Baklavayla birlikte ustasını da ihraç edecek

BAKLAVA 1.5 GÜNDE BREZİLYA’DA

- Bugüne kadar neden tek şube?

- Şubemiz yok, açmıyoruz açmayacağız da. Kalitemizi düşürmüyoruz. Artık internet var, online sistem var. Brezilya’ya 1.5 günde baklava gönderiyoruz. Şubeye gerek yok. Markamız Karaköy Gülloğlu Nadir Güllü. Biz tüm malzemeleri yöresinden, mevsiminden alıyoruz. Artık 3 çocuğum ve kardeşim Ömer Güllü işin başında. Enine değil dikine büyüyoruz. Bakın burası çok önemli. Biz enine değil dikine büyüyoruz. Dağılmadan, kalitemizi düşürmeden büyüyoruz.

- Pandemi sizi nasıl etkiledi?

- Koronavirüs nedeniyle uzun süre Balıkesir’deydim. Artık işlerimi çocuklarıma devrettim. Her gün oğlum Murat’la düzenli olarak telefonda görüştüm. İşten hiç bir zaman kopmadım. Bu hastalık süreci bana geçmişi hatırlatıyor. 40 sene önce asker, baklavaya narh (bir malın azami satış fiyatını belirleme) koydu. Baklava yarı fiyatına düştü. Bizden zararına satış yapmamızı istediler. Buna karşı çıktık ve 1 yıl baklava yapmadık kaliteyi bozmamak adına. ‘Çok büyük zarar ettik’ derken sütlü Nuriye’yi ortaya çıkardık. Tam 12 sene boyunca sütlü Nuriye’de satış rekorları kırıldı. Türkiye sütlü Nuriye’yi bizden öğrenmiştir. Aklıma o dönem geliyor.

- Bu süreçte küçülmeye gittiniz mi?

- 150 çalışanımız var. 40 yıllık tecrübeli ustalarımız var. Ustalarımızın çocukları var. Onları gözetmemiz gerektiğini biliyoruz. Bu yüzden pandemi döneminde bir tek kişiyi bile işten çıkarmadık. Ücretsiz izne göndermedik. Kolay değil ama kendi ayağımızın üzerinde durmayı başardık. Şimdilerde yavaş yavaş eski günlerimizi yakalamaya başladık. Ama biz ne yaptık? Burger baklava, vegan, şeker ve çölyak hastaları için baklavalar ürettik. Sektörde her daim farkımızı ortaya çıkarmaya, zorluklarla mücadele etmeye devam ediyoruz, edeceğiz de.

BAKLAVANIN DEMO MERKEZİ

- Karaköy’de bir bina satın almışsınız?

- Üretim tesisimizi 32 sene önce Karaköy Güllüoğlu’nda kurdum. Dünyada bir ilkti. Kurar kurmaz Türk baklavacılığını dünya tanımaya başladı. Tesisimize dünyanın her yerinden haberciler, misafirler, müşteriler ve Michelin yıldızlı aşçılar geldi, bizi ziyaret etti. Ülkemi o dönem çok iyi tanıttım, hala da tanıtmaya devam ediyorum. Bunun haklı gururunu yaşıyorum. Baklava nasıl yenir, insanlara öğretmeye başladık. Yıllar geçtikçe biz de büyüdük. Artık kabuğumuza sığmamaya başladık. Oğlum Murat, ‘Baba yandaki binayı alıp, tesisimizi büyütelim. Baklava okulu yapılım. Baklavanın demo merkezi olsun’ dedi. Biz de yan binamızı satın aldık. Orayı kültür merkezi yapıyoruz.

- Nasıl bir kültür merkezi, içerisinde neler olacak?

- Bakanlık ve derneklerle iletişime geçip onaylı diplomalı baklava ustaları yetiştireceğim. Tabi bu işler basit değil, ciddi bir maliyet. Yalnız baklava değil, baklava ustası ihraç edeceğiz. Baklavacılık öyle basit bir iş değil. Baklavacılık futbola benzer. Kaleci, savunma, orta saha ve forvet. Kaleci forvet oynayamaz değil mi? Ya da forvet kaleye geçse başarılı olamaz. İşte biz bunu istemiyoruz. Bir baklava ustası her şeyi yapacak. Her şeyi bilecek. Kaleye de geçecek, orta sahada da oynayacak gol de atacak.

TÜCCAR DEĞİL, USTA ZANAATKARIM

- Ne kadar sürecek eğitim?

- Ben 5’inci kuşağım. 65 yaşındayım, 48 yıldır bu sektördeyim. Nadir Güllü’den mezun olmak kolay değil. 2 ay gelip mezun olamazsın. Bu kadar kolay olmayacak. Bu işin aşığı ya da muhtacı olacaksın. Ben tüccar değilim, usta zanaatkarım. Bu işi gönülden yaptım yıllarca ve hala ilk günkü gibi aynı aşkla yapıyorum. Kendim gibi zanaatkar usta yetiştirip ihraç edeceğim. O usta yurt dışında göğsünde Türk bayrağını taşıyacak. Gururla ülkemizi temsil edecek.

