Önemli olan şu ruh halinden kurtulmak

PAZAR günü “İyi bir reklam okuruyum” diye yazdım.

Haberin Devamı

Sonra da son dönemde ekranlarda dönen Folkart Towers filmini çok beğendiğimden bahsettim.
Bazı dostlar, “Geçmişte güzel örneklerin bazıları pas geçtin ama...” demişler.
Eksik yazdıklarım olmuştur.
Ama benim dikkat çekmek istediğim bir başka konuydu.
İzmir son dönemde hep “duraklıyor, geri kalıyor” diye bir tartışmaya çekiliyor.
Ben ise, ısrarla ve gücüm yettiğince bu tartışmayı bir başka noktaya çekmeye çalışıyorum.
“Bardağın boş tarafı var, ama dolu tarafını da bir görün” demeye getiriyorum.
Oysa Folkart’ın filminde son dönemdeki bu reflekse ve ruh haline bir meydan okuma var.
Tıpkı benim, bizlerin, bir çoğumuzun yaptığı gibi...
“Uzaktayken hasret... Yanındayken hayran bırakan bir şehir...” sözünü de işte o yüzden önemsiyorum.
İstanbul’a çalışmaya gidip, sürekli İzmir’e dönme hayalleri kurmayan var mı?
Benim birçok arkadaşım bu düşle yaşıyorlar.
O yüzden İzmir’i anlatan, İzmir’i yücelten her projenin yanındayım.
Yanındayız...

Haberin Devamı

Los Angeles Times’ta Efes ilanını görmek heyecanlandırdı

Bu kadar laf ettikten sonra bugün de bir başka beğendiğim reklamı yazayım istedim.
Bu sefer bir televizyon filmi değil, dünyanın en prestijli gazetelerinden birinde çıkan bir reklamı...
The Los Angeles Times’ta geçenlerde tam sayfa bir Türkiye ilanı gördüm.
İlanı veren Turizm Bakanlığı’ydı.
The Los Angeles Times, her gün 1 milyon satan bir gazete...
İlanda büyük bir Efes Antik Kenti vardı.
Ve şöyle de bir metin yer almıştı:
“Bu resim 2000 yıla bedel...”
Ben Efes’e her gittiğimde aynı şeyleri düşünürüm.
“Bu gezindiğim yerlerde 2 bin yıl önce insanlar da gezinmişti. Ne öyküler vardı kimbilir, ne anılar, ne anlatılacak olaylar, ne yazılacak insanlar...”
O yüzden Efes Antik Kenti’ni en güzel anlatabilecek birkaç kelime yan yana gelmişti.
“Bu resim 2000 yıla bedel...”
Ve her seferinde de şunu bir kez daha düşünürüm.
Bu güzelim coğrafyayı, bu eşsiz tarihi, bu paha biçilmez değerleri tam anlatamıyoruz.
Bir anlatabilsek, bir kendimizi ifade edebilsek...
Bugünkü turist sayısının en az üç, dört katı daha insan Türkiye’ye gelebilir.

* * *

Haberin Devamı

Geçen gün Hürriyet Treni’ni ziyaret eden Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a aynı şeyi söyledim.
O da heyecanla anlattı.
2011’in turizm ilanlarında dört önemli merkez ele alınmış.
Amerika’nın dördüncü büyük günlük gazetesinde yayınlanan ilanlarda “Kapadokya”, “Yerebatan Sarnıcı” ve “Efes Antik Kenti” okuyuculara tanıtılmış.
İlanı başarılı buldum.
Günay, “Los Angeles Times’ın en son sayılarından biri İzmir ile ilgili tanıtımdır. Efes’le ilgilidir. Bizim derdimiz ve gayretimiz Türkiye’yi, İzmir’i daha iyiye, ileriye taşımak” diyor.
“Bu Resim 2000 Yıla Bedel” sloganıyla gazetenin arka kapağında tam sayfa olarak yer alan reklamda Amerikalılara “Misafirimiz olun” deniliyor, “Türk Hava Yolları” ve “goturkey.com” internet siteleri tanıtılıyor.
Bir şeyi tanıtmak, anlatmak, ikna etmek zordur.
Ama bu çabayı sürdürmek, moral bozmadan ısrarla tekrarlamakta fayda var.

Yazarın Tüm Yazıları