Paylaş
Bükreş’te Beşiktaş – Eskişehir maçını takip ediyorum. “Takip ediyorum” diyorum çünkü seyredemiyorum. Maçı Hürriyet.com.tr’den takip ediyorum.. Dakika dakika yazıyorlar.. Adamlar 2-0 önde..
Ben ancak hayal edebiliyorum Mustafa Hoca’nın yüzünü..
Buna dimineata (Günaydın) dedik yine anlatamadık şimdi de “Buna seara Mustafa” (İyi akşamlar Mustafa) diyorum..
Beni duymuyor ama hissediyor olmalı... Ki,
Orhan CAN yazıyor hurriyet.com.trOyuna müdahale ediyor..
Gözüm üstünde ama “İyi ki var Mustafa hayatımızda” diye düşünüyorum.. Çünkü, şu tek düze hayatımıza “heyecan gark ediyor”..
Düşünsenize 2-0 sıfır geriye düştünüz..
Dakikalar geçmiyor dakikalar..
Hele bir de benim gibi uzak diyarlarda iseniz..
Hele hele stattaki “arkadaşları” hiç düşünemiyorum..
İçinde bulundukları psikolojik durumu hayal bile etmek gelmiyor içimden..
Ben yine de şanslıyım..
En azından uzaktayım ve “canlı canlı” gözümün önünde işkence görmüyorum..
Dakika dakika Hurriyet.com.tr’den takip ediyorum ama…
Saniye saniye değil ama dakika dakika anlatım var.
Sadece olup bitenleri hayal etmek kalıyor size..
Tribündekilerin suratını, Çarşı Grubu’nun ellerini, Mustafa Hoca’nın yüzünü…
Benim kaynanam beni sever..
Ben de onu çok severim..
Bir gün eşime “İyi ki hayatımızda Orhan var” demiş..
Eşimde “Neden böyle söyledin anne” diye sormuş..
O da
“Bir gün geliyor, ‘kaza yaptım’ diyor, bir gün geliyor ‘güverteden aşağıya düştüm hastanedeyim’ diyor, bir gün geliyor ‘istifa ettim’ diyor, bir gün geliyor, hem de son anda ‘ben geçici görevle yurtdışına gidiyorum’ diyor.. Şu tek düze hayatımıza her an her şeyi yaptığı ve yapacağı için hayatımız renkli kızım.. Başka bir şeye lüzum yok, senin kocan var heyecan için” diyor..
Şeyda düşünüyor “evet” diyor.. “Annem haklı..!!”
Gerçi bu sefer de geçici görevi erken bitirip dönüyorum.
Yine, sevgili aileme yine bir “Heyecan” yaşatacağım..
Ama bu sefer ki tatlı heyecan olacak..!!
Kim bilir belki de bu yüzden Mustafa’yı seviyorum..
Vallahi de billahi “seviyorum..”
O da bize her hafta inanılmaz “Heyecanlar” yaşatıyor..
Sayesinde adrenalin tutkunu olduk..
Ne tutkunu, adrenalin “manyağı”..!!
Eğer damarımızda adrenalin, hiper hiper noktalarda dolaşmazsa; Mustafa’nın sayesinde biz o kişiye “Beşiktaşlı” demiyoruz..
Diyemeyiz zaten..(!!)
Beşiktaşlı demek “Adrenalin” demek arkadaş..!!
İnsanın kendine acı çektirmeyi, bize bir yaşam sitili olarak “öğrettiği” için biz, hocamızı çok severiz zaten.. Çook..!!
Yakında; ben şahsen, kendime elektrik vermeyi düşünüyorum..
Yani bizim maçlar, bana gerekli “heyecanı” veya “acıyı” ya da bedenimdeki “Adrenalin” sapkınlığı yetersiz kalırsa, bir manyetolu telefon edineceğim..
Bizim, eski işkenceci polisler bilirler.. Vereceğim kendime elektriği..
Akım akım elektrik.. “Ooooh, oooh..”!! diye bağıracağım..
Kim bilir, belki de çok ama çok zevk alırım..
Eğer doktorlar sorarsa..
“Bana Mustafa alıştırdı” diyeceğim..!!
Kısacası “ben”, benim güzel aileme…
Mustafa Hoca da kocaman Beşiktaş ailesini “Heyecansız..(!!)” bırakmıyor..
Aman Tanrım!!
Yoksa, yoksa..
Bundan dolayı mı seviyorum Hocamızı..”
O olmazsa, hayatımız tek düze geçecek..
Sonra goller geliyor…
Hooop…..
3-2…
Cebe koy 3 puanı..
Unuttuk acıları, şimdi zevk zamanı..!!
Sanki kısa bir süre önce “Acı” ve “Heyecanlı” (Mazoist bir zevk bu)
saliseleri, saniyeleri yaşayan ben değilmişim...
Bir zamanlar spikerin haykırdığı gibi “Ağlamak istiyorum..”
Her hafta ağlıyordum da bu sefer sevinçten ağlamak istiyorum..(!!)
Gülmek yok yani..
Her koşulda ağlamak..!!
Bu nasıl bir hayat yaa..!!
Öyle ya da böyle, bize 5 asır gibi gelen 90 dakika sonucunda..
Yani bu hafta,
Bizi mutlu ettin ya Mustafa..!!
“Formula 1” pilotu bilmem kaç sürate çıktığı yarışta bu kadar heyecan duyuyorsa adam değilim ben…
Gözüm üstünde, ona göre…!!
Buna seara Mustafa..!!
Paylaş