Paylaş
"Poşette ne var birader?"
"Bomba var."
Cümle ağzımdan ilk çıktığında durumun vahametini hemen kavrayamadım ama havalimanı polisinin bakışı idrak yollarımın açılmasına yetti.
"Tatlı yani yahu, İzmir bombası."
Son İzmir ziyaretinde gördüm ki tanesinin fiyatı 5 lirayı bulmuş… Yine de iki kutu sardırdım, İstanbul’da eşe dosta da ikram ettim. Peki nedir bu İzmir bombası?
İncecik hamur içinde alabildiğine akışkan çikolatadan oluşan bir tatlı… Uzaktan bakınca büyük bir kurabiyeye benziyor. Ilıkken yenilince çikolatası daha da akışkan hale geldiğinden özellikle sıcak tüketilmesi tavsiye ediliyor. Ben genelde soğuk yiyorum, yine akışkan oluyor gerçi… Son 10 yılda ciddi şekilde ünlenmiş olsa da özellikle son 2 yıldır sosyal medyayı süslüyor… Satan belli başlı mekanların önünde kuyruklar oluşuyor. Zaten İzmir’den sonra İstanbul’da da “bomba” satan mekanlar git gide çoğaldı.
Aslına bakarsanız geleneksel Türk tipi tatlının biraz uzağında bir yiyecek olmasına rağmen kısa sürede benimsenmeyi başardı. Üç tane ardı ardına yuvarlayınca bir soda ihtiyacı hasıl olmuyor değil… Kesinlikle hafif sayılmaz… Ama özellikle çikolata ya da fındık kreması sevenler için bulunmaz nimet…
Belki otuz yıl öncesine gitsek bu tatlının izini bulamayız, ancak kentler için kendi adlarıyla özdeşleşebilecek yeni yiyecekler üretmenin kıymeti o kadar büyük ki… İyi mamulü olan, bir gıda değeri olan irili ufaklı her kent, bunu gastronomi değeri haline getirmenin yollarını muhakkak bulmalı… İzmir nefis deniz ürünlerinden otlarına, kokoreçinden kumrusuna “bomba”ya gelene dek pek çok değere zaten sahip… Ancak kısıtlı gastronomi zenginliğine sahip şehirlerin de bombadan alması gereken dersler var… Şehrin tek bir pastanesinin, lokantasının yaratacağı farklı bir lezzet, o şehir için her şeyi değiştirebilir…
Bomba yemiş olanlar varsa sosyal medyadan, e-posta yoluyla ya da yorumlarda görüşlerini duymak isterim… Beğeniyor musunuz, yoksa ağır mı geliyor?
Afiyet olsun.
Paylaş