Namus rüşveti

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, zinanın yeniden suç kabulüne dün destek verdi.

Neden? Mesele kadını korumakmış.

Nasıl koruyacak?

Zaten zina boşanma nedeni sayılmıyor mu? Kadın ya da erkek, böyle bir durumda artık birlikte olmak istemiyorlarsa boşanırlar.

Baştan çıkmaya teşne bir insanı 6 ay hapis cezası mı caydıracak? Yoksa kocasının 6 ay cezaevinde kalması bir kadının içini mi rahatlatacak?

Hiç birine yararı yok zinayı yeniden ceza yasası kapsamına almanın. Bunu, öneriyi getirenler de biliyor.

Mesele zihniyet meselesi.

Mesele, değerleri ‘suç ve günah’ korkusuyla değil, gönüllü benimseme meselesi.

AKP’nin, TCK tasarısının Meclis’te tartışılmasının arefesinde bu konuyu ortaya atmasının, Avrupa Birliği’nden beklediğini bulamayan tutucu çevrelere ikram edilen ‘sus payı’ndan başka bir anlamı yok.

Tutuculuğun sınırlarını zorlayacak hiçbir şey yapmadan, tam tersi, bu çevreleri siyasi rüşvetle ödüllendirerek ne kadını, ne namusu, ne de ahlakı korumak mümkün.

* * *

DİYARBAKIR’da namus cinayetlerine karşı etkili mücadele veren kadın kuruluşu KAMER’in Başkanı Nebahat Akkoç, dün telefondaki görüşmemiz sırasında zina ile ilgili olarak bölgedeki kadınların tepkilerini aktardı:

‘Bingöl’de kadınlarla konuşurken, zina suç olmalı mı tartışmasını onların farklı biçimde algıladıklarını gördüm. Kendilerini ilişkilendirmiyorlar. Zinanın suç olması sadece erkeği ilgilendiren bir olay olarak anlaşılıyor.’

‘Bizim için yasa gerekmez’
diyor kadınlar ‘biz zaten cezamızı alırız.’

Böyle bir durumda, aile, koca, toplum kadını anında cezalandırıyor.

‘Anadolu kadını istiyor’ lafı buradan çıkıyor.

Pekiyi, töre-din-aile baskısı altında hangi kadın gidip kocasını şikayet edecek? Buna cesaret edebilecek?

‘Bıçak kemiğe dayandığında olabilir’ ama ‘Aile desteği varsa, yoksa imkansız. Kadınların neyi niçin talep ettiğini iyi anlamak lazım’ diyor Nebahat Akkoç.

Kadınlar ezilmişliğe ve eşitsizliğe karşı destek arıyorlar ama bunun yolu kadının durumunun güçlendirilmesinden, eşitlik anlayışının, demokrasi eğitiminin yaygınlaştırılmasından geçiyor.

Devletin müdahalesi, desteği işte bu noktalarda gerekiyor.

* * *

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’dan bir şey rica etmiştim. Hükümetin başı olarak lütfen ‘Namus cinayetlerine karşı olduğunuzu, namus nedeniyle kadınların öldürülmemesi gerektiğini gümbür gümbür açıklayın.’

‘Biz hangi nedenle olursa olsun cinayetlere karşıyız’
demişti. Ama çıkıp namus cinayetlerine karşı olduğunu söylemedi.

Sonuç? TCK tasarısında AKP, töre cinayetlerinde ceza indiriminin kaldırılmasını öngören maddeye ‘namus cinayetleri’nin de dahil edilmesini engelledi.

Dün ise Başbakan, ‘Bu, aldatmaları ortadan kaldırmaya yönelik bir adımdır. İnsan onurunu kurtarmaya yönelik bir adımdır’ diyerek zinanın suç olmasını savundu.

Eşler arası sadakata devlet güvencesi. Aklıma Güldünya geldi. O da devlet güvencesine sığınmıştı.
Yazarın Tüm Yazıları