×
İSTANBUL’un Etiler semtindeki Levent Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, iddiaya göre, psikolojik sorunları olan bilişim teknolojileri öğretmeni Serdar Alagöz ile okul müdürü ve yönetimi arasında bazı anlaşmazlıklar bulunuyordu. Okul yönetimi ve okul müdürü tarafından baskı gördüğünü öne sürerek önceki gün öğle saatlerinde ruhsatsız tabancası ile okula gelip müdürü arayan bilişim teknolojileri öğretmeni Serdar Alagöz, müdürü bulamayınca silahını koridorda rasgele ateşledi. Saldırıdan önce teneffüsün bitip öğrencilerin sınıflara girmiş olması olası bir faciayı önlerken, koridorda müdür yardımcısı ve bir öğretmene doğrulttuğu silahı tutukluk yaptı. Bunun üzerine bahçeye çıkan ve doldur boşalt yaparken güvenlik kulübesine ateş eden Alagöz, kendisini kovalayan kantin görevlileri tarafından yakalandı. Serdar Alagöz okula gelen emniyet görevlilerine teslim edildi.
‘ÜSTÜNE ÇULLANDIK’
Hürriyet olayın gerçekleştiği Levent Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne gitti. Saldırıya uğrayan kadın müdür yardımcısı ve saldırganı etkisiz hale getiren okulun kantin görevlileri ile konuştu. Serdar Alagöz’ün okulun içinde ve dışında birkaç el ateş ettiğini belirten kantin görevlisi, yaşananları şöyle anlattı: “Sesi duyduk, dışarı çıktık. Okul kapısından çıkmak üzereyken silahı bize doğrultup ‘Gelmeyin’ diyerek küfürler etti. Dışarı çıkıp güvenlik kulübesine gitti. Yanımdaki ağabeyime ‘Yere yatıralım bunu’ dedim, bahçede kovalayıp yere düşürdük. Silahını kurusıkı sanıp üstüne çullandık, silah gerçek çıktı. Üzerinden çıkanlara çok şaşırdık. Tamamen çıldırmıştı. 1 hafta önce içeride yetkisi olmayan kapıları açabilmek için gerekli anahtarları almış, hepsi üstündeydi. Üzerini aradık, poşet çıktı. İçinden bıçaklar, anahtarlar ve bir çocuğun büyük fotoğrafı çıktı.”
‘KAVGASI OLMAMIŞTI’
Saldırıda silahın tutukluk yapması sonucu hayatı kurtulan müdür yardımcısı ise Alagöz’ün, eylül ayında okulda göreve başladığını belirterek “Okulda kimseyle kavgası olmamıştı, hiç ciddi bir olay yaşanmamıştı. Muhtemelen silahını tanımıyordu, bir öğretmenimize ve bana silahını doğrulttu, ateş etmeye çalıştı ama silah tutukluk yaptı. Müdür, okulda değildi, kızı hastaydı. Olaydan sonra rapor aldı” dedi.
ÇANTAYI TUVALETE SAKLAMIŞ
Yapılan incelemelerde öğretmen Serdar Alagöz’ün ders esnasında sınıftan çıktığı, tuvalette önceden hazırladığı çantasından silahı alarak okul müdürünün odasına gittiği tespit edildi. Şüphelinin, okulda ders sırasında bir süre müdürü beklediği, müdür gelmeyince müdür yardımcısının odasına yöneldiği iddia edildi.
EMNİYET İFADESİ
İstanbul ve Kocaeli’de gerçekleştirilen operasyonlarda, elebaşılığını yurtdışında tutuklu olarak bulunan Barış Boyun ve yine yurtdışında tutuklu olan Berat Can Gökdemir’in yaptığı Barış Boyun ve ‘Daltonlar’ suç örgütü üyesi 157 şüpheli gözaltına alındı. Gözaltına alınan isimler arasında Boyun’un eşi Ece Boyun’un da olduğu öğrenildi.
SİLAHLARA EL KONDU
Yakalanan şüpheliler hakkında ‘kasten öldürme’, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’, ‘kasten yaralama’, ‘yağma’, ‘tehdit’, ‘silah ticareti’, ‘uyuşturucu madde imal ve ticareti’ gibi suçlardan soruşturma başlatıldı.
‘KUYU-36’ operasyonları sonucunda suç örgütü üyelerinin adreslerinde yapılan aramalarda 40 adet ruhsatsız tabanca, 10 adet otomatik tabanca, 5 adet pompalı tüfek, 3 adet AK 47 uzun namlulu tüfek, 2 adet el bombası, 9 adet çelik yelek ve uyuşturucu madde ele geçirildi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise yapılan operasyonu sosyal medya hesabından duyurdu.
İstanbul Beykoz’da 26 Eylül’de 23.30 sıralarında, yorumcu arkadaşı Berkay Tokgöz ile gerçekleştirdiği sosyal medya üzerinden yayınlanan spor programından çıkan Serhat Akın, silahlı saldırıya uğramıştı. Akın’a, sol ayağından iki, sağ ayağından bir mermi isabet etmişti. Saldırıyı gerçekleştiren şüpheli, kendisini motosiklette bekleyen diğer şüpheli ile olay yerinden kaçarken, Akın hastaneye kaldırılmıştı. Olay yerinde 3 adet 9 mm kovan ele geçirilmişti. Tetikçi Ozan Dalmaz ve motosikleti süren Osman Mukan ile saldırganları başka bir otomobille olay yerine getirip olaydan önce ve sonra saldırganlara gözcülük yaptıkları belirlenen E.Ü., M.A., İ.T. ve Y.G. isimli şüpheliler Tuzla’da gerçekleştirilen operasyonda yakalanmıştı. Şüpheliler dün ‘kasten yaralama’ suçundan Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edildi. Dalmaz ve Mukan’ın da arasında bulunduğu 5 kişi ‘tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı. M.A. ise yurtdışı çıkış yasağı ve imza adli kontrolü uygulanarak serbest bırakıldı.
KUMAR İDDİALARINI YALANLADI
Silahlı saldırıyla ilgili ortaya atılan kumar iddialarına avukatları Ahmet Yaşar ve Savaş Adalet tarafından yalanlama geldi.
Öte yandan olayın talimatını verdiği öne sürülen ve Gürcistan’da olduğu tespit edilen firari şüpheli H.Ş.’nin, Büyükçekmece’de Uğur Can D.’nin öldürülmesine karıştığı da tespit edildi.
Eski milli futbolcu ve spor yorumcusu Serhat Akın, Kavacık Mahallesi’nde perşembe gecesi yorumcu arkadaşı Berkay Tokgöz ile gerçekleştirdiği programın ardından dışarı çıktığı sırada kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Arkadaşıyla otomobile binmek istedikleri sırada yanlarına yaklaşan motosikletli kasklı bir kişi tarafından tek el ateşle sağ ayağından vurulan Serhat Akın, saldırıdan kurtulmak için otomobilin arkasına saklanırken, saldırıyı gerçekleştiren şüpheli kendisini motosiklette bekleyen diğer şüpheli ile olay yerinden hızla kaçtı.
HEPSİ GÖZALTINDA
Saldırı sonrası sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Serhat Akın, ayağından 2 kez ameliyat olurken sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Kaçan şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan ve çete saldırısı ihtimalini değerlendiren polis, kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu silahla ateş eden O.D. ve motosikleti kullanan O.M. isimli şüphelilerin kimliklerini tespit etti. Ekipler ilk olarak olaydan önce ve sonra başka bir otomobil ile olayı gerçekleştiren şüphelilere gözcülük ve yardım ettiği belirlenen E.Ü. ve M.A.’yı yakalayarak gözaltına aldı. Polis çalışmalarını sürdürerek dün gece saatlerinde de silahı kullanan O.D. ile motosikleti kullanan O.M. ve onlarla beraber hareket eden İ.T.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Gelişmeleri sosyal medyadan paylaşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Bütün şüpheliler yakalandı. Şüpheli şahsın olayda kullanmış olduğu ruhsatsız tabanca ele geçirildi. Serhat Akın’a geçmiş olsun. Şehir eşkıyalığına soyunanları, masum insanların canlarına kast edenleri, halkımızın huzurunu kaçıranları affetmeyeceğiz.
AYAĞININ FOTOĞRAFI 34 MİLYON KİŞİYE ULAŞTI
Olayın hemen ardından kanlar içinde yerdeyken vurulan ayağının fotoğrafını çeken Serhat Akın, sosyal medya hesabından paylaşıp, “Program çıkışı ayaklarıma sıktılar son sözümüz Fenerbahçe” ifadelerini kullanmıştı. O fotoğrafın sosyal medyada görüntülenme sayısı 34 milyona ulaştı.
Fenerbahçeli eski milli futbolcu ve spor yorumcusu Serhat Akın, Beykoz Kavacık Mahallesi’nde önceki gece saatlerinde yorumcu arkadaşı Berkay Tokgöz ile gerçekleştirdiği programın ardından dışarı çıktığı sırada, kimliği belirsiz bir kişinin silahlı saldırısına uğradı.
