Mevcut özelleştirme portföyü 2006’da temizleniyor

ŞU anda en zor işlerden biri Özelleştirme İdaresi’ne ait. Bir yandan yıllardır yapılamayan büyük özelleştirmeleri sırayla yapmaya çalışırken, öte yandan da özelleştirmedeki hızlanmaya paralel olarak, tepkiler giderek yoğunlaşıyor.TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, şu anda, bizce işi en zor iki bürokrat. Açıkçası; yıllardır biriken pislikleri temizlemeye çalıştıkları için işleri diğer bürokratlara kıyasla çok daha zor.İkisi de, mevcut uygun konjonktürden faydalanıp, temizlik işlemini hızlandırmaya çalışırken ister istemez kötü adam, hedef kişi oluyorlar. Kamuoyunun ve hükümetin aceleci tavrı nedeniyle hem çok süratli hareket etmeleri gerekiyor, hem de hukuki sorunları en ince detayıyla hesaplayıp, açık kapı bırakmamaya çalışıyorlar. Yani ikisi arasında zor bir denge var ve bunu gözeterek gitme gereği, işleri daha da zorlaştırıyor.Geçtiğimiz hafta sonu Metin Kilci ile hem mevcut özelleştirmelerde gelinen aşamaları, sıkıntılı konuları görüştük hem de işin felsefesi ve gelen tepkileri...Kilci’yi bir yandan ‘peşkeş çekiyorlar’ edebiyatının muhatabı olmaktan ötürü biraz kırgın, ama öte yandan da yaptığı işin önemini bildiği için heyecanlı gördük. Yıllardır yapılamayan özelleştirmelerin artık yapılması gerektiğinin bilincinde, ekibiyle birlikte çok yoğun çalışıyor. Kilci’ye özelleştirmenin dinamik bir süreç olduğunu bildiğimizi, bu sürecin bitmeyeceğini ama mevcut portföyün ne zaman eritileceğini soruyoruz. Elektrik dağıtım ihalelerinin bir kısmının uzayabileceğini ama bunun dışında şu anda portföyde bulunan şirket ve işletmelerin 2006 yılı sonunda temizlenmiş olacağını söylüyor. Mevcut portföye yenilerin eklenip eklenmeyeceğini sorduğumuzda ise, ‘Ben şahsen bütün dikkatimizi şu anda portföyde bulunan şirketlere verip önce bunları özelleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu tabii ki dinamik bir süreç, piyasa ekonomisi içinde özelleştirme bitmez. Ancak mevcutları temizledikten sonra yenilerinin eklenmesi daha doğru olur. Daha sonra portföye nelerin alınacağı ise bizim işimiz değil siyasi otoritenin yetkisinde’ diyor.Kilci, Telekom ihalesinin ardından yapılan spekülasyonlara çok üzülmüş. Eleştirilere hazırlıklı olduklarını ancak böyle bir tartışma beklemediklerini söylüyor. Şimdi yoğun olarak Erdemir’le ilgili çalışıyorlar. Kamuoyunda yeralan eleştirilerin çoğunun mesnetsiz olduğunu, ihaleye çıkarken, şartları belirlerken çok ince eleyip sık dokuduklarını, mümkün olduğunca açık kapı bırakmamaya çalıştıklarını söylüyor. İhale şartnamesine göre Erdemir’i alacak şirketin yerine getirmesi gereken çok sayıda müeyyide bulunduğunu belirten Kilci, ‘Adeta özelleştirme değil bir görevlendirme yapıyoruz’ diyor.Tekel’in özelleştirmesi için şu anda konjonktürün uygun olmadığını, özellikle vergi gibi temel konularda herkesin daha uzun vadeli önlerini görmelerini sağlayacak düzenlemelerin gerektiğini kaydeden Kilci, kesin bir tarih vermiyor ama Tekel’in değişik yöntemle 2006’da ihaleye çıkılarak özelleştirilmesini bekliyoruz.Milli Piyango, dağıtım özelleştirmesi gibi konularda Kilci’nin temkinli olup, regülasyon düzenlemesinin tamamlanması gerektiği görüşünde olduğunu öğreniyoruz. Sonradan bir sıkıntı çıkmaması için, bizce de bazı yasaların daha çıkması, koşulların ve kuralların sıkı biçimde kayda geçirilmesi ve bu kurallara göre özelleştirme yapılması çok daha uygun. Kilci’yi, önümüzdeki dönemin önemli özelleştirmelerinden biri olacak Tüpraş konusunda da umutlu gördük, Artık hukuki bir sorun çıkmaması üzerinde yoğunlaşılmış...Şimdiden yüklü özelleştirme gelirlerinin yanısıra birçok KİT’e yapılan transferlerde çok önemli tasarruflar sağlandı, İdare’nin borçları ödendi. Yani azımsanmayacak bir yol alındı.Ama iş bitmiş değil. Artan tepkileri de göz önüne alırsak, belki de önümüzde, şimdikinden çok daha zor bir süreç bulunuyor. Özetle; yaz ayları Özelleştirme İdaresi için her zamankinden çok daha sıcak geçiyor.
Yazarın Tüm Yazıları