Mick Jagger olsa belki

1) Ki ben yaşlı adam severim, yine de itiraf ediyorum...

Haberin Devamı

2) 17 yaşındaki bir kadın, 71 yaşındaki bir erkekle, ancak “dünya çapında bir rockçı” filansa birlikte olabilir.

3) O da o eski, efsane günlerin hatırına! Ve alkollü olmak kaydıyla!

4) Deseler ki Nazlıcan, Mick Jagger’la aşk yaşıyor, ha o zaman derim ki, “Bak, o bir istisna, çirkin bir ördek ama safi karizma! Yaşlı-maşlı, kadınlar öyle adamlara giderler...”

5) Halis Toprak için ise üzgünüm.

6) Bence ciddi olarak depresyonda. Başka türlü bu yaptığını açıklamak mümkün değil.

7) Gerçi artık erkeklerin, yaş ilerleyince bu seks meselesinde kafayı yemelerine ve kendilerini gülünç hale düşürmelerine o kadar alıştık ki, haber değeri bile yok.

8) Mutlu Tönbekici, “Hüseyin Üzmez’den farkı ne?” diye sormuş. Mutlucum, haklısın yok. Sadece parası daha çok!

Haberin Devamı

9) Eğer bu hikâyenin altında müthiş bir aşk çıkarsa, tek ayak üzerine durmaya, bütün bu yazdıklarını yalayıp yutmaya ve o müthiş öyküyü size anlatmaya hazırım.

10) Görün bakın, en yakın zamanda bir de küçük Halis ya da Halise katılır aramıza!

11) Erkekler de içleri giderek, “En iyi Viagra, genç kadındır” diye düşünmeye devam ederler.

Lunaparklı balıkçı

Temmuzun başından beri Bodrum’dayım.

Ama “öteki Bodrum”da.

İstanbul’a gidip geliyorum ama soluğu tekrar bu sitede alıyorum.

Uzuuuun kumlu bir plaj, mısırcılar, elmaşekeri satıcıları, çocukların zıpladığı trambolinler...

Hayat, upuzun bir sahilde akıyor.

Sabah iniyorsun, akşam çıkıyorsun.

Hep aynı üç elbiseyi giyiyorsun.

Kendini bir oraya, bir buraya atıyorsun.

Anladınız değil mi, ben “eskiden karpuz kabuğu suya düştüğünde deniz mevsimi açılırdı” denilen bir yerdeyim. Burada “ikoncan poposu” yok, suya onlar düşmüyor, hatta onlar buraya uğramıyor bile.

Hahahaha tek ünlü benim!

(Ha bir de Sevan Bıçakçı var, yüzüklerin tanrısı Sevan, geçen gün çat kapı bize geldi, elinde bir tabak, “Bu ne?” dedim, “Tokat Kebabı” dedi, “Kayınvalidem pişirdi size de getirdim!” Közde sebzeler ve pamuk gibi bir et, zevkten öldüm bittim. “Dünyanın her tarafında sergiler açtın, anlatsana biraz” dedim, “Boşver, sen kebabı ye!” dedi. Bayılıyorum Sevan’a, onun bu doğallığına. Bu arada bileğinde yeni koleksiyonundan parçalar gördüm, artık elmaslı derili bilekliklere geçmiş, görmeniz lazım, enfes!)

Haberin Devamı

Size sitenin adını yazdım, yazının içindeki bold harfleri yan yana getirince adı çıkıyordu.  Ben yazın oyunlar oynamak istiyorum ve mümkünse kısa yazılar yazmak ve okumak...

Gelecek hafta gazete bile görmek istemiyorum.

Sevgilim geliyoooooooooooooor.

İş, cısssss.

Gitmeden sizinle bu yaz ki keşiflerimden bir tanesini paylaşıyorum.

Çocuklular... Dikkat kesilin... Ve Ortakent’teki Köşem’e gidin...

Su üzerinde “şık-salaş” bir balıkçı...

Ama rezervasyon yaptırın, yoksa yaya kalırsınız...

Beni büyüleyen tarafı...

Hayır efendim, yemekleri, ambiyansı, atmosferi değil... Öyle bir sürü yer var...

Ama Köşem’in yanında Lunapark var...

Lunaparklı balıkçı!!!

Var ya, Alya bir dalıyor o lunaparka ablası ve arkadaşlarıyla, saatlerce yok ve mutlu...

O mutlu biz mutluuuu...

Haberin Devamı

Sıcaaaak Türk rüzgârı

Duyduk duymadık demeyin...

Abu Dhabi Kültür Vakfı, 3 milyon dolara yakın bir para harcadı ve Abu Dhabi Emirates Palace’ta baba bir sergi açtı: Erken İslam Eserleri Sergisi. Türkiye’den 6 müzeden, 161 eser sergileniyor. 61 tanesi ilk defa yurtdışına çıkarılıyor. Evet, anladınız, bugünlerde Birleşik Arap Emirlikleri’nde sıcaaaak bir Türk rüzgârı esiyor. (Gerçi o kadar sıcak ki orası, kimse orada değil şu anda, ama dönecekler, döneceğiz!) Sergi 10 Ekim’e kadar sürüyor. Bu sergi için mehter takımları çeşitli yerlerde gösteri yapıyor, Ramazan’da Mevleviler geliyor; tezhip, ebru ve hat sanatçıları atölyeler açılıyor. Kapanış da Anadolu Ateşi Dans Topluluğu’nun “Troya”sıyla gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

Çok emek sarf edildiğini bilin.

Kimlerin mi emeği geçti?

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Abu Dhabi Kültür Vakfı’nın ve büyükelçiliğimizin...

En çok da Hakkı Akil’in eline sağlık!

Kendisi Türklerin bayıldığı bir büyükelçi.

Son derece sıcak, janti, komik ve alçakgönüllü.

Tek kusuru Galatasaraylı olması..!

Hilmi Yavuz neden hiç yaşlanmaz?

Var mı bunu bilen?

Ben çok şaşırdım.

Hilmi Hoca’yı gördüm, yıllar sonra The Marmara’dan farklı bir yerde...

Ve baktım, hoca aynı...

Yine o enerjik, esprili ve ironik hal...

Tam da Köşem’in önündeydik.

Zımba gibiydi hoca.

Fit.

Yıllar onu hiç değiştirmiyor.

Lafın arasında “Her gün bu koyu baştan başa yüzüyorum, dikkat ediyorum da bir sürü anne-baba, çocuğuna senin kızının ismini vermiş, Alya Alya diye bağırıyorlar” dedi, “Sen artık trendsetter oldun!”

Haberin Devamı

Bense bütün anlattıkları içinde en çok, bu koyu baştan sona yüzüyorum cümlesine takıldım.

Ondan bu kadar fit ve iyi görünüyor herhalde.

Siz çok yaşayın hocam! Süper görünüyorsunuz!

Şu Bodrum’dan ayrılmadan önce birlikte bir rakı mı içsek?

Yazarın Tüm Yazıları