YÜZÜNÜ KASKLA KAPADI
Otomobile binmek üzereyken motosikletten inip koşarak gelen kasklı bir kişi tarafından tek el ateşle sağ ayağından vurulan Serhat Akın, saldırıdan kurtulmak için arabanın arkasına saklandı. Saldırıyı gerçekleştiren şüpheli ise kendisini motosiklette bekleyen diğer şüpheli ile olay yerinden hızla kaçtı. Polisin şüpheli iki şahsı yakalama çalışmaları sürüyor. Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan Akın dün ameliyata alındı.
MAFYATİK VE İHALELİ SALDIRI
Cinayet Büro’dan emekli polis Savaş Kurtbaba, Serhat Akın’a yönelik gerçekleştirilen silahlı saldırı olayını Hürriyet’e değerlendirdi. Saldırı olayının bir sinyal olduğunu ve organize suç örgütlerine ihale edilmiş olabileceğini belirten Kurtbaba, şu değerlendirmelerde bulundu: “Sinyal veriyorlar, ‘Sus artık konuşma, bir dahakine kafana sıkarız’ anlamı taşıyor. Motorculara bunları ihale ediyorlar, Barış Boyun çetesi, Daltonlar, Red Kitler, en son Casper'lar türedi. Mafyatik saldırı diyebiliriz, ihaleli iş bu.
MOTOSİKLETLİ ÇETELER TÜREDİ
Organize suç çetelerinin saldırıları son zamanlarda artmaya başladı. Bu iş çetelere ihale edilmiş, müdahale edilmedikçe bu çeteler artacak. Polisi şehit edenin de bunlara motor çaldığı tespit edilmişti, sosyal medyadan polise de savaş açtılar. Polise savaş açtıysan, emniyet de savaşı görür. Böyle yeni bir jenerasyon doğdu, bütün emniyet teşkilatı bunlarla uğraşmalı.
‘RACON KURŞUNU’ SIKMIŞLAR
Sosyal medya fenomeni 26 yaşındaki Kübra Aykut, paylaştığı videolarla binlerce takipçiye ulaştı. Aykut’un tanınırlığı, “Kendimle evlendim” videosuyla daha da arttı. Kendisini kimseye layık görmediğini belirten Aykut, düğün salonu kiralayarak, arkadaşlarını davet edip, ‘Pırlanta’ şarkısıyla salona giriş yaptı. Arabanın arkasına ise “Kızlar, üzülmeyin damat yok” yazdırdı. Bu kayıt, televizyon kanalları dahil birçok sosyal medya platformunda gündem oldu. Hayat dolu paylaşımlarıyla dikkat çeken Aykut, ailesiyle mutlu olduğu, şarkı söylediği ve gezdiği anlardan videolarla hayatından kesitler de paylaştı. Bu sevecen tavrı sayesinde TikTok’ta 1 milyondan fazla, Instagram’da ise 180 bin takipçisi bulunuyordu. İçerik üreterek para kazanıyordu.
Aykut, son paylaştığı videolarda ise kilosundan şikâyet ederek, 44 kiloya düştüğünü ve sürekli kilo kaybettiğini ifade etti. Evinin çok pis olduğunu ve temizlik için gelen kadının artık gelmeyi bıraktığını söyleyerek, şaka yollu bir şekilde takipçilerine, “Evde temizlik ve kahve buluşmasını yapalım mı?” dedi. Binlerce takipçisi olan Kübra Aykut, bu paylaşımından saatler sonra önceki akşam İstanbul Sultanbeyli’de yaşadığı evinin 5’inci katından atladı. Olay, sitenin güvenlik görevlilerince polis ve sağlık ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Aykut’un bilincinin kapalı olduğunu belirledi. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Aykut, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
AİLE YAŞANANLARA İNANAMADI
Kübra Aykut’un cansız bedeni Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Cenazeyi teslim almak için Adli Tıp Kurumu’na gelen Kübra Aykut’un kuzeni Kamuran Aykut, intihara inanmadıklarını belirterek “Hayat dolu kızdı, hayvanları, insanları, kendini severdi. En son annesini gece 23.00’te arayıp ‘Sizi seviyorum, temizlik yaptım, çok yorgunum’ demiş. Arabasına mama koyup hayvanları beslerdi. Alkol bile kullanmazdı, Kübra intihar edecek birisi değildi” dedi.
Aykut’un amcasının kızı Aylin Sakoğlu ise “Kübra melek gibi bir insandı. Bulunduğu ortama enerji veren, hayat dolu birisiydi. Bu nasıl oldu inanamıyoruz, ölümünü şüpheli buluyoruz çünkü Kübra hayat doluydu” diye konuştu.
Adli Tıp Kurumu’ndan teslim alınan Kübra Aykut’un cenazesi defnedilmek üzere Bursa’ya gönderildi.
‘NASIL ŞAŞIRTTIM AMA YİNE SİZİ’
Aykut’un evinde yapılan incelemede, kendi el yazısıyla yazdığı bir intihar notu bulundu. Polis, olayın intihar olduğu yönünde bulgular elde etti. Telefon şifresinin de yazılı olduğu notta şu ifadeler yer aldı: “İyi bir insan olarak yaşamak bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun, o zaman mutlu olursunuz. Günlerdir acı çekiyordum, kimse görmedi. Kendini çok seven ben, kendimi düşündüğüm için gidiyorum. Özür dilerim. Nasıl şaşırttım ama yine sizi.”
KADEM öncülüğünde bu yıl 8’incisi düzenlenen “İnovasyon Kadın Programı”nda ödüller sahiplerini buldu. Finale kalan 31 kadın girişimci arasında hakem heyetinin değerlendirmesi sonucu dereceye giren 6 kadın girişimci toplamda 1 milyon TL’lik ödülün sahibi oldu. Kadın girişimcilere ödüllerini Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, İstanbul Valisi Davut Gül, KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar verdi.
Birinci Melike Bağcı’ya ödülünü Zekeriya Çoştu verdi.
BİRİNCİLİK SİBER SAVUNMA ALANINDA
Geliştirdiği Merkür Savunma projesi ile Ön Kuluçka kategorisinde 225 bin TL’lik birincilik ödülünün sahibi olan Melike Bağcı, “Elektrik elektronik mühendisiyim, haberleşme sistemleri, Siber Güvenlik sinyal, istihbarat konularında çalışmalar yapıyorum. Savunmada dışa bağımlılığın azaltılması ve milli güvenliğimize değer katmak için çalışmalar gerçekleştiriyoruz” dedi.
Törende konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu özetle şunları söyledi: “Bakanlık olarak Kadın Girişimciliği İnisiyatifi adında bir platformun kurulmasına öncülük ettik. KADEM’in de paydaşları arasında olduğu bu inisiyatifin önümüzdeki dönemde, politika yapım süreçlerinden öncü projelere kadar, geniş bir yelpazede daha faal olmasını arzu ediyoruz. Bunun için gereken desteği vermeye hazırız. Teknoloji girişimciliği ekosistemine yönelik kamu politikalarına ve uygulamalarına yön veren, liderlik ettiğimiz Teknogirişim Konseyi’nde, Kadın Girişimciliği İnisiyatifi Başkanı’nı daimi üye yaparak bunu kurumsallaştırdık.”
İstanbul Valisi Davut Gül de “Kadın güçlenirse aile güçlenir, aile güçlenirse toplum güçlenir, toplum güçlenirse devlet güçlenir” diye konuştu.
SÜMEYYE ERDOĞAN BAYRAKTAR: LÜBNAN’DA CİHAZLAR PATLATILDI
Mahkemede söz verilen Bahar Candan, “3 Şubat 2023’te banka hesabıma 13 milyon TL gelmiş gibi paylaşımda bulundum ama aslında hesapta 1 milyon var. Paraların bende olduğunu düşünmüşler ama böyle bir şey yok, ben photoshop yaptım” diye konuştu. Tutuksuz sanık Nihal Candan ise “Bu kadar zaman sonra masum olduğumuz anlaşılmıştır diye düşünüyorum. En gerçekçisinden ‘Pardon’ filmini çektik” dedi. Mahkeme heyeti, Bahar Candan’ın da aralarında bulunduğu 6 kişiyi yurtdışına çıkış yasağı koyarak tahliye etti. 7 kişinin ise tutukluluğuna devam kararı verdi. Karar sonrası sevinç çığlıkları atan Nihal Candan, “Mutluyum, tahliye olacağını biliyordum” diye konuştu. 44 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Bahar Candan 16 Kasım 2023’te tutuklanmıştı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2024-2025 eğitim öğretim yılı takvimine göre okulöncesi ve ilkokul 1’inci sınıf öğrencileri, 2 Eylül’de ‘uyum haftası’ kapsamında okullarına başladı. Dün ise tüm kademelerdeki 20 milyonu aşkın öğrenci yeniden sınıfları doldurdu. Okulun ilk gününde kimi öğrenci arkadaşlarına duyduğu özlem sona erdiği için mutluyken, kimi öğrenci de öğretmenine elinde çiçeklerle koştu. Yeni dönemin ilk gününü İstanbul Zeytinburnu Şehit Ömer Cankatar İlkokulu ile Ümraniye Mehmet Akif İlkokulu’nda izledik. İstanbul Valiliği tarafından alınan kararla trafik yoğunluğunun oluşmaması adına kentteki okullar saat 10.00’da açıldı.