- Yurtdışında en çok hangi ülkeye baklava gönderiyorsunuz?

- Dışarıda sürekli müşterimiz var. Bizden düzenli sipariş verenler var. Avusturya, Avrupa ülkelerine hatta Brezilya ve Amerika’ya baklava gönderiyoruz. Gönderdiğimiz baklava 15 gün kutuda kalabiliyor. New York’a 14 saatte baklava gönderiyoruz. Mesela ‘Nadir dolama’ diye bir ürünümüz var. Adı neden Nadir? Yunanlar bir Türk ismini söylesin diye bu ürünümüze Nadir dolama ismini verdik.

- Türkiye’nin gastronomi turizmine Nadir Güllü Karaköy Güllüoğlu nasıl bir katkıda bulunuyor?

- İstanbul’a gelen turistler gezip dolaştıktan sonra Türk mutfağını özellikle baklavanın nasıl yapıldığını merak ediyor. Onlara üretim yerlerimizi gezdiriyorduk. Baklava nasıl yapılır, nasıl yenir bunu öğretiyorduk belli bir ücret karşılığında. Tabi bunların hepsi koronavirüs öncesiydi. Turistler ekonomimize ciddi katkıda bulunuyordu. Pandemi sonrası bu tekrar başlayacak.

- Ünlülerden müşterileriniz hangileri?

- Şunu anlatmak isterim. 4 sene önce şu anki ABD Başkanı Joe Biden’ın eşi Türkiye’ye geldi. Dönemin ABD büyükelçisi bizi aradı ve baklava istediklerini söyledi. Mağazamıza FBI’dan polisler geldi. Dükkan polis doldu. Herkesi didik didik aradılar. Sonunda 40 kilo baklava alıp gittiler. Biz Putin’e de baklava gönderdik. Haydar Aliyev, Pervez Müşerref’e sürekli baklava gönderiyoruz. Biz kültür elçisiyiz.

- Bugüne kadar yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey var mı?

- Üretimi yükselteceğiz. Bizim markamız Nadir Güllü Karaköy Gülloğlu. Biz çizgimizden çıkmadık, yıllarca kalitemizi bozmadık. Pandemi öncesi 1 ton baklava satıyorduk. Virüs bitsin bu rakamın üzerine çıkacağız.

GÜRCÜ GAZETECİLERE BAKLAVA YEME DERSİ

Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), Tiflis Büyükelçiliği ve Yunus Emre Enstitüsü’nün davetiyle 10 Gürcü gazeteci, İstanbul ve Ankara’yı ziyaret etti. Başta Anıtkabir olmak üzere, Gürcistan Büyükelçiliği, Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve DEİK gibi yerleri ziyaret edip, önemli temaslarda bulunan yabancı gazeteciler baklava yemek isteyince Nadir Güllü’nün kapısını çaldık. Yerli ve yabancı meslektaşlarım Nadir Güllü ile tanışmaktan büyük mutluluk duydu. Nadir Bey, saçına ak düşmese de kendisi misafirperverliği, şirinliği ve insanlığıyla “Tonton Dede” olma yolunda ilerliyor. Kendisine hayran kalmamak mümkün değil. Mekanına gelen kimseyi karnı aç göndermiyor, her fırsatta ülkesine olan aşkını sevdasını dile getiriyor. Kendisi bizlere “Baklava nasıl yenir” dersi verirken yabancı gazeteciler bol bol Nadir Güllü’nün video ve fotoğrafını çekti.

EBRU GÜLLÜ: BOMBA GİBİ PROJELERİMİZ VAR

Ziyarette bizimle yakından ilgilenen Nadir Güllü’nün kızı Ebru Güllü’yle de görüşme fırsatım foldu. Ebru Hanım, babasının adeta sağ kolu. 2005 yılında kardeşleri Tuğba ve Murat yokken Ebru Güllü işleri yavaş yavaş devralmaya başlamış. Şimdilerde kardeşleriyle birlikte omuz omuza vererek, markayı büyütüyorlar. “Babamdan aldığımız bayrağı biz yukarı taşıyacağız” diyen Ebru Güllü’nün şu sözleri beni heyecanlandırıyor: “Babamdan çok şey öğrendik. Biz bir aile şirketeyiz. Hep beraber en iyisini en kalitesini yapmak için çalışıyoruz. Nadir Güllü’nün yurt dışına usta ihracı projesi baklavaya bambaşka bir boyut getirecek. Bunun yanı sıra yakın gelecekte bomba gibi projelerimiz daha var. Ancak şimdilik bu bir aile sırrı.”