Paylaş
Bu büyük yanlış ve ne yazık ki bu yanlışa eğitimli, okumuş yazmış hanımlar bile inanıyor. Bunda biraz da “erkek egemen toplum yapılanmasının” rolü var. Çünkü yaşlanma konusu açıldığında söz konusu erkekler olduğunda cinsel yaşamın kalitesi ve gücü mutlaka sorgulanırken kadınlar da bu bölüm ya unutuluyor ya da görmezden geliniyor!
Menopoz uzmanlarına göre menopoz bir umutsuzluk değil, kadınların ilişkilerini yeniden tanımlamak ve güncellemek için bir fırsat zamanı olmalı. Bu dönemde her kadının bir miktar libido azalması yaşadığı doğru. Ancak hormon düzeyindeki azalma libido azalmasının sadece çok küçük bir bölümü. Yani tek sorumlu östrojen seviyesindeki ani ve şok düşüş değil. Eğitimsizlik ve kültürel engeller de çok önemli sorunlar.
ÖNCE RUHSAL ENGEL AŞILMALI
Uzmanlara göre önce kültür engellerini aşmak gerekiyor. Bizim toplumda da kadın cinselliğine yaklaşım bir hayli değişti ama değişim çok yavaş ve yetersiz. Bir de eğitim noksanlığı ve algılama yanlışlığı problemleri var ki bu iki nokta da son derece önemli gibi görünüyor. Kadınlar cinsel yaşamda birleşmenin kendisinden çok cinsel yakınlaşmanın tümünü seviyor, önemsiyor. Yani kadınlar açısından cinsellik bir ses, davranış ve dokunuş bütünlüğü arz ediyor.
Kısacası, uzmanlara göre menopoz dönemindeki kadınların eskiye oranla daha az cinsellik duygusu hissetmeleri ve cinsel isteklerini belirgin ölçüde kaybetmeleri hormonlarla zannedildiği kadar doğrudan ilişkili bir sorun değil. İşin hormonal kısmı yukarıda da belirttiğimiz gibi hikayenin sadece bir bölümü.
Bir uzmana göre “güçlü bir yaşam sevgisine sahip olan, yaşamından keyif alan bir kadının libidosu hormonları ne kadar azalırsa alsın güçlü kalacaktır.” Elimizde bu görüşü destekleyen birçok araştırma sonucu var: Menopoz dönemindeki hormonal değişikliklerin libido azalmasındaki etkisi zannedildiği kadar fazla değil. Ayrıca eğer libidoyu psikolojik desteklerle güçlendirmek mümkün olabilirse hormonal azalma zannedildiği kadar etkin de olamıyor.
Testosteron kadında da önemli
ÖNEMLİ
Menopoz ve cinsellik konusunda bir başka yanlış inanış daha var: Menopoz dönemindeki kadınlarda testosteron hormonu bir miktar azalıyor. Testosteron “arzu hormonu” olduğuna göre sorun biraz da bundan kaynaklanıyor olabilir! Ne var ki uzmanlar bu konuda da farklı düşünüyor, Yaygın inanışın tersine araştırmalar menopoz dönemindeki kadınlarda testosteron düzeyinin zannedildiği kadar da düşmediğini gösteriyor. Yani menopoza bağlı libido azalmasını doğrudan testosterona bağlamak doğru değil. Ama yine de belirgin libido kaybı varsa kanda testosteron ve DHEA seviyelerini kontrol ettirmekte fayda var.
Yürüyüş bellek kaybı riskini azaltıyor
İYİ HABER
Kalp ve beyin için nelerin yararlı olduğu konusunda yapılan bir araştırmada, 70 ve üzeri yaşlarda düzenli yürüyüşün zihni canlı tuttuğu ve Alzhei-mer’ı önlemeye yardımcı olduğu belirlenmiştir.
Düzenli fiziksel aktiviteler mental çöküşü önleyebilmektedir. Bulgular, aktivitelerin çok ağır olması gerekmediğini, düzenli yürüyüşün yeterli ola-bileceğini göstermektedir.
Yaşları 71-93 arasında değişen 2-257 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, günde 500 metreden daha az yürüyen grupta, günde 250 metre veya daha fazla yürüyenlere oranla Alzheimer veya başka bir demans türünün gelişme riski iki kat fazla bulunmuştur.
Yaşları 70-81 arasında değişen 16-466 hemşire üzerinde yapılan bir çalışma ise, haftada 1,5 saat yürüyen kadınların yapılan zihinsel testlerde aktivitesi az olanlara göre daha olumlu sonuçlar elde ettiğini göstermektedir.
Çalışma sonuçları zihinsel çöküşü azaltmak isteyen yaşlılar için güzel bir haber veriyor: “Bol bol yürüyüş yapın!” Daha hızlı değil, daha uzun yürüyün.
Paylaş