‘KEŞKE TATİL BİRAZ DAHA UZUN SÜRSEYDİ’
Okullarda yeni dönem saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Şehit Ömer Cankatar İlkokulu’ndaki minikler, tatil biraz daha uzun sürseydi diyerek şöyle konuştu...
4’üncü sınıf öğrencisi Esila İşeri: Okula yeniden başladık ve tatile tam olarak doyamadım. Keşke tatil biraz daha uzun sürseydi. Ancak öğretmenlerimi ve arkadaşlarımı çok özlemiştim.
4’üncü sınıf öğrencisi Nisanur Şimşek: Öğretmenime çiçek aldım çünkü onu çok özledim. Bugün çok mutluyum ve çok heyecanlıyım.
4’üncü sınıf öğrencisi Elif Hüma Yıldız: Bugün okula özel hazırlandım ve en sevdiğim tacımı taktım. 3 aydır görmediğim arkadaşlarımı çok özlemiştim.
Okulun ilk günü üst sınıf kademesindeki veliler mutluluk ve heyecan hissederken, bazı 1’inci sınıf velilerinde kaygı hâkimdi. Esma Özen, “Kızım bugün biraz duygusal. Büyük ihtimalle önümüzdeki hafta okuluna alışır ve gözleri artık beni aramamaya başlar. Kızım, ‘Annem benden ayrılacak’ korkusunu çok yoğun yaşıyor. O nedenle sınıfın kapısında onu bekliyorum. İkinci derste bahçede olurum. Adım adım uzaklaşacağım” dedi.
Bu sene Ümraniye Mehmet Akif İlkokulu’na başlayan bedensel engelli Hiranur Öztan, “Sayıları çok bilmiyorum ama harflerden bazılarını öğrenmiştim. Kendi adımı yazabiliyorum, ablam Belinay’ın adını da yazmayı öğreneceğim” diye konuştu.
Geçtiğimiz hafta hayatını kaybedip gastronomi dünyasını yasa boğan usta şef Feridun Ügümü’nün ailesi, tıpkı Türk mutfağını başarıyla temsil eden ünlü şef gibi aile köklerinden gelen ustalığı yaşatacak. Oğlu Uğurcan Ügümü, “Babamın mesleğindeki başarısının sırrı, elinin lezzeti ve becerisinden çok gönüllere dokunabiliyor olmasıymış. Benim, oğlu olarak tanımadığım dünyanın başka yerlerinden ağlayarak mesajlar gönderip telefon açıyorlar. 2000’lerin başında gastronomi bu halde değildi, ona rağmen bir esnaf lokantasında başarı göstermek çok kıymetliydi” dedi.
‘MESLEĞİNİ TUTKUYLA YAPIYORDU’
2006’da babasıyla ilgili Amerika’da bir dergide yazılmış makaleye dikkat çeken Uğurcan Ügümü, “Hatırladığım bir cümlede ‘Feridun, yaşamdan bile daha büyük’ yazıyordu, yani herkesin gönlüne dokunabilmeyi ve onlara yüreğindeki sevgiyi aktarabilmeyi başarmış bir insandı. Mesleğini tutkuyla yapıyordu. Babamın mutfakla ilgili bir sözü vardı, ‘Ben her sabah mutfağa sevgilimle buluşmaya gelirmiş gibi heyecanla gelirim’ diyordu. Bu söz, babamın mutfağa duyduğu heyecanı anlatıyor” sözlerini ifade etti.
İSTANBUL’da eşinden ayrılmak isteyen Nurtaç Canan (53), 23 yıllık eşi Ragıp Canan (50) tarafından kayınpederinin evinde 5 defa kurşunlanıp ağır yaralanmıştı. Nurtaç Canan, öleceğini düşünerek kendi kanıyla ‘Beni Ragıp Vurdu’ yazısını yazmış ve o fotoğraf Türkiye’de gündem olmuştu.
Ragıp Canan’a ‘eşini kasten yaralama’ suçundan 9 yıl hapis cezası verilmişti. Ragıp Canan, cezasının infazını 2023 Haziran ayında tamamlayıp tahliye oldu. Eşine ses kayıtları ve mektuplar gönderip ölüm tehditlerinde bulunan Canan, 3 defa elektronik kelepçe kırdı. ‘Hakaret, tehdit ve takip’ suçundan geçtiğimiz ay tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bakırköy Adliyesi 55’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ragıp Canan SEGBİS ile katıldı. Duruşmada eşinin cezaevinden çıktıktan sonra tehditlerine devam ettiğini söyleyen Nurtaç Canan, “3 defa kelepçe kırdı. Oğluma yazdığı tehdit mektubunda beni nasıl öldürmeyi planladığını anlatmış. Serbest kalırsa beni öldürecek” diyerek mahkemeye tehdit mektuplarını sundu.
CİNAYET PLANINI İTİRAF ETTİ
Canan, “Mektupları ben yazdım ama sarhoştum, ne yazdığımı hatırlamıyorum. Kelepçeyi önemsemedim. Hanımıma zarar verecek olsam zaten dışarıda zarar verirdim. Söylemek ayrı, yapmak ayrı” dedi. Hakkındaki iddiaları reddeden Canan’ın duruşma sırasında “Hanımıma zarar verecek olsam zaten dışarıda zarar verirdim” sözlerine hâkim müdahale ederek duruşma salonunda bu şekilde konuşmaması konusunda kendisine uyarıda bulundu. Mahkeme, Ragıp Canan’ın tutukluluğuna karar vererek duruşmayı erteledi.
Eşinin durumu anlatmasının ardından sinirlenen U.B., börekçiye giderek personele saldırdı. Personellerle kavga eden U.B., olaya işletme çalışanı Ö.D.’nin de dahil olmasıyla darp edildi. Dükkândan aldığı ekmek bıçağıyla, U.B. ve eşinin üzerine yürüyen Ö.D., kadının çığlık atıp “Çalışanınız bana mesaj attı haberiniz var mı?” sözleri üzerine “Sizi deşerim” diyerek U.B.’yi bıçakladı.
İhbar üzerine olay yerine gelen polis 3 kişiyi gözaltına aldı ve şahıslar sorgularının ardından serbest bırakıldı. Olaya ait görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından börekçinin camları dün gece vatandaşlar tarafından taşlandı. Tepki çeken o görüntüler nedeniyle dün Pendik Belediyesi ekipleri de dükkânı mühürledi. Tarafların birbirlerinden şikâyetçi olması sonrası İ.D. ve Ö.D. tekrar gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen İ.D. ‘cinsel taciz’, Ö.D. ise ‘basit yaralama’ suçundan tutuklandı.
Öte yandan Sarıyer Börekçisi olayın yaşandığı dükkânın isim hakkı sözleşmesini fesh etti.
Villa, kaçak inşaat yapıldığı gerekçesi ile 16 Ağustos İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce (İBB) mühürlenmişti. 22 Ağustos’ta ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı görevlileri, inşaatı durdurmuştu. Bakanlık, kaçak yapıların yıkımı için İBB’ye 1 ay süre vermişti.
1 AYLIK SÜRE DOLMAMIŞTI
Bakanlık ekipleri, İBB’ye verdiği 1 aylık süre dolmadan dün sabah villanın bulunduğu alana giderek kaçak yapıların yıkımına başladı.
Yıkım çalışmasına katılmak isteyen İBB yetkilileri, araziye yoldan giremeyince, yol kenarındaki çitleri yıkarak girdi. Yıkımına başlanan yapılar ise şöyle: 3 adet 2 katlı, 4 adet 1 katlı kısmen betonarme kısmen çelik konstrüksiyon taşıyıcı sistemli yapılar, 1 adet havuz yapısı, 1 adet güçlendirilmiş set yapısı, betonarme istinat duvarları, merdivenler, bahçe duvarları, bekçi kulübeleri.
İBB Başkanı İmamoğlu, İBB’ye haber vermeden işlem yapıldığı gerekçesiyle Bakanlığa tepki gösterdi.
Otomobilden inen İşçimen, arkasındaki otomobilin sürücüsü Erol G. ve yanındaki T.T.İ. ile tartışmaya başladı. Bu sırada otomobilden inen Erol G., savcı olduğunu belirten İşçimen’i darp ederek olay yerinden kaçtı.
KÜFÜR ETTİ İDDİASI
Savcı İşçimen, karakola gidip şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan T.T.İ., emniyetteki ifadesinde, “Savcı olduğunu söyledi, sakin olmasını söyledim, küfür etti” dedi. Savcıyı darp edip olay yerinden kaçan Erol G., karakola giderek teslim oldu. İfadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan T.T.İ., hakkındaki şikayet ve delillerin değerlendirilmesi sonucu yeniden gözaltına alındı. T. T.İ ve Erol G., emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye götürüldü. T. T.İ ve Erol G., sevk edildikleri nöbetçi hakimlik tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Erol G.’nin ‘tehdit’, ‘mala zarar verme’, ‘hakaret’ suçlarından emniyette 7 adet suç kaydı olduğu öğrenildi.
