ne de Bayan Bandaranaike-Kumaratunga terörü yenebildi.

Geride kalan yıllar boyunca zaman zaman hükümetle terör örgütü arasında gizli görüşmeler yapıldı. Norveç’in gözetiminde 2002 yılında yapılan görüşmeler sayesinde iki taraf "ateşkes" ilan ettiyse de bu hiçbir zaman uzun ömürlü olmadı.

Tamil Kaplanları hiçbir zaman alttan almadı. Ama istediği başarıya da hiç ulaşamadı.

Sri Lanka hükümetinin teröre karşı mücadeledeki başarısı, dört yıla yakın zamandır Cumhurbaşkanı olan Mahinda Rajapaksa’nın önce devletin askeri gücünü en az iki misline çıkarmasıyla açıklanıyor.

Sadece bu yeterli olsa daha önceki hükümetler de aynı şeyi yapardı.

Özellikle yabancı basından alınan bilgilere göre Cumhurbaşkanı Rajapaksa hem Hindistan’dan sağladığı istihbaratla, hem de Pakistan ve Çin Halk Cumhuriyeti’nden satın aldığı gelişmiş silahlarla terörün üstüne gitti. Bu sırada 300 bine yakın Tamil savaş bölgesinden kaçtı. Tamil Kaplanları hükümet güçleriyle karşı karşıya kaldı.

Sonuçta Sri Lanka’nın bir "ada devleti" olması, terör örgütüne dış yardımın kesilmesi, 26 senelik kanlı mücadelenin sona ermesini sağladı.

Bir ihtilafın kanla çözülmesi hiçbir zaman sağlıklı değildir. Dileriz Türkiye’nin problemi öyle bir sonuca gerek kalmadan çözülür.

Not: Hafızanız bazen sizi yolda bırakıyor. O yüzden olacak Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucu kadrosundan söz ederken Sümer Ergelen’i, Oya Sebük’ü, Şeyma Arsel’i atlamışım. Hem onlardan hem de konuya ilgi duyanlardan özür diliyorum. O.E.
Yazarın Tüm Yazıları