O ‘bizden’, sen ötekisin

İHALEYE giriyorsun, AKP’li değilsin, sade bir yurttaşsın, ihaleyi kazanamazsın, “o bizden değil” kuralı şakır şakır çalışıyor. Sen ötekisin, sen en uygun koşulları sunmuş olsan bile, ihaleyi kazanamazsın, kazanan “bizden biri”.

Haberin Devamı

İş arıyorsun, AKP’li değilsin, sade bir yurttaşsın, giremezsin, “o bizden değil” kuralı şakır şakır çalışıyor. Sen ötekisin, sen daha yetenekli, daha bilgili, daha becerikli olsan bile, işe alınmazsın, alınan “bizden biri”.

Üniversitede rektör adayısın, AKP’li değilsin, sade bir yurttaşsın, rektör olamazsın, “o bizden değil” kuralı şakır şakır çalışıyor. Sen ötekisin, sen seçimde en çok oyu almış olsan bile, atanamazsın, atanan “bizden biri”.

Sen ithalat yapıyorsun, AKP’li değilsin, sade bir yurttaşsın, mallarını hemen çekemezsin, “o bizden değil” kuralı şakır şakır çalışıyor. Sen ötekisin, sen her türlü belgeyi tamamlamış bile olsan, malını ilk çeken “bizden biri”.

HİKAYEDEN İBARET

Sen valisin, yöneticisin, işçisin, çiftçisin, iş adamısın, doktorsun, avukatsın, berbersin, büfecisin, yargıçsın, savcısın, generalsin,
çaycısın, sucusun, mühendissin, öğretmensin, lokantacısın, çiçekçisin, sen herhangi bir şeysin.

Değil mi ki, sen AKP’li değilsin, sade bir yurttaşsın, sen artık ötekisin, ağzınla kuş tutsan nafile. Sana ne iş, ne ihale, ne bilmem ne.
Referandumda evet-hayır oylarının dağılımına göre, ortaya çıkan siyasal harita üzerine yapılan yorumlar, “Türkiye’de kutuplaşma, hatta bölünmeye” işaret ediyor.

Bu yorumları boşa çıkarmak isteyen Tayyip Erdoğan referandum gecesi, “evet oyları da, hayır oyları da saygı değerdir, evet diyen de, hayır diyen de kazanmıştır” diyor ve yeri geldiğinde ekliyor:

“Ben herkesin Başbakanıyım”.

O kadar herkesin Başbakanı ki, söz gelişi, topluma mal olmuş, kendine yakın hissettiği birilerinin yakınları hayata veda ettiğinde, nerede olursa olsun, onu arıyor, baş sağlığı diliyor. Kendine göre, öteki olan ve yine topluma mal olmuş biri aynı acıyı yaşadığında kılını kıpırdatmıyor. Çünkü, o AKP’li değil.

Ölümde bile, “biz ve ötekiler”. Herkesin Başbakanı, hikayeden ibaret.

ÖTEKİ GAZETECİLER

Referandum haritasını filan geçiniz bir kalem. Kıyılar, köşeler, ne kıyısı, ne köşesi.

Birilerini biz kılmak, başkaları ötekileştirmek AKP’nin iktidara geldiği günden beri çizdiği haritanın ta kendisi.

AKP’nin her uygulamasında hayata geçirdiği harita, biz ve ötekiler, üzerine. Partisinin MYK toplantısında Erdoğan, kıyılardaki başarısızlık nedenlerinin araştırılmasını istiyor. Hiç gerek yok. Uygulamalarına baksın, “bunlar elit” diye ötekileştirdiklerini görecektir.

Ya öteki gazeteciler? O başlı başına bir fasıl. Öyle bakanlar biliyorum ki, bir sohbette kendisini ve AKP’yi eleştiren gazetecilere “o bizden değil” demenin ötesinde, daha ağır ifadeler kullanıyor, dilim varmıyor o bakanın o gazeteciler için kullandığı sözcüğe.

Sözüm ona, o bakan da, içerde ve sık sık yurt dışında güler yüzlü pozlar vermeye meraklı.

Şimdi bizden olan gazeteciler yalın kılıç, şımarıklığın, küstahlığın bini bir para saldırıyorlar. Ellerinde sopayla mahallede tur atıyorlar.
Bu ortamda kutuplaşma önlenecek. Yok ya, ciddi mi?

Haberin Devamı

CHP’de büyük örgüt temizliği

Haberin Devamı

TEK tek illerden rapor istiyor CHP. O ilden referandumda ister evet, ister hayır çıksın, CHP Genel Merkezi rapor bekliyor.
Kim, nasıl çalışmış, o ilin hangi ilçesinde ne sonuç alınmış, neden öyle olmuş, gibi ayrıntılı raporlar.

Gözler özellikle evet oylarının ağır bastığı illerde. Kim, nerede, nasıl hata yapmış, o belirleniyor. Genel merkez politikaları dışında, yerel olarak eksikleri ve yanlışları saptamaya yönelik raporlar.

Eskiden beri biliniyor, referandum sırasında iyice sırıtıyor, CHP örgütleri Kılıçdaroğlu’nun kamburu. Örgütlerin bir an önce hale, yola getirilmesi kaçınılmaz. Genel merkez kararlı.

Referandumda başarısız olan il ve ilçe yönetimleri görevden alınacak. Bu sayı yirmi mi olur, otuz mu, bilinmez, ama başarısız olanlar sanki hiç bir şey olmamış gibi, görevlerini sürdüremeyecek.

Doğru bir operasyon.

Haberin Devamı

Hiç olmadığı kadar Güneydoğu

DOĞAL ve normal, şimdi bolca referandumu tartışıyoruz.

Güneydoğuyu ve Kürt Sorununu otuz yıldır tartışıyoruz. Zaman zaman daha çok, zaman zaman daha az. Ama, hep konuşuyoruz.
Önümüzdeki dönem biraz farklı. Yine Güneydoğuyu konuşacağız ama bu sefer Güneydoğu ve Kürt Sorunu gündemin değişmeyen ama maddesi olmaya aday.

Şimdiye kadar yaşadıklarımızın ötesinde olaylara tanık olabiliriz. Ve bu sadece terör olmayabilir. Belki terör dahil olmak üzere, daha başka sorunlar.

Üstelik, sadece Türkiye’de değil, Avrupa ve ABD’den de, Kürt Sorunu ile ilgili pek çok söz duyabiliriz.

Ama, şimdiye kadar yapılanların dışına çıkabilecek tartışmalar ve gelişmeler.

   

 

Yazarın Tüm Yazıları