SOKAK hayvanları ile ilgili Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında düzenlemeler içeren ve temmuz ayında Meclis’te kabul edilerek yürürlüğe giren yasaya tepki gösteren binlerce hayvansever, çeşitli hayvan hakları derneklerinin sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıyla dün Yenikapı Meydanı’nda toplandı. Yasayı protesto eden binlerce vatandaş, “Köpeğime dokunma” yazılı pankartlar ile yasanın geri çekilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Miting alanına girişlerde oluşturulan polis barikatlarında vatandaşların üzerileri didik didik arandı. Yanlarında köpeklerini getiren hayvanseverler ise içeriye alınmadı.
Mitingde hayvanseverlere seslenen Hayvanları Doğayı İnsanları Koruma Derneği (HAYDİKO) temsilcisi Yasemin Yılmaz, “Bu toplum bu masum hayvanların katledilmesine izin vermeyecek. Merhamet mücadelesi bu yanlış karardan dönülünceye kadar devam edecek” dedi.
ŞARKILARINI SOKAK HAYVANLARI İÇİN SÖYLEDİLER
Mitinge sanat dünyasının ünlü isimlerinden Ajda Pekkan, Seren Serengil, Hande Yener, Sertap Erener, Mustafa Ceceli de katıldı.
Mitingde konuşan ünlü isimler şunları söyledi:
-
Yaklaşık 150 yıldır sivillere kapalı olan tarihi Haliç Tersanesi’nin 1.8 kilometrelik sahil hattında çalışmaları devam eden ve Osmanlı’dan kalan 600 yıllık mirası çağdaş ve sosyal bir yaşam alanı olarak şehre kazandırmayı amaçlayan Tersane İstanbul projesi içinde yer alan Rixos Grubu’nun amiral gemisi Rixos Tersane İstanbul bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılacak.
432 odası olan ve tarih ve sanatı harmanlayan gemi tasarımlı iç dekorasyonuyla dikkat çeken Rixos Tersane İstanbul’un lobisinde, Ayasofya avizelerinden esinlenilmiş 6 adet avize ve ayrı ayrı hikâyeleri olan 7 adet replika tekne yer alıyor. Tekneler arasında 2019-2022 yıllarında yarış kazanan Türk takımının kullandığı ‘Josephin’ isimli yelkenlinin yanı sıra sultan kayığı Osmanlı döneminden kalma gezinti tekneleri, 1920 yaz olimpiyatlarını kazanan ve yük taşımada kullanılan tekneler bulunuyor.
30 yıldır tersane işlevini yitiren tarihi tersanenin, Tersane İstanbul projesinin tamamlanmasıyla şehrin cazibe merkezi haline gelmesi amaçlanıyor.
HAZİNE’YE KİRA GELİRİ KAZANDIRACAK
Tersane İstanbul içerisinde 4 otel, 4 müze, 2 alışveriş merkezi, toplam 280 yat kapasiteli 2 ayrı yat limanı, bin kişilik cami, su sporları alanı, yürüyüş ve bisiklet parkurları, kütüphane, 300’e yakın yeme içme ve sosyal alan bulunuyor. Projeden 45 yıllık işletme süresi içinde devlet hazinesine toplam 1 milyar 346 milyon dolar kira geliri kazandırması bekleniyor.
Önümüzdeki hafta sonu yapılacak tüzük kurultayı öncesi İstanbul İl Danışma Kurulu toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, özetle şunları söyledi: “Birileri bekliyor ki kendi içimize düşüp onların yakasını bırakacağız, milletin meselelerini konuşmayı, siyasetin gerçek gündemini takip etmeyi bırakacağız. Bekliyorlar ki birbirimize düşeceğiz, onların kötü yönetimine rağmen sorumluklarıyla baş başa bırakacağız. Yok öyle yağma. Biz biriz, beraberiz, hep birlikte bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. ‘CHP değişirse Türkiye değişir’, bu inançla yola çıktık. O değişimi kişilerin değişimi olarak tarif etmedik, etseydik haksızlık olurdu.
GERİLİM İSTENİYOR
Biz kurucu partiyiz diye devletin sahibi değiliz. Devleti 22 yıldır likayatsızca yönetenler, yıpratanlar, perişan edenler bir yanda dururken günü geldiğinde sanki her şeyin sorumlusu bizmişiz gibi kendilerini geri çekmelerine izin vermeyeceğiz. Biz kendinden emin, milletine sahip çıkan bir anlayışla altı oktaki her ilkeyi bu çağda olması gerektiği gibi, geçmişini sahiplenip bugününe doğru yorumlayıp hep birlikte ilerleyeceğiz. Tayyip Erdoğan ince ince hesaplar yapıyor, hemşerilerine çayın maliyetinin kilosu 19 iken 17’den veriyor. Fıstığa geçen sene 20 lira azına alım yapıyorlar, bunlar konuşulsun istemiyor. Sadece yeni bir gerilim olsun, bu gerilim üzerinden bir kutuplaşma olsun isteniyor.
Siyasi partiler arasındaki en demokratik en katılımcı tüzüğü yapacağız. CHP demokratikleşecek Türkiye demokratikleşecek. CHP değişecek Türkiye değişecek.”
VEBAL ALTINDA KALMAYIN
Daha sonra Balıkesir ve Edremit’e giden Özel, konuşmasında fay hattındaki şehrin kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu belirtti. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu: “İnsan hayatının siyaseti olmaz. Kentsel dönüşüm için gereğini yapın, önümüzü açın, gerekli katkıları sağlayın, vebal altında kalmayın. Samimiyetle çağrıda bulunuyor, tarih önünde sizi bir kez daha uyarıyorum.”
AHLAT ELEŞTİRİSİ
Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı Ahlat'taki törenler üzerinden eleştirdi: "Erdoğan, 21 yıl sonra Ankara dışında ilk Kabine toplantısını yaptı Ahlat’ta. Toplantı yapmaya değil fotoğraf çektirmeye, mesaj vermeye değil verdiği mesajlarla yeni tartışmaları başlatmaya gitmiştir. Malazgirt Savaşı’nın yıldönümünde oranın ruhuna uygun konuşma yerine, eski polemikleri özleyen konuşma yaptı. Fotoğrafta bir yanına ittifak ortağını, öbür yanına da o ittifak ortağının yanıtlaması gereken çok sayıda soruyu ortaya atan HÜDAPAR Başkanı’nı aldı. Yanlarına kuvvet komutanlarını koydu, fotoğraf verdi ki yeni tartışmalar yaşansın. O fotoğrafın utancını, fotoğraftakilerin çelişir gibi görünüp de nasıl aynı kötü emeller üzerinde örtüştüklerini tarih önünde not ediyorum."
CHP Genel Başkanı Özgür Özel buluşmaya dair fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşarak, “Genel Başkanlarımız Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın ile İstanbul’da bir araya gelerek, parti tüzüğümüzde yapacağımız değişikliklere ilişkin kıymetli önerilerini aldık” ifadelerini kullandı. Görüşmede, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de bulundu. Özgür Özel, tüzük değişikliğiyle ilgili bilgi vermek ve önerilerini almak için bu hafta Ankara’da eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’yla da bir araya gelecek.
KOMİSYON TOPLANACAK
Taslağa son şeklini verecek Tüzük Komisyonu ise ikinci toplantısını bugün gerçekleştirecek. Programa göre, komisyon son toplantısını da 5 Eylül’de yaparak taslağa son şeklini verecek. 6 Eylül’de de parti yönetimi taslağın maddelerini tek tek görüşüp oylayacak. Sivas Kongresi’nin yıldönümü olan 4 Eylül’de Sivas’ta MYK ve PM üyeleri, milletvekilleri ve örgüt başkanlarıyla toplanacak olan CHP, tüzük değişikliklerini ise 9 Eylül’de Ankara’da sona erecek kurultayda delegelerin onayına sunacak.
İddiaya göre burada bir süre sonra 9 sokak köpeğinin saldırısına uğrayan ve ağır yaralanarak hastaneye kaldırılan Özçelik hayatını kaybetti. Özçelik’in emniyette uyuşturucu ve gasptan sabıkalı olduğu, boş araziye de sık sık gelip içeride yattığı öğrenildi. Özçelik, Sultangazi’de toprağa verildi. Özçelik’in ön otopsi raporunda, köpek ısırması sonucu öldüğü belirtildi.
