Paylaş
İnternetin olmadığı yıllar. Babam henüz hayatta, kışları iş için sık sık Adana’ya gidiyor. Nüfus cüzdanını çıkardığında kütük Adana’da gözüküyor ama iflah olmaz bir balıksever babam… Adana’da yine ete doyduğu zamanların birinde, yakın dostu ve o dönemki ortağı Ahmet Giz’le beraber Adana dışına Mersin’e doğru sürüyorlar arabayı… İyi bir balık lokantası bulmak umuduyla gezinirlerken babam bir oto galerisine yanaşıyor. Çok bilinmedik bir yerde, çok iyi bir balık restoranı bulup afiyetle mideye indiriyorlar derya kuzularını…
“Oto galericisi yüksek profilli müşteriyle yüksekten, paralı ama pek bir şeyden anlamayan adamla onun seviyesinden konuşmak zorundadır. Pahalı bir kutlama, göz boyama yemeği, gösteriş ya da kıyak yapması için müşterilerini götürmesi gereken yerler vardır. Bu yüzden bilmediğin bir şehirde istediğin gibi bir restoran arıyorsan önce oto galericilerine bir soracaksın.”
İnternetin hayata girmesiyle beraber babamın bu basit ama etkili yöntemi değer kaybetse de aslında alınan bir yemek tavsiyesini filtrelemenin ya da neyi aradığını bilmenin anahtar koşullarından biri olarak hep kulağımın bir köşesinde kaldı.
Ben bilmediğim bir şehre gittiğimde günlük yemekler için daha çok lokallerin misafirlerini götürdükleri yerleri değil, kendi gittikleri yerleri denemeye özen gösteriyorum. Turistseniz sanki onların hep gittiği o yeri beğenmeyecekmişsiniz gibi bir çekingenlikle söylüyorlar o köşedeki çorbacıyı, kebapçıyı, minik dondurma dükkanını, yaşlı İtalyan pizzacısını… Kimi ziyaretçi daha çok defalarca denenmiş ve kalitesini ortaya koymuş yerlere gitmekten mutluluk duyuyor. “Şimdi oraya gittiysen X Usta’nın kebanını bir yiyeceksin.” benzeri tavsiyelerin peşindeler… Kiminin aklı fikri ise o lokal çorbacıda.
Siz hangisini yaptığınızda daha mutlu hissediyorsunuz kendinizi? Bir şehre gittiğinizde ritüeline öncelik verenlerden misiniz, yoksa gizli saklı günlük noktalarını arayanlardan mı? Lütfen e posta yoluyla ya da sosyal medya üzerinden bana yanıtlarınızı yollamaktan çekinmeyin.
ARA SICAKLAR
- Ozzie’s en sonunda Dolapdere’den Asmalımescit’e taşındı. Rezervasyonlu kokoreç meselesi Asmalımescit’te de sürüyor. Bakalım geniş alan İstanbul’un adından en çok söz ettiren kokoreççisine neler getirecek…
- Adana Yumurtalık’ta, son derece sapa bir noktada olmasına rağmen denize sıfır konumda nefis balık yapan, deniz ürünleri hazırlayan Mesut’un Yeri, Adana’da olduğu için mi ülke çapında ünlü bir balıkçı değil? Levrek pirzolasına, balık reyonuna ve servis kalitesine bulunduğum kısa süre içinde hayran kaldım. Kebabın gölgesinde kalmasın, Adana il sınırları içinde çok iyi balıkçılar var.
- Adana demişken, iki hafta önce Adana’daydım ve Çukurova bölgesini yakından inceleme şansı buldum. Adana gastronomisi için çok önemli çalışmalar yolda ve bilinmeyen hazineler gün ışığına çıkacak gibi duruyor. Vali Yardımcısı Murat Süzen, Çukurova Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Lütfi Altunsu ve tüm ilgililer gerek yaklaşımlarıyla gerek vizyonlarıyla öyle bir profil ortaya koydular ki Adana için heyecanım tavan yaptı doğrusu. Beklemede kalın.
Paylaş