Paylaş
AİLESİNDEKİ HERKES AŞÇI
Ertesi gün Florya’daki Crowne Plaza Otel’e gittim. Burası Bakırköy’ün en eski ve en büyük otellerinden. Aslında buraya otel demek yanlış olur. Hemen yanındaki İstanbul Akvaryum ve alışveriş merkeziyle birlekte burası büyük bir kompleks. İçinde 3 tane balo solonu, ayrı ayrı restoranları var. Bu restoranlar ise Executive Chef İsmail Dönmez’e bağlı. Kendisiyle otelin içindeki Atrox restoranda tanıştım. İsmail şef doğuştan aşçı. Çünkü kendisi Bolu Mengen doğumlu. Babası, amcas,ı dayısı dedesiyle meslektaş. “Ailemdeki herkes aşçı. Bizde dededen kalma meslektir. Başka bir iş yapmamız yasak” diyerek gülüyor İsmail şef. Mutfak kariyerine 1994 yılında başlamış. Sırasıyla IHG, The Ritz Carlton ve Divan Otelleri gibi üst düzey yerlerde görev yapmış. Yurt dışında çeşitli ülkelerdeki restoranlarda mutfak şefliği görevlerinde bulunmuş. Kendisi ”Akdeniz Mutfağı, Geleneksel Osmanlı Mutfağı, Türk ve Arap muttağını harmanladım” deyince beni nasıl yemeklerin beklediğini iyiden iyiye merak ettim. Bir yandan konuşurken bir yandan şefimin yemekleri tek tek masaya gelmeye başladı.
AVOKADO KİNOA SALATASI
Önce roka yaprakları, permesan peynir dilimleri, zeytin ve kuru domatesli chermoulanın hardal sosuyla birlikte sunulduğu dana carpaccio’nun tadına baktım. Biliyorsunuz dana carpaccio dünya çapında üne sahip geleneksel bir İtalyan yemeği. Tipik olarak bir başlangıç olarak bir çok fine dinning restoranda servis edilyor. Artık bir çoğumuzun bildiği bir lezzet. Taze kişniş, manga chutney’in buluşumu, kadayıfa sarılı pastırmalı jumbo karidesi çok sevdim. Masaya bir çok meze de geldi. Özellikle humus ve salatalık, domates, kırmızı soğan, sarı biber, kereviz sapı, bahçe yeşillikleri, zeytinyağı ve limon sosu ile harmanlanmış avokado kinoa salatası favorim. Bu lezzet gerçekten çok iyiydi.
TAM 11 DAKİKA PİŞEN DENİZ LEVREĞİ
Ana yemek olarak seçenek çok. Ancak deniz mahsulu tutkunu biri olarak balık ve et arasında kararsız kaldım. Ne mi yaptım. Tabi ki deniz levreği söyledim. Zencefil ve kişniş ile kaplanmış, pancarlı humus, istiridye mantarı ve nar ekşili deniz levreği manzara eşliğinde öyle bir gidiyor ki... Her yemeğin ayrı bir pişme derecesi olduğunu söylüyor İsmail Dönmez. Bırakın dakikayı, saniyelerin bile tadında farklılar yarattığını belirtiyor. Bu levreğin 180 derecede fırında 11 dakikada piştiğini belirtiyor. Tatlı olarak ise frambuaz soslu limonlu cheese cake sipariş ettim. Burası üzerine basa basa belirtmek isterim ki, manzarası, sunumu, yemekleriyle harika bir mekan. sabahları bol çeşitli kahvaltısıyla birlikte buraya gelip, ardından çocuğunuzla birlikte akvaryumu, daha sonra da alış veriş merkezini gezebileceğiniz Atrox’u tavsiye ederim dostlar.
Paylaş