‘MASKELİ’ PROTESTO
Olayın ardından dün sabah saatlerinde savcılık izniyle özel bir vakfa ait olan araziye giren Fatih Belediyesi Veteriner Hizmetleri ekipleri, 3 sahipsiz köpeği sakinleştirici iğneyle topladı. Toplanarak Yedikule Hayvan Barınağı’na götürülen köpekler karantinaya alındı. Olayın sosyal medyada infial yaratması sonrası saldırının gerçekleştiği araziye gelen hayvanseverler, köpekleri toplayan belediye ekiplerine tepki gösterdi ve arazideki tellerin üzerine köpek maskeleri bıraktı. Hayvansever Eylem Yüksekağaç, “Evet, saldırgan köpek sorunumuz var ama hep beraber kısırlaştır, aşılat ve yaşat diyoruz. Toplanan köpekleri sahiplenemiyoruz çünkü yeterince sahiplendik, bu işin yöntemi toplayıp öldürmek değil” dedi.
Ayhan Özçelik’in akrabası olan Ayhan Deli, “Bu son günlerdeki 4. saldırı oldu. Ayhan’ı belediyenin temizlik işçileri bulmuş, köpekler başında bekliyormuş, ‘Beni hastaneye’ götürün demiş ama hastanede vefat etti. Her tarafını parçalamışlar. Çocuklarımız buraya geliyor, korkuyoruz” ifadelerini kullandı.
‘AYNI ACILAR YAŞANMASIN’
Ayhan Özçelik’in acılı ablası Aycan Özçelik ise “Köpek saldırısında kardeşimi kaybettim, ne söylenebilir ki? Bu acının dinmesi için yetkililere sesleniyorum, bizim içimiz yandı. Aynı acılar yaşanmasın, çözüm bulsunlar. Kardeşimin her yeri kesik, paramparça, buna bir çözüm bulsunlar” ifadelerini kullandı.
Boş arazideki köpekler, belediye ekipleri tarafından uyuşturucu iğneyle toplandı.
İstanbul Kağıthane’ye bağlı Hamidiye Mahallesi Dilaver Sokak üzerinde, 18 Ağustos Pazar akşamı 22.30 sıralarında park halinde bulunan 34 FDN 313 plakalı otomobile yönelik silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda gayrimenkul işi ile uğraşan Abd El Qadir Anas (30) hayatını kaybetti. Otomobilde bulunan Anas’ın arkadaşı Filistinli Fadi M. ağır yaralandı. Anas’ın emekli asker olduğu öğrenilen koruması E.K. ise ayağından hafif yaralandı. Fadi M. ile E.K., hastaneye kaldırılırken, Abd El Qadir Anas’ın cansız bedeni ise otopsi yapılması için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Otopsi işlemleri tamamlanan Anas’ın cenazesinin alınması için yakınları tarafından herhangi bir başvuru yapılmadı.
OLAYDAN 2.5 SAAT SONRA YURTDIŞINA KAÇTILAR
Silahlı saldırıyı gerçekleştiren şüpheli, olay yerinden yaya olarak kaçıp, kendisini bölge yakınlarında bekleyen bir otomobile binerek uzaklaştı. Şüpheliler izlerini kaybettirmek için 3 farklı otomobil kullandı. Şüphelilerin kaçarken kullandığı 2 otomobili bulan emniyet görevlileri, kiralık olduğu belirlenen 2 otomobilde yaptıkları aramada, bir silah ele geçirdi. Olaya ilişkin kamera görüntüleri incelendi, G.S., T.S., S.A., S.A.S.O., L.E.E. ve H.B. isimli şüphelilere ulaşıldı. Şüphelilerden, G.S., T.S. ve S.A.’nın olaydan sonra 19 Ağustos 2024’te 00.48’de (Olaydan yaklaşık 2.5 saat sonra) Kırklareli’nden yurtdışına çıktıları tespit edildi. Yapılan arşiv araştırmalarında şüphelilerden L.E.E.’nin, olayın faili olan şüphelilerin ulaşımını sağladığı, kendisine yönelik 6 Haziran 2023’te Şişli’de silahlı saldırıda yaralandığı, tedavisinin ardından taburcu edildiği belirlendi. Olaya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında saldırıyı gerçekleştiren şüphelilerle beraber hareket eden ve kaçmasına yardım eden şüpheliler L.E.E., I.A., A.F.M.M. ve P.Y. yakalanarak gözaltına alındı. Yapılan aramalarda 2 silah ele geçirildi.
Saldırının alacak verecek meselesi nedeniyle gerçekleştirildiği öne sürülürken, olayda kullanılan silaha susturucu takılması, saldırı düzenlenen kişilerin Filistinli olması, “Mossad operasyonu mu?” sorusunu da gündeme getirdi.
FİLİSTİNLİ BABA: BU SALDIRI SİYASİ BİR OLAY DEĞİL
Abd El Qadir Anas’ın babası olaya ilişkin açıklamalarda bulundu. Saldırının ardından ambulans ve polisin hemen olay yerine geldiğini belirten baba, “Polisler çok ciddi bir şekilde çalıştılar, bizimle ilgilendiler. Onlara çok teşekkür ederim. Bu kesinlikle siyasi bir olay değil, biz siyasetten çok uzak bir aileyiz. Biz Filistinliyiz ama İsrail vatandaşıyız. Pasaportumuz da İsrail pasaportu, Türkiye’ye çok sık gelip gidiyoruz. Saldırının sebebini henüz bilmiyoruz. Polisin araştırmaları devam ediyor. Saldırganların bir an önce yakalanıp tutuklanmasını istiyoruz. Ölen oğlum her zaman Türkiye’ye gidip gelirdi. Son olarak yine Türkiye’ye küçük kızı ile gelmişti. Ben de onları ziyarete gelmiştim. Oğlum Türkiye’yi çok severdi. Biz hiç tehdit almadık, başımıza ilk kez böyle bir olay geliyor” diye konuştu.
Emniyet ekiplerinin çalışması sonucu Tekirdağ’a kaçtığı tespit edilen Dağlı, Çerkezköy’de gözaltına alındı. Hastaneye kaldırılan Dila Kırarslı ise kazadan yaralı olarak kurtuldu.
Çerkezköy’de polis tarafından gözaltına alınan ve ifadesinin ardından serbest bırakılan Dağlı, savcılık talimatıyla tekrar gözaltına alındı. Dün sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen Dağlı, savcılıkta verdiği ifadede alkollü araç kullanmadığını, önüne kedi çıktığı için ani manevra yapması sonucu kaza yaptığını ve şoka girdiği için Çerkezköy’e gittiğini iddia etti.
Yapılan sorgulamasında 16’sı kasten yaralama olmak üzere çeşitli suçlardan toplam 31 suç kaydı olduğu ortaya çıkan Furkan Dağlı, “taksirle yaralama suçu”ndan sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Çift 1 ay önce tekrar barıştı. Uğur Tarak, iddiaya göre önceki gün akşam saatlerinde eşinin telefonuna gelen mesaj nedeniyle kıskançlık krizine girip, bıçakla eşini karnından ve kollarından 17 bıçak darbesiyle ağır şekilde yaraladı. Canan Tarak hayatını kaybederken, Uğur Tarak ise gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Uğur Tarak ‘kasten öldürmek’ suçundan tutuklandı.
SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞIM YAPMIŞ
Uğur Tarak’ın olaydan 30 dakika önce sosyal medyadan yaptığı paylaşımda “Bu hayat yolunda benim yoldaşımdın ele döndün. Her derdimi paylaştığım sırdaşımdın, ele döndün. Ömrümü yesin yüreğiyle karşıma çıkan, gönlümü aşk ile yakan ateşimdin küle döndün. Ne vefasız ile ne vicdansız ile ne merhametsiz ile işim olmaz” ifadelerini kullandı.
Operasyonlarda 81 aranan şüpheli yakalandı. Beşiktaş’ta saklandığı evde özel harekât polislerinin de katıldığı baskında İsveçli uyuşturucu çetesi lideri Alexander Gustafsson (32) yakalandı. Üzerinden Alexander Kawa ismiyle düzenlenmiş sahte Polonya kimliği çıkan çete liderinin, sporculara dopingli ilaçlar sattığı ve sahte kimlik ile uygulamalardan kaçtığı bildirildi.
INTERPOL’E TESLİM EDİLDİ
İsveç resmi makamlarının talebiyle kırmızı bülten ile aranan çete liderinin de kripto network web sitesi üzerinden uyuşturucu ticareti yaptığı gerekçesiyle 2022 yılında 11 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezasının da olduğu öğrenildi. Gustafsson, ülkesine iadesi için Interpol’e teslim edildi.
