Onlar göklere çıkarıyorlar, biz yerin dibine batırıyoruz

Türk ENKA ile Amerikan Becthel firmalarının ortaklığında yapılan 150 kilometrelik otoyolun 50 kilometrelik ilk bölümü açılıyordu.

Törene cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan, bakanlar, üst düzey bürokratlar, Türkiye'nin Zagreb büyükelçisi, ENKA'nın patronu Şarık Tara ve Becthel'in üst düzey yöneticileri katıldı.

Hırvat cumhurbaşkanı ve başbakanı yaptıkları konuşmalarda, bu teknoloji harikası yolu kendilerine kazandırdığı için iki firmaya da övgüler yağdırdılar.

Bu yararlı işbirliğini bundan sonra da sürdürmek istediklerini vurguladılar.

Hem cumhurbaşkanı, hem başbakan inşaatın ağırlığını taşıyan ENKA'nın patronu Şarık Tara'ya ayrıca teşekkür ettiler.

Çok zor doğa koşullarının olduğu bir bölgede yapılan bu otoyol gerçekten insanı bir Türk olarak gururlandırıyor.

* * *

Bir de aynı ENKA ve Şarık Tara için geçen hafta Türkiye'de kaynatılan cadı kazanını düşünün.

Bu firma tam 30 yıldır dünyanın tam 17 ülkesinde milyarlarca dolarlık iş yapmış ve yurtdışına bugüne kadar tam 150 bin 88 işçi gördermiş.

Bu ülkelerde barajlar, santrallar, fabrikalar, otoyollar, köprüler, hastaneler, okullar, dev alışveriş merkezleri, gökdelenler, binlerce toplu konut inşa etmiş, kentler kurmuş.

Bunların hepsini de verilen sürelerden önce tamamlayıp teslim etmiş.

Bugüne kadar çalıştığı ülkelerin hiçbirinde en ufak bir sorun çıkmamış, tersine hepsinden övgüler almış.

Türkiye'nin imajına çok önemli katkılarda bulunmuş. Örneğin Rusya'da Türk işçileri ENKA kimliği ile VİP muamelesi görür hale gelmişler.

Firma halen Hollanda'da Shell için doğal gaz santralı, Kazakistan Tengiz'de rafineri, Hazar Denizi'nde dev petrol platformu, Hırvatistan'da otoyol, Cezayir'de baraj, Rusya'da fabrika, alışveriş merkezi, dev iş merkezleri, Libya'da 5 bin konut yapıyor.

Ayrıca Rusya'da Büyük Okyanus'taki Sahalin Adası'nda Shell için dev bir rafineri ile petrol depoları için geçtiğimiz günlerde bir anlaşma yaptı.

Bir Ortadoğu ülkesinde rafineri, bir Avrupa ülkesinde 400 kilometrelik otoyol, İspanya, Avusturya ve Hollanda'da üç otel yapımı için görüşmeler sürüyor.

* * *

Dünyada bu kadar saygınlığı olan bir Türk firmasını ve o firmayı yaratan Türk işadamını biz neden yerin dibine batırmak için uğraşıp duruyoruz acaba?

Galiba bunun nedenini şu fıkra çok güzel anlatıyor:

‘‘Tanrı'nın bir sevgili kulu rahmeti rahmana kavuşmuş ve ahirete intikal etmiş.

Kendisini sorgusuz sualsiz cennete buyur etmişler. Ancak Tanrı'nın bu sevgili kulu cennete girmeden önce cehennemi bir görmek istemiş. Götürmüşler.

Cehenneme girince altında dağlar gibi alevler yanan dev bir kazan görmüş.

Kazanın başında da ellerinde koca koca sopalar olan zebaniler nöbet tutuyor. Dışarı çıkmak için tırmananların başına sopaları indirip onları yeniden kaynar suyun içine yuvarlıyorlar.

Tanrı'nın sevgili kulu bakmış kazanın bir bölümünde nöbet bekleyen yok .

Merak edip zebanibaşına sormuş:

- O bölümde neden nöbetçi yok. Orada kimse dışarı çıkmak istemiyor mu?

Zebanibaşı gülmüş:

- Oraya nöbetçi dikmeye gerek yok. Çünkü orada kimse dışarı tırmanamaz.

Tanrı'nın sevgili kulu şaşırmış:

- Peki ama neden?

- O bölümde Türkler var da ondan. Onlar birbirlerini aşağı çekiyorlar, nöbetçiye gerek yok.’’