Nobel ödüllü bir lord ile sohbet

LORD ile bir ay önce Katar’da bir toplantı sırasında tanıştım.

Daha doğrusu, ilk karşılaşmamız Kuzey İrlanda’da 1997 seçimleri sırasındaydı. Yani, Kuzey İrlanda ve İngiltere’de teröre son veren o ünlü "Good Friday" anlaşmasından bir yıl önce.

Lord David Trimble, Katar’da Ortadoğu ile ilgili bir toplantıda kendi deneyimlerinden yola çıkarak barışın mümkün olduğunu anlatmıştı.

Kendisiyle konuşmak istediğimi söyleyince geri çevirmedi. Çaylarımızı alıp, bir köşede sohbete başladık.

David Trimble, Kuzey İrlanda barışının mimarlarından. İngiltere’den ayrılmak istemeyen Protestan Ulster Partisi’nin lideri (Ulster Unionist Party) ve İngiliz Parlamentosu’ndaki ilk Kuzey İrlanda Bakanı. Lord Trimble 10 Nisan 1998 yılında, IRA’nın yasal partisi olan Sinn Fein ile imzalanan barış anlaşması nedeniyle Kuzey İrlanda Sosyal Demokrat ve İşçi Partisi Lideri John Hume ile birlikte Nobel barış ödülüne de sahip oldu.

Belfast ya da Good Friday Anlaşması’nın onuncu yılında, Kuzey İrlanda’nın dünyaya verebileceği dersler, tavsiyeler var mı?

"Otuz yıl boyunca Kuzey İrlanda’nın adı, şiddetli çatışmalarla özdeş olmuştu. Şiddet burada hayatın değiştirilemez gerçeği haline gelmişti. Ama bugün IRA şiddeti sona erdi ve siyasi çözüm gerçekleşti. Bu bir stratejik ve taktik esneklik süreciydi. Bizim yaşadıklarımızdan çıkarılabilecek ders şu: Her örnek kendi özel koşulları içinde değerlendirilmeli." David Trimble’in konuşmamız sırasında üzerinde en fazla durduğu nokta bu.

GENEL KURALLAR YOK

IRA’ya karşı tavizsiz bir siyasi geçmişi olan, Katoliklerin, İngiltere’den bağımsızlık isteklerine karşı savaşan bir partinin siyasi kültüründen gelen ve sonradan onun liderlik koltuğuna oturan David Trimble, "Bu süreçte kurallar yok. Ama genel geçerliliğe sahip bazı ilkeler var" diyor "Teröristlerle masaya oturulmaz demek, eğer onlar silahı bırakacaklarını söylüyorlarsa pek de kolay değil. İnsanların değişebileceğine inanmak lazım. Bu süreçte bizim temel ilkemiz barışı sağlamaktı."

Ama "diyalog" ve "çözüm" sözcüklerinin Kuzey İrlanda deneyiminde ne anlama geldiğini iyi tahlil etmeden teröristlerle masaya oturulabilir sonucunu çıkarmak da doğru değildi.

David Trimble, "Son zamanlarda, Kuzey İrlanda örneğinin bir çatışma çözüm yöntemi olarak sunulmak istendiğini görüyorum. İsrail-Filistin meselesinde, Sri Lanka’da, hatta Irak’ta Kuzey İrlanda örneğinden söz ediliyor. Iraklı bir heyet ile konuşmam istendiğinde de bunun farkına vardım. Benim onlara anlattıklarımdan, acaba nasıl sonuç çıkardılar?"

Lord Trimble
bu endişelerini ve deneyimlerini ayrıntılı bir makale ile anlatma ihtiyacı duyuyor bu gelişmeden sonra. "Ulster’ı yanlış alamak " (Missunderstanding Ulster). Web sitesinde bulabilirsiniz.

RİSK ALABİLEN LİDERLER

"Barış ne zaman sağlanabildi biliyor musunuz? Kuzey İrlanda’da başka hiçbir seçenek kalmadığını herkesin anladığı zaman sağlandı. Şiddete geri dönüşün yolu barış ortamı sayesinde gelen ekonomik kalkınmayla tıkandı. Artık hiçbir Kuzey İrlandalı, şiddete hoş bakmıyor. Kuzey İrlanda, Britanya Adası’nın en fazla turist çeken dördüncü bölgesi durumuna geldi. Otellerin doluluk oranı geçen yıl yüzde 80’e ulaştı."

Lord Trimble
, bugünkü duruma kolay gelinmediğini ısrarla söylüyor sohbetimizde, "Anlaşmak hiç de kolay olmadı. Çok sert muhalefet dönemleri ve umutsuzluk anları yaşadık. Bu noktaya ulaşmak için barışa inanan demokratik liderlerin risk almaları gerekti. Sürecin tıkandığı öyle bir an gelmişti ki, devam etmem imkansız gibi görünüyordu. Eşim cesaret verdi, yola devam ettim. Bugün dönüp bakınca ona teşekkür ediyorum. İyi ki bu cesareti verdi bana."

"Hiçbir zaman, herkesle ve ne zaman olursa olur konuşulur dememeli. Bu sürecin, çok iyi belirlenmiş bir stratejisi olmalı ve ekonomik, siyasi, güvenlik adımlarıyla birlikte yürütülmeli" diyor Lord Trimble.
Yazarın Tüm Yazıları