Yakalanan 81 kişiden 8’inin hakkında 10 yıl ve üstü hapis cezası bulunduğu, 54’ünün de 10 yıl ve altında kesinleşmiş hapis cezaları bulunduğu, 18 kişinin ise ifadelerinin ardından serbest kaldığı öğrenildi.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde de Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan İsveç merkezli uyuşturucu çetesi lideri ‘Baron’ lakaplı Alexander Nedevski (38), konakladığı evde yakalandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da Adalar Belediyesi’ni ziyaret etti. Özel, Adalar’ın ulaşım sorunları ve elektrikli araçlar ile ilgili sorununun çözülecek noktaya geldiğini söyledi. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediye borçlarıyla ilgili yaptığı açıklamasına ise şu yanıtı verdi: “Sayın Erdoğan, hangi AK Partili belediye SGK’ya borcunu ödemiş bir söylesin. Ellerinden aldığımız bütün belediyeler, 5 yıl boyunca hiç borç ödememişler. Millet zaten bu zihniyetten yıldığı için 412 belediyeyi bize verdi. Hangi AK Partili belediye SGK borcunu ödemiş? Belediyeleri hizmet yapamaz hale getirip, ‘CHP belediyesi bu’ diye göstermeye çalışıyor. Bunlar ucuz oyunlar.” Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Sarayda oturanların elini sıkmayacağım” açıklamasına da “El sıkışmamasından, konuşmamasından birinci parti sorumludur. CHP artık halkın gözünde birinci partidir, birinci partiye yakışan işleri biz yapacağız. Kemal bey hiçbir zaman birinci partinin lideri değildi, çok istedi ama olmadı. Olsaydı o da benim dediğimi yapardı” yanıtını verdi. Gece saatlerinde ise sosyal medya hesabından açıklama yapan Özel, “Sözlerim Tayyip Erdoğan’adır. 22 yıl birinci parti olup, konuşmayan, el sıkışmayan Erdoğan’dır. Biz birinci parti olup da Erdoğan gibi kutuplaştıranlardan olmadık, olmayacağız” dedi.
LOZAN’DA SATRANÇ OYUNCUSU
Özel daha sonra Heybeliada’daki İnönü Evi Müzesi’nde Lozan Antlaşması’nın 101. yılı etkinliğindeki konuşmasında ise özetle şunları söyledi: “Biz İsmet Paşa’yı Lozan’daki yaptıklarından, onun nasıl satranç oyuncusu olduğunu görüyoruz, biliyoruz. Lozan’da İsmet Paşa, 92 gün o masada müzakere eder, bazen sertleşir, bazen yumuşar ama savaş meydanlarında canını ortaya koyan, sonrasında en büyük mücadeleleri veren İsmet Paşa gerektiğinde düşmanlarıyla bile masaya oturup müzakere etmenin, kazanımlar elde etmenin, temsil ettiği toplumu, temsil ettiği ülkenin hakkını, çıkarını savunmanın, gerekirse savaşarak, gerekirse ölümü göze alarak, gerekirse oturup müzakere ederek ve en sonunda sonuç alarak o masadan kalkmayı bilmiş. Bizlere hem kahraman bir askerin hem yetkin ve etkin bir diplomasi üstadının nasıl olması gerektiğini, bir siyasetçinin sadece konuşmak, sadece kavga etmek ya da sadece müzakere etmek, sadece temsil görevlerini yapmak değil, hepsini birden dozunda, kıvamında, gerektiği kadar yapmanın ne demek olduğunu gösteren bir insandır İsmet Paşa. Bir devlet adamı nasıl olur diye bakacaksa genç arkadaşlarım lütfen İsmet Paşa’ya ve İnönü ailesine baksınlar. Bir siyasetçinin sadece konuşmak, sadece kavga etmek ya da sadece müzakere etmek, sadece temsil görevlerini yapmak değil, hepsini birden dozunda, kıvamında, gerektiği kadar yapmanın ne demek olduğunu gösteren bir insandır İsmet Paşa.”
İTTİFAK İHTİMALİ YOK
CHP ve AK Parti koalisyonunun görüşmelerde gündeme gelip gelmediği şeklinde sorulan soruyu da yanıtlayan Özgür Özel, şunları söyledi: “Görüşmelerde gelmedi. Milletten muhalefet görevi alıp iktidara soyunan MHP değil bu parti. Millet bize gelecek seçime kadar muhalefet görevi verdi, verilmeyen bir göreve talip olmak, seçmenin mesajını almamaktır. Yapılacak ilk seçimlere kadar ana muhalefet, seçimden sonra iktidar partisiyiz. AK Parti ile seçimlerden önce ittifak ihtimali yoktur. Milli meselelerde, vatandaşın sorununu çözmede müzakere ederiz, o MHP’nin işi. Düştükleri hal ortada, yüzde 18’lik parti yüzde 4’e düştüyse milletin verdiği vazifeyi yapmayıp, iktidara eklenmenin sonucudur.”
CHP Lideri Özgür Özel, dün sabah Beyoğlu’ndaki Emekli Evi’nde emeklilerle bir araya geldi. Özel’e ziyaretinde CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve partililer eşlik etti. Emeklilerle kahvaltı yapan ve sorunlarını dinleyen Özel, “Uşak ziyaretinde bir park gördüm, parkın içinde emekli kafe, Uşak’ın bütün emeklileri orada ve yüzleri gülüyor. Çok memnun oldum. Bu örnekler bütün Türkiye’ye yayılacak” dedi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM DESTEĞİ
İstanbul’da emekliler için yapılan hizmetleri de anlatan Özgür Özel, şöyle devam etti: “İBB emekliler için yıllık 10 bin lira pazar desteği, her gün ücretsiz halk ekmek sağlıyor.
İBB emekli emekli vatandaşlara eski evleri kentsel dönüşüme tabi oluyorsa yapı dönüşümünde yüzde 65’lik destek sağlıyor, evini kentsel dönüşüme sokan emekliye 9 bin lira kira desteği veriyor.
Rahat edecekleri günler geldiğinde tarihin en büyük ekonomik krizi karşısında onlara sahip çıkması gereken devlet, onları krizle baş başa bırakıyor.
AK Parti iktidara geldiğinde bir emekli maaşı 1.5 asgari ücretti ama bugün sözde zam yaptılar, emekli maaşı 12 bin 500 lira oldu. Bugün 0.6 asgari ücret.
10 bine isyan ettik, ‘Çok az’ dedik. 10 bin lirayla bile ocak ayında 25 kilo dana kıyma alınıyordu. Bugün yaptıkları 12 bin 500 lira ile 20 kilo dana kıyma alınıyor. Yani bugün zam yapmıyorlar, ocaktan bu yana emeklinin mutfağından 5 kilo kıyma çalıyorlar. Emekliler AK Parti geldiğinde 8 tane çeyrek altın alıyorlardı, bugün bu maaş 3 çeyrek altın almıyor.
GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR
Açılan sahte site adresleri üzerinden popüler kişilerin kelepçeli fotoğraflarıyla sansasyonel yalan haberler paylaşılarak kişilerin dikkati çekiliyor. Sahte siteye giren kişi verilen linke tıklayınca da kimlik, kredi kartı ve kripto bilgileri dolandırıcıların eline geçiyor. Bu yöntemle kişilerin finansal ve özel bilgilerinin hedef alındığına dikkat çeken uzmanlar “Sakın tıklamayın. Bu tuzağa düşmeyin” uyarısında bulundu.
Güvenilir kurumlara ait resmi site arayüzlerini ve logolarını kullanıp sahte internet adresleri açarak insanları dolandıran siber hırsızlar hakkında açıklamalarda bulunan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, son zamanlarda şikâyetlerin arttığını belirtti.
‘BİNLERCE MAĞDUR VAR’
Ağaoğlu, şunları anlattı: “Örneğin Hürriyet gibi kamuoyunda en güvenilir yayın organlarından birinin sahte adresinin açılması ve burada paylaşımların yapılması, kurumu güvenilir bulan ve sahte adresi fark etmeyip buradaki bağlantıları açan tüketici için ciddi risk oluşturur. Bu bilişim suçuyla binlerce insan mağdur edildi” diye konuştu.
‘BU TUZAĞA DÜŞMEYİN’
Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık da siber dolandırıcıların bilindik markaları kullandıklarını ifade ederek, “Sahte site adresleri ve hesaplar ile ünlü isimleri ve kuruluşları kullanıyorlar. Saygın bir marka arayüzü ve logosuyla açılan sahte adresi fark etmeyen vatandaşlar bu adreslerdeki uzantılar üzerinden kandırılıyor. Kripto para ve çeşitli yatırım kampanyalarına yöneliyorlar ve kimlik, kart bilgileri dolandırıcıların eline geçiyor. Temel amaç tuzak linke yönlendirip kimlik, kredi kartı ve kripto bilgilerine ulaşmak. Bu tuzağa düşmeyin” dedi.
ÜNLÜ YÜZLERİ KULLANIYORLAR
Dolandırıcılar tarafından açılan sahte sitelerde; Beyazıt Öztürk, Fatih Altaylı, Gülse Birsel gibi ünlü isimler kullanılarak okuyucunun dikkatini çeken asparagas bir haber yayınlanıyor. Haberlerde genelde bu ünlü kişilerin tutuklandığı bilgisine yer verilip kelepçeli fotoğrafları yer alıyor. Okuyucunun sitenin altında verilen linke tıklanması isteniyor. Kişiler linke tıkladıklarında kimlik ve finansal bilgiler dolandırıcıların eline geçiyor. İsmi kullanılan ünlü isimler “Birtakım sahtekarlar adımı kullanarak dolandırıcılık yapmaya çalışıyorlar. Sakın inanmayın. Yatırım tavsiyesinde bulunmadım. Bu alçakları savcılığa şikâyet ettim. Tuzağa düşmeyin.”
