Paylaş
Sağlıklı gıda mı değil mi tartışmalarının jönleri ise yumurta ve makarnaydı yıllarca… Haklarında yapılan her açıklamayla yemeyi bırakıp yeniden başlasak, markete gidip eve gelmeden en az iki kere çöpe atmak zorunda kalabilirdik. Yıllarca televizyonlardan, gazetelerden eksik olmadılar, gündemden hiç düşmediler sağ olsunlar…
Bugünlerde benzeri tartışmalar kelle paça çorbası üzerinden yürüyor. Söylendiği kadar sağlıklı mı değil mi kısmıyla ben ilgilenmiyorum, o konuyu uzmanlarına bırakıyorum. Ama lezzetinin benim ruh sağlığıma iyi geldiği kesin.
Kellenin ve paçaların uzun süre pişirilmesi ya da haşlanması sonrası terbiye edilerek çorba haline getirilmesi şeklinde özetlenebilecek kelle paça çorbası, özellikle pişirilmesi esnasındaki farklılıklar ve kullanılan baharatlarla farklı türlerine de kapı aralıyor.
Eti direkt haşlamak yerine önce kızartıp sonra haşlayanlar, kısa süre haşlayanlar, uzun bırakanlar, kömürde pişirip sonra çorba haline getirenler, unun miktarını değiştirenler, yalnızca etin koyu kısmını kullananlar ve daha pek çok farklı yöntem…
Önceleri dondurmasıyla meşhur olan Kahramanmaraş, kelle paçadaki iddiasını başarıyla kanıtlayınca İstanbul’da da “Maraş usulü” kelle paçacılar arttı. Sumak, Maraş usulü kelle paçanın esas oğlanlarından…
Adıyaman’da, Diyarbakır’da, Adana’da, Antalya’da, Ege illerinde yine kelle paçanın pek çok varyasyonunu deneyimlemek mümkün…
İstanbul’da Paçacı Mahmut, Paçacı Hasan ve Paçacı Hikmet; Antalya’da 7 Mehmet ve Paçacı Şaban, Kahramanmaraş Paçacı Osman ve Menekşe, İzmir Bizim Lokanta, Edremit Ömür Lokantası bu alanda kendi adıma sayabileceğim en güzel kelle paçaları tattırmış mekanlardan…
Ziyaret ederseniz afiyet olsun; tavsiyeleriniz varsa sosyal medyadan, mail yoluyla ya da burada yorum olarak iletirseniz sevinirim.
Paylaş