Nerede güzel kadın çoksa orada estetik fazladır...

Geçen gün bir estetik cerrahla aynı masaya düştüm tesadüfen, 40 yaşında bir adam olunca direk Nip Tuck’ı çağrıştırıyor tabii...

“Dizide izlediklerimiz doğru mu” diye başlayan sohbet benim için çok ilginçti.
Ben Türk kadınının güzelliğinin dünya ortalamasının üzerinde olduğunu düşünürüm.
Karşımdaki doktor, “Belki de bu yüzden estetikte Avrupa’nın en iyisiyiz” dedi.
Çok ilginçtir güzel kadınlarıyla meşhur olan ülkeler estetik ameliyatların en çok yapıldığı ülkelermiş.
Brezilya listenin başında geliyor, Brezilyalı cerrahlar da bu işin en iyisiymiş.
Ukraynalı kadınların güzelliği malum, son 10 yılda tam bir estetik patlaması yaşanmış ülkede, estetiğin en çok yapıldığı ülkelerde üst sıralara tırmanmış Ukrayna.
Rusya da öyle...
Oysa güzel olmayan kadının güzelleşmek için bıçak altına yattığını bilirdik değil mi?
Brezilya, Rusya, Ukrayna örneği gösteriyor ki kadın asıl güzelliğini korumak için bıçak altına yatıyor.
Doğuştan elde ettiği güzelliğini ömür boyu sürdürmek istiyor, bu yüzden de estetik o ülkelerde çok yaygın.
Dünya estetikçileri arasında Türkiye’ye de Avrupa’nın Brezilya’sı deniyormuş.
Hem Türk kadını estetiğe düşkün olduğundan hem de bizim cerrahların başarısından dolayı...
Mesela Almanya’da tek bir estetik yayın yokken, Türkiye’de onlarca varmış.
Dünyanın en önemli 1200 plastik cerrahının buluştuğu son kongrede, yeni uygulamaların anlatıldığı 350 bilimsel makale yayınlanmış.
En iyi yenilik olarak seçilen üç makaleden ikisi Türk doktorlara ait.
“Birinci kim oldu” dedim, mutevazilikle “Benim makalem” dedi konuştuğum doktor.
Meğer karşımdaki cerrah Tunç Tiryaki’ymiş ve dünyada “endolift” (içerden asma) denilen yöntemi ilk uygulayan isimmiş.
“Avrupalı kadın kendine bakmıyor, oysa Türk kadını tam tersi, kendine bakmayı, iyi giyinmeyi ve güzel görünmeyi seviyor” diyor Tiryaki.
Türk cerrahları işlerinde iyi oldukları için son yıllarda Avrupa’dan estetik turizmi de hızla artıyor.
Yaşanan yanlış operasyonlar için de “Bin tane de bir tanedir” diyor.
Tunç Tiryaki, estetik yaptıracaklara ilk olarak operasyonu yapacak kişinin cerrah olup olmadığına bakmalarını tavsiye ediyor.

Otomobil alan ünlülere kızacağınıza teşekkür edin

Kriz ortamında herkes kan ağlarken ünlüler otomobillerini değiştiriyor, yüz binlerce para verip yeni oyuncaklar alıyorlar.
Alişan 2009 model Porsce aldı, 250 bin liraya.
Ardından Sibel Can, son model Mercedes G-500 jipe 350 bin lira ödedi.
Tarkan 400 bin liraya Chevrolet Tahoe marka hibrid otomobil aldı.
Son olarak Emre Belözoğlu da 520 bin liralık yeni Mercedes SL 600’üyle önceki akşam ortaya çıktı.
Bazıları kızıyor bu duruma.
İnsanlar işsiz kalırken bu ne vicdansızlık, kriz bunlara vurmadı mı diye...
Oysa tam tersi, bu isimlere kızacağımız yerde teşekkür etmemiz gerekiyor.
Krizi derinleştiren en büyük etken insanların para harcamaması, alışveriş yapmaması, çarşıya pazara çıkmaması, yarın ne olacak korkusuyla parasını harcamaması değil mi?..
Bu yüzden otomobil satışları düşüyor, alışveriş merkezleri sinek avlıyor, zincirleme olarak hepimizi etkiliyor bu durum.
Böyle bir durumda hiç değilse ünlüler paralarını harcayarak piyayasayı canlı tutuyorlar.
Ben bu haberleri gördüğümde seviniyorum.
Keşke milyon dolarlar yatırıp ev satın alarak emlak piyasasına da canlılık getirseler.
Bırakın ünlülerin harcadıkları paralarla mutsuz olmayı, ne kadar çok büyük para harcayan ünlümüz olursa ekonomimiz o kadar büyüyor demektir.
Hele bunu Gazze’yle birleştirip, parayı arabaya harcayacağınıza Gazze’ye yardım yapın demek tam bir saçmalık.
İnsanların paraları hakkında hiçbirimizin tasarruf yapmaya hakkı yok.
Ayrıca kimin nereye ne yardımı yaptığını da bilemezsiniz...
Yazarın Tüm Yazıları