Neslim Güngen her işlerinin şeffaf olduğunu iddia etmişti. İnanç Güngen ise “Cihazları ben üretiyordum ancak belgeleriyle Neslim ilgileniyordu. Sağlık Bakanlığı’na kayıt yaptırdığını söylüyordu” diyerek eşini suçlamıştı.
17 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Küçükçekmece Adliyesi’nde 46 kişi serbest bırakılırken, Güngen çiftinin de arasında bulunduğu 17 şüpheli tutuklandı. MASAK tarafından görevlendirilen vergi müfettişi de “rüşvet” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İZMİR Karşıkaya’da Veli Eren Atay (19), ilçedeki bir diş polikliniğinde çalışıyordu. Liseyi bitirdikten sonra garsonluk yapan ve son olarak bir diş polikliniğinde çalışmaya başlayan Atay, 15 Temmuz 2023’te, buluştuğu arkadaşlarıyla Çeşme Alaçatı’ya gitti. Eğlence mekânında arkadaşlarıyla eğlenen Atay’ın 4 arkadaşı, 02.30 sıralarında mekândan ayrıldı, Atay ise mekândan 04.00 sıralarında çıktı. Ailesiyle son telefon görüşmesini gece 01.00’de annesi Ebru Atay ile yapan Veli Eren Atay, annesine “Çok eğleniyoruz, DJ çok kaliteli. Beni merak etmeyin” diyerek telefonu kapattı. Kamera kayıtlarına göre 04.00’te eğlence mekânından ayrılan ve yakındaki bir büfeden alışveriş yapıp içki alan Atay, çantasını büfede unuttu.
Veli Eren’in arama çalışmalarında Türkiye ve Yunanistan sahillerine vuran tüm cesetler incelendi ancak bir iz bulunamadı.
HER YERDE ARANDI
Büfeden çıktıktan sonra Yağız isimli arkadaşıyla görüşen ve 2 kilometre uzaktaki Deliklikoy’da yapılan başka bir partiye katılmak için yola çıkan Atay, burada kaybettiği telefonunu ararken plajdaki arkadaşları tarafından görüldü. Son olarak kendisini Deliklikoy’a çağıran ve yemek almak için Alaçatı’ya giden Yağız ile saat 10.00 sıralarında görüşen Atay, yemek alıp dönen arkadaşları tarafından plajda bulunamadı.
Kayıp ilanlarından aileye ulaşan bazı görgü tanıkları, 16 Temmuz günü öğle saatlerinde Atay’ı plajda gördüklerini iddia etti. Emniyet ekiplerinin havadan, karadan ve denizden yaptığı çalışmalarda 100’e yakın kişinin ifadesi alındı, 720 saatlik kamera görüntüleri incelendi.
Deliklikoy halk plajında polis köpekleriyle yapılan aramalarda koku alan izci köpekler, ekipleri yol tarafına götürdü ve takip yol kenarında sona erdi. Türkiye ve Yunanistan sahillerine vuran tüm cesetler de incelendi ancak Atay’dan bir iz bulunamadı. Oğluyla son görüşmesinde çok mutlu olduğunu belirten acılı anne Ebru Atay, “O gün 16 Temmuz’da Deliklikoy halk plajında olan insanlardan ihbar, video, fotoğraf bekliyoruz, işimiz ihbara kaldı” dedi.
İŞLEMLERİNİ SAVUNDU
Neslim Güngen ile eşi İnanç Güngen’in de arasında bulunduğu 45 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından Küçükçekmece Adliyesi’ne götürüldü. Fenomen Neslim Güngen’in, adliyeye götürülmek için emniyetten çıkarılırken, gülerek tepeden atkuyruğu yaptığı uzun saçlarını salladığı görüldü. Adliyeye götürülen Güngen, otobüsten indirilip adliye binasına alınırken ise ağladı.
Neslim Güngen, emniyetteki ifadesinde suçlamaları reddetti. Neslim Güngen, “Bizim yaptığımız tüm iş ve işlemler şeffaftır. Devletin her kurumu gelip bizi denetleyebilir” diye konuştu.
‘İLAÇLARI ZORLA SATTIRDI’
Eşi İnanç Güngen ise “Cihazları ben üretiyordum ancak belgeleriyle Neslim ilgileniyordu. Sağlık Bakanlığı’na kayıt yaptırdığını söylüyordu. Şirket benim üzerime ama bütün işlerle Neslim ilgileniyordu” diye konuştu.
Neslim Güngen’in şirketlerinde çalışan diğer şüpheliler ise emniyetteki ifadelerinde, şirketlerde sahte fatura kesildiğini, kozmetik ürünlerin sağlığa zararlı olduğunu, ilaçların ölümle sonuçlanabilecek yan etkilerinin olduğunu bildiklerini anlattılar. Bu konuda Neslim Güngen’e uyarıda bulunduklarını ancak Güngen’in ilaçları zorla sattırdığını söylediler.
Adalar’da yaşayan ve toplanan grup adına belediye önünde açıklama yapan Dolunay Baykul, “Azmanbüsler bizim için sadece estetik sorunu değildir. Azmanbüslerin getirilmiş olması Adalar’ın koruma alanı olduğunun inkarıdır ve kaçınılmaz şehirleşmesine yol açacaktır. Adalarımızı yaşanmaz hale getiren akülülerin toplanmasında geç kalınmış olsa da yasaların uygulandığını memnuniyetle görüyoruz. Azmanbüslerin Adalar’dan çıkarılması konusunda da aynı hassasiyeti göstermenizi bekliyoruz” dedi.
İMAMOĞLU’NA SESLENDİLER
Konuşmasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na seslenen Baykul, “Katılımcı belediyecilik anlayışı gereği sesimizi duyunuz, yasalara uyunuz ve Adalar’ın doğasına, dokusuna, kültürüne aykırı Azmanbüsleri geri çekiniz” diye konuştu.
İstanbul Küçükçekmece’de geçen ay kendi kendine çöken ve 2 katının kaçak olduğu ortaya çıkan 4 katlı binanın ardından 27 Haziran’da bu kez Bahçelievler’de 3 katı kaçak olan 7 katlı bina yine aynı şekilde ‘sallanmadan’ çökmüştü. Çöken bina nedeniyle hasar gördüğü için karot örnekleri alınan ve içinde yaşayan yaklaşık 150 vatandaşın belediye tarafından yurt ile otellere yerleştirildiği 3 binada da kaçak katlar olduğu ortaya çıktı.
1991 ve 1993’te inşa edilen 8 katlı binaların 2 katı, 1992’de inşa edilen 7 katlı binanın ise 1 katı sonradan kaçak yapılmış.
Belediye tarafından karot örnekleri alınan binalarda yaşayan vatandaşlar evlerine gelip acil ve değerli gördükleri eşyalarını evlerden çıkarırken, çevredeki binalarda yaşayan bazı mahalle sakinleri ise çöken binadan korkup belediyeye binalarının sağlam olup olmadığı konusunda testler yaptırdı.
UZLAŞI OLAMIYOR Kİ...
Tahliye edilen binanın hemen yanındaki binada oturan Ahmet Meriç, ‘ölümü beklediklerini’ söyledi: “Buradaki evlerin tamamı problem, bizimki de dahil. Genelde deniz kumuyla yapılmış, kolonlar sağlam değil. Birkaç gün önce belediyeden gelip ölçüm yaptılar, sorduğumuzda sağlamlık oranının yüzde 20 olduğunu söylediler. Karot örneği de alacaklar. Kentsel dönüşüm olmalı, resmen ölümü bekliyoruz. Uzlaşı diyorlar, apartmanda 100 kişi var, biri kabul ediyor diğeri etmiyor, nasıl olacak? Belirsizlik var, kimse evinde rahat oturamıyor.”
KAPILAR MÜHÜRLENDİ
Çöken bina ve çevresinde riskli olduğu gerekçesiyle tahliye işlemleri yapılan 3 binada yaşayan vatandaşlardan bazıları belediye tarafından otel ve yurtlara yerleştirilirken, bazıları ise ev bulana kadar akrabalarının yanına yerleşti. İsteyen vatandaşlar, okullar açılana kadar yurtlarda kalmaya devam edecek.
İstanbul Emniyet Değerlendirme Toplantısı dün Eyüpsultan’da İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nde yapıldı. Toplantıda son 6 aylık sayısal verileri basınla paylaşan İstanbul Valisi Davut Gül, “Bu yılın ilk 6 ayında terör örgütlerine yapılan 2 bin 122 operasyonda 4 bin 466 şahıs yakalandı, 393 şahıs tutuklandı. Kararlı mücadelemiz ve güvenlik güçlerimizin dikkatiyle biri bombalı, biri silahlı olmak üzere 2 terör eylemi engellendi” dedi.
