Paylaş
Beş Kıtada 5 Uluslararası maraton koşmuş bir insan. Asya'da Ağrı, Avrupa'da Mont Blanc ve Afrika'da Kilimanjaro tırmanışları var. İnanılmaz güzel hayalleri, muhteşem bir azmi, insana ilham veren bir devam edişi, durmayışı, yılmayışı var.
Beş kıta projesini tamamlayabilemesi için Avusturalya ve Amerika'da yapması gereken tırmanışlara sponsor bulması lazım.
Neden bu ülkede böylesi inanılmaz eşi benzeri bulunmaz sporcularına sahip çıkacak yiğit sporsever şirketler yok anlamıyorum ki!
Ben Necdet Turhan’ı Runtalya’da koşarken tanıdım.
Necdet Turhan görmüyor ama inanılmaz koşuyor.
Görmüyor ama takır takır tırmanıyor.
Yanında kılavuzları var. Hayatımda bu kadar etkileyici bir güçbirliği görmedim. İki tane kanatsız melek ona koşarken yol gösteriyordu. Biri Yasemin Göktaş, öteki Özlem Duygu. Onlarla arasında sadece incecik bir ip var. Bildiğiniz ip. O iple anlaşıyorlar. O incecik iple 21km boyunca Yasemin Necdet Turhan’ın sağ gözü, Özlem’de sol gözü gibi oluyor.
Uygun adım koşuyorlar.
Onları birarada koşarken görseniz, çok etkilenirsiniz.
Şimdi yine, bu Cumartesi 14 Mayıs’da Necdet Turhan Bozcaada’da 1. si yapılan Bozcaada Maratonu’nda 21km koşacak. Yine koşusunun sonunda “YAŞAMI SEVMEK İÇİN YÜREK BAŞARMAK İÇİN EMEK GEREK" pankartını açacak. Kılavuzları bu sefer Özlem Duygu ve Güngör Caygöz olacak. Onu merak edip tanımak, destek veya sponsor olmak isteyenler www.necdetturhan.comdan kendisine ulaşabilirler.
Yonca
“ada”
Özlem Duygu
Çok düzenli olmasa da eskiden beri koşarmış.
Ama 10km’yi geçmek hiç aklında yokmuş. “Acaba Avrasya'da koşsam mı, ama boş boş koşmanın ne anlamı var ki?” filan derken, bir arkadaşı Adım Adım'ın tekerlekli sandalyedeki engellileri iterek koştuğunu anlatıyor. Hiç düşünmeden TOFD için bağış toplamak adına 15km’ye yazılıp hazırlanmaya başlıyor. Avrasya koşusunun başında Yasemin ve Necdet Turhan’ı görüyor. Aklının bir ucuna not alıyor. Runtalya’da Yasemin’e ek olarak Necdet Turhan’a bir kişi daha kılavuz arandığını duyunca hemen atlıyor. Hayatında hiç yarı maraton koşmamış olduğunu söylemeye ilk başta çekiniyor hatta. Ama kendinden emin. “Çalışır yaparım..” diyor. Antalya’da TOG’un Gençlere Değer Projesi’ne destek olmak için Necdet Turhan’a kılavuzluk yaparak koşuyor.
“Necdet Abi o kadar cesur bir insan ki, kendini tamamen bize emanet ediyor, tümseklerde çukurlarda koluna giriyoruz.” diyor. Necdet Turhan’ın o anlamlı pankartını da 21 km boyunca elinde taşıyor. Finişe onu açarak girmek için heyecanlanıyor...
“Çoğu insan derece için koşarken, Necdet Turhan cesaret için koşuyor!” deyince Özlem, benim tüylerim hemen diken diken oluyor.
Yasemin Göktaş
Aslında mali işlerci. Ama işi kişiliğini hiç yansıtmıyor.
9 yıldır koşan, 7 yıldır dağlara tırmanan, 2 yıldır da işe bisikletle giden, her türlü yarışa katılıp dereceler yapan bir insan. Adım Adım’la Buğday Derneği için koşup bağış topluyor. 2010 Mont Blanc Tırmanışı hazırlığı için gittiği Niğde Aladağlar'da Necdet Turhan’la tanışıp ona kılavuz koşucu olmaya karar veriyor.
“Nasıl koşuyorsunuz peki?” diye soruyorum şaşkın şaşkın, aklım almıyor çünkü. “Çok kolay..” diyor.
“Su birikintilerinde uyarıyoruz. Su istasyonlarında su içmesine yardımcı oluyoruz. Aramızdaki ip iletişim aracımız. Parkur rahatsa ip açık, kalabalıksa ipi daraltıyoruz. Bunların hiçbiri zor değil. Bizi tek zorlayan seslenip uyarsak da dönüp bakmayan, önümüzden çekilip yolu açmayan insanların duyarsızlığı. Necdet Abi’yi yoldan değil, insanlardan korumaya çalışıyoruz.” diyor Yasemin.
Ne inanılmaz değil mi? İnsanın en büyük engeli duyarsızlık bence!
Paylaş