Paylaş
Önceki yazılarımdan birinde Chef’s Table programına da konu edilen Musa Dağdeviren’in, Anadolu’da kaybolmaya yüz tutmuş tarifleri kayıt altına alarak restoranında servis ettiğinden bahsetmiştim. Musa Dağdeviren’in bu çabasını daha da kıymetli kılan etkenlerden belki de en acı olanı bu alanda oldukça yalnız kalmış olması… Anadolu’nun çoğu şehrinde bile yeni restoran atılımları İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirleri etkisi altına alan “steak house, pizza, burger” benzeri ürünler merkeze alınarak gerçekleştiriliyor. Oysa söz gelimi Denizli’yi, Afyon’u, Malatya’yı ziyaret eden birinin yöresel tariflerle ilgili tavsiye istediğinde aldığı cevap benzer: “Kimi evlerde bulunabiliyor, ama lokantalarda ve restoranlarda yok.”
Bundan 30-40 yıl sonra şu anda varlığından bile haberdar olmadığımız pek çok yöresel tarifin silinip gideceğini endişesini duymamak mümkün değil.
Peki çözüm ne olmalı? Geçen ayki Burdur ziyaretimizde Mide Lobisi üyesi bir sevgili dostumuz bizi merkezde ufacık bir dükkana götürdü. Burdur yöresel hamur işlerini bulabileceğiniz dükkan tam anlamıyla bir kadın girişimi. Tüm ürünler kadınlar tarafından el emeğiyle göz nuruyla hazırlanıyor. İlk açıldıklarında “Zaten evlerde bulunan şeyler işte, buranın eriştesi, kurabiyesi, yakında batarlar” benzeri pek çok yorum almışlar. İyi ki kulak asmamışlar ki dükkanları 27 yaşına basmış durumda.
Keşke her şehrin merkezinde kolaylıkla ulaşılabilecek ve yörenin lezzetlerini bulabileceğiniz böylesi dükkanlar olsa… Tüm bu dükkanlar bir şekilde birbiriyle bağlantılı da olabilir; bir şehre girdiğinizde oranın “unutulmayan tarifler” dükkanını sorup yörenin yemeklerini kolaylıkla tadabilsek, bilgi alabilsek, fena olmaz mıydı?
Sizler şehirlerinizde böylesi yemekler üzerine uzmanlaşmış bir yerden haberdarsanız lütfen bana bildirin.
İyi seneler.
Paylaş