99 ÇETE ÇÖKERTİLDİ
Organize suçlarla mücadelede ilk 6 ayda 99 çetenin çökertildiğini belirten Gül, şunları söyledi: “2 bin 388 şahıs yakalandı, bin 342 şahıs tutuklandı. 32 milyar 66 milyon TL değerinde malvarlığına el konuldu. 12 tondan fazla uyuşturucu, 22 milyon 340 bin adet hap, 3 bin 132 kök kenevir ele geçirildi. Şehir eşkıyalarının hemşehrilerimizin huzurunu kaçırmasına izin verilmedi, bundan sonra da verilmeyecek. Geçen yılın aynı dönemine göre otodan hırsızlık yüzde 52, kapkaç yüzde 49, yankesicilik yüzde 46, evden hırsızlık yüzde 38 oranında düştü. İstanbul’da hiçbir suç karşılıksız kalmıyor.”
BURSA’DA 13 TUTUKLAMA
-Kayseri’de Suriyeli gencin 7 yaşındaki çocuğa istismarda bulunmasını ve Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde Türk bayrağına ve Türk TIR’larına yapılan çirkin saldırıları Bursa’da protesto ederken Suriyelilerin işyerleri ile araçlarına zarar veren ve sosyal medya üzerinden provokasyon amaçlı mesaj paylaşan 60 şüpheliden 13’ü tutuklandı. Antalya’nın Serik ilçesinde de Suriyeli sığınmacılara yönelik eylemde araçlar ve işyerlerine zarar verilmesiyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 11 kişi adliyeye sevk edildi. İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü ise Suriyelilere yönelik ayaklanma başlatacağına ilişkin paylaşım yapan 14 yaşındaki E.P hakkında işlem başlatıldığını açıkladı. (DHA)
Toyga viraja aşırı süratli girdi. Beton mikseri, yol kenarında park halinde olan düğün konvoyundaki gelin otomobiline ve önündeki otomobile çarptı. Beton mikseri, otomobile binmek üzere olan Emir Berk Nalcı’nın (8) üzerine devrildi. Beton mikserin altında kalan küçük çocuk hayatını kaybetti. Kaza esnasında otomobilin içinde şoför koltuğunda oturan babası Ersin Nalcı ise hafif yaralandı.
Beton mikserinde, şoför koltuğunun yanında alkol şişeleri bulundu. Toyga’nın da yapılan kan testinde 0.40 promil alkollü olduğu ortaya çıktı. Hastanede tedavisi tamamlanan Toyga, “taksirle öldürme” suçundan adliyeye sevk edildi.
Savrulan beton mikseri park halindeki gelin arabasının üzerine devrildi, ardından sürüklenip konvoydaki bir araca daha çarptı. Gelin arabasının önünde ailesinin aracına binmek için bekleyen 8 yaşındaki Emin Berk Nalcı, beton mikserinin altında kaldı. Emin Berk, kaza yerinde feci şekilde can verdi. Sağlık ekibinden acı haberi alan çocuğun annesi binir krizi geçirdi, “Ben çocuğumu istiyorum” diye feryat etti.
Emin Berk Nalcı
GÖZALTINA ALINDI
Beton mikseriyle süratli bir şekilde ilerleyip feci kazaya neden olan ve kazada kendisi de yaralana şoför Hüseyin Toyga polis eşliğinde tedavisinin yapılması için hastaneye götürüldü. Toyga tedavisinin ardından gözaltına alındı.
Olay anı güvenlik kameralarına da yansıdı. Görüntülerde hızla ilerleyen beton mikseri, virajı alamayarak devriliyor. Çevredekiler kazanın ardından olay yerine koşuyor.
Genel seçimlerde belirleyici olan yurtdışı seçmenlerin örgütlenme seferberliği çalışması kapsamında dün CHP tarafından İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) Florya’daki yerleşkesinde 21 ülkeden temsilcilerin katıldığı ‘Yurtdışı Birlikleri İkinci Yüzyıl Vizyon Çalıştayı’ düzenlendi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İl Başkanı Özgür Çelik, Bakırköy Belediye Başkanı Ayşegül Ovalıoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin ve yurtdışı birlik başkanları ile yöneticilerinin katıldığı çalıştayda CHP Lideri Özgür Özel, konuşmasında ekonomiyle ilgili eleştirilerde bulunarak özetle şunları söyledi: “Gri listeden çıkmakla övünüyoruz. Gri listeye 2021 yılında girdik, bugün hızla yapılan kanuni düzenlemeler yapılmadığı için girdik. Bu övünülecek değil, çok utanılacak bir 3 yılın, AK Parti’nin bu ülkeye 3 yılda yaşattığı gerçeğidir. Çıktığımız gri listede Burkina Faso, Yemen, Suriye, Mali var. Biz utanç verici bir yere düşmüştük, çok gecikmeli olarak Burkina Faso’nun olduğu yerden kurtulduk. 3 yıldır bizi orada tutan ve Türkiye’yi bu utançla yüzleştiren bu iktidardan başkası değildir.
ROTAYI DOĞRU YERE ÇEVİRMELİ
Schengen vizesi en çok reddedilen ülke maalesef Türkiye’dir. Bugün Türkiye, Avrupa Futbol Şampiyonası katılımcısı ülkeler içinde Almanya’ya vizeyle gidebilen tek ülkedir. Bu ülkeyi 23 yıldır yöneten iktidar, bir takım saplantılı bakış açısıyla Eurovision şarkı yarışmasına sokmadığı gibi, pek çok uluslararası alandaki temsiliyetimizi kaybettirdiği gibi oraya giderken vize alan tek ülke biziz, bunu görmek lazım. Türkiye’nin rotasını doğru yere çevirmek lazım. Bu geminin birinci kaptanı geminin yönünü Batı’ya çevirdi. Sebebi Batı’da bilim, demokrasi, insan hakları vardı, Batı zenginleşiyordu. Bugün geminin son kaptanı rotayı Doğu’ya çevirdi. İki tarafa bakalım, karar verelim. Bir tarafta güçlü demokrasiler ve 45 bin dolarlık milli gelir var, ‘Bu tarafa gidelim’ dedikleri Şanghay İşbirliği Örgütü’nde güçlü liderler, büyük saraylar, zengin yandaşlar, 4 bin 500 dolar milli gelir var. Hedefledikleri yerde bizi bekleyen akıbet ortadadır.”
EKOSELİ CEKET AÇIKLAMASI: BİR KERE DE BİZ GİYELİM
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında konuk olduğu programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la özdeşleşen ve “winner ceketi” diye tabir edilen ceketi neden giydiğine ilişkin soruya şöyle cevap verdi:
“Çok kareli mareli falan olmasın dedik. O kadar değil ama televizyonda daha belirgin. Ayşe Ateş bizi duruşmaya davet etmek üzere geldi. Orada fotoğrafı çektirdik. Özel kalem bana ceketi gösterdi ve ben de 47 yıl sonra birinci parti olmuşuz. Ceketin adı winner (kazanan) ceketi... Özel bir mesaj yok ama ‘Bir kere de biz giyelim ne olmuş’ dedim. 3 gün boyunca CHP Genel Başkanı’nın ceketinin konuşulması dikkat çekici.”
İSTANBUL Küçükçekmece’de sadece birkaç hafta önce kendiliğinden çöken ve 1 kişinin hayatını kaybettiği 36 yıllık 4 katlı binayı akıllara getiren olayın benzeri bu kez Bahçelievler’de yaşandı. Zafer Mahallesi Yadigar Sokak’ta dün sabaha karşı 04.30 sıralarında şiddetli şekilde çatırtı sesleri duyan bina sakinleri, deprem olduğunu sanıp korku içinde kendilerini dışarı attı. Yaklaşık 40 kişinin yaşadığı, 7 kat ve 9 daireden oluşan binanın ilk 3 katı büyük bir gürültüyle çöktü. Çatırtı sesi duyan vatandaşların 10 dakika gibi kısa bir sürede binayı tahliye etmesi, olası bir faciayı engelledi.
KAÇAK 3 KAT ÇIKILMIŞ
Resmi kayıtlara göre 4 katlı olan ve üzerine kaçak 3 kat çıkıldığı tespit edilen bina, karot örneklerinin alınmasının ardından, belediye tarafından kontrollü şekilde yıkıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Binadan son anda çıktıklarını belirten bina sakini Felemez Demir, “Korkunç çatırtı sesleri duyduk, camlar kırıldı, üzerime toz geldi, ailemi alıp dışarı kaçtım. 10 dakika sonra da bina çöktü” dedi.
Apartmanın 1. katında yaşayan Sebahattin Kuzu ise çevredeki binaların üflemeyle yıkılacak durumda olduğuna dikkat çekerek “Son anda kurtulduk, bu bina çok eskiydi, kepçe bile hareket etse bina sallanıyordu. Kentsel dönüşüm için yardım edilsin istiyoruz. Sadece bu değil, çevredeki binalar da üflesen yıkılacak durumdalar” dedi.
‘ACİLEN BOŞALTILMALI’
Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Koçak, “Küçükçekmece’deki yapıda da kaçak vardı, burada da var. Deniz kumundan yapılmış, yanmış bir beton. Demir işçiliği de çok kötü. Bina öyle kalitesiz ki kendi ağırlığını bile taşıyamayacak hale gelmiş. İstanbul’daki bu yapıların acil şekilde boşaltılıp ya güçlendirilmesi ya da yeniden yapılması gerekiyor” dedi.