Paylaş
Oxford Sözlüğü 2019’da yılın kelimesini “İklim Acil Durumu” olarak seçmiş. Sözlük her yıl en çok konuşulan, ses getiren, tartışılan kelimeyi belirliyor ve gerçekten de gündeme damgasını vuruyor.
Biz bireyler olarak bu krizin neresindeyiz peki? Söz konusu iklim ya da benzeri konular olunca kendi başarılarımızı küçük görmeye çok alışığız. Benim yaptığım bir olumlu hareketten ne çıkar gibi düşünüyoruz. Oysa biz önce kendimizi değiştirmekle işe başlamalıyız.
Bu nedenle size yeni yılda hayatınızda daha da doğrusu mutfağınızda kolaylıkla gerçekleştirebileceğiniz 5 yeni alışkanlık:
1. Kendinize bir 15 dakika ayırın ve önünüzdeki hafta için bir yemek listesi oluşturun.
Haftaya sizi neler bekliyor, ne kadar evde yiyeceksiniz, hangi öğünler dışarıda yenecek, hatta hane halkıyla beraber bunu yapmak daha da verimli olacaktır. Tabii ki planlar değişir ama aklınızda bir genel plan olması alışverişinizi daha doğru yapmanızı sağlayacak. Ben pazar günü diye düşündüm ama siz pazara gidiyorsanız pazarın kurulma gününe ya da dışarıdan bir şeyler temin ediyorsanız onların servis gününe göre bu plan gününü belirleyebilirsiniz. Her liste pazartesi günü ile başlamak zorunda değil. Hatta bu plana göre bazı şeylerin ön hazırlığını yaparak diğer günlerin yükünü de azaltabilirsiniz. Mesela bakliyatları haşlayabilir, yeşillikleri yıkayıp kurutup kaldırabilirsiniz. Yemek listesinin iklimle ilgisi ne peki? Doğru miktarda, yiyeceğiniz kadar alışveriş yapmak, yemeyeceğiniz bir şeyi o anda indirimde ya da kampanyalı diye satın almamak yani gıda israfı yapmamak için liste yapmak önemli.
2. Streç filmleri kullanmayı bırakın.
Streç filmler çok pratik biliyorum, ne yemek arttıysa hemen o kabın üzerine geçir bir streç at dolaba, yarım kalan ne malzeme varsa sar streçe at dolaba. Ama bu streç filmler geri dönüşmüyor çünkü genellikle parça parça olarak çöpe atılıyorlar. Geri dönüşüm kutularına atılsa bile çok ince olduğu için karışık halde atıldığında başka malzemelere (karton, cam vs) yapışıyorlar. Streç film kullanımına alternatif olarak size iki yol önereceğim. İlki bildiğimiz saklama kapları, kalan yemeği, malzemeyi al kapaklı bir kaba koy ve öyle kaldır, belki biraz bulaşık çıkar ama karşılaştırdığında daha etkili. Diğeri ise streç film mantığıyla kullanılan balmumu kumaşlar. Artık birçok firmada bulmak mümkün ama isteyenler evde de yapabilirler.
3. Çayınızı demlerken poşet, demlik çay kullanmayın.
Hayatı kolaylaştıran ürünlerin çoğu aslında atığımızı arttırıyor. Çayı küçük küçük paketlerde alıp demlemek yerine açık çay dediğimiz şekilde alın (Yine paket alabilirsiniz ama içindeki en az 48 minik paketi kullanmamış olursunuz). Bitki çaylarını da bu şekilde açık alabilirsiniz. Açık demek komple paketsiz demek değil yine bir pakette sunuluyorlar bize ama kağıdı, sarıldığı o ince poşeti, ipi çöp olmuyor. Artık çaydanlık içi kapaklı süzgeçler ya da kupa içine atabileceğiniz porsiyonluk süzgeçler var biliyorsunuz. Onları kullanarak minik görünen ama gün içinde sık sık çıkardığımız bir çöpü engellemek elimizde.
4. Alışverişlerde kendi bez çantanızı hatta keselerini kullanın.
Zaten plastik poşetleri bu amaçla paralı hale getirdiler ama sadece market alışverişinizi düşünmeyin. Atın çantanıza bir bez çanta, nasılsa katlanınca küçücük de kalıyor. Her yere sizinle gelsin. Bir şey almanız gerektiği anlarda poşeti reddedin ve çantanızı kullanın. Market ya da Pazar alışverişinde ise bir bez çanta hele de o klasik boy olanlar sizi tabii ki kurtarmaz. O zaman tedarikli olarak çıkmanız lazım. Marketteki o küçük boy şeffaf poşetler yerine kendi diktiğiniz ya da artık kolaylıkla satın alabileceğiniz file ya da kumaş keseleri tercih edebilirsiniz. Pazarda da kullanabilirsiniz. Genelde pazarcılar “ama bedava” diye karşı çıkabilir ama siz yine de kendi çantanızı, kesenizi kullanın.
5. Çöplerinizi ayrıştırın.
Sıfır atık demek çöpü daha oluşmadan engellemek demek, yukarıdaki öneriler de bu minvaldeki önerilerimdi. Her ne kadar sıfır atık konusunun geri dönüşümle eşdeğer olarak algılanmasından rahatsız olsam da son maddede geri dönüşüme de değinmek istiyorum. Çünkü hayallerimiz en az çöpü çıkarmak olsa bile mutfaklarımızdan ciddi anlamda çöp çıkıyor. En azından bunları doğru şekilde ayırarak ve teslim ederek geri dönüşüp tekrar kullanılabilecek ham maddeleri çöpe gitmekten kurtarabiliriz. Camı, metali, kağıt atıklarını, plastik ambalajları normal çöp kutusuna atmayın. Belediyeler bu noktada önemli bir faktör, kimisi evlerden topluyor, kimisi çok sık kumbaralar koyuyor kimisi ise bu özeni göstermiyor ya da maddi imkansızlıklardan gösteremiyor. Siz yine de mutlaka elinizdeki ambalaj atıklarını nereye vermeniz gerektiğini belediyenize danışın. Evsel atık denen organik atık yani yemek artığı, sebze meyve kabuğu, çay/kahve posası içinse kompost konusunu konuşacağız. Ama o da gelecek yazıya kalsın.
Siz gelecek yıl bu önerilerden hangilerini uygulayacaksınız?
Paylaş