Hürriyet Lezizz Özel Fotoğraflar: Alamy
İnanılmaz ama gerçek! Bazı insanlar bu yiyeceklerden korkuyor
Kulağa inanılmaz geldiğini biliyoruz ama dünya üzerinde binlerce insan hayatını yemekle ilgili fobilerle başa çıkmaya çalışarak geçiriyor. Sizin için bu ilginç fobileri araştırdık.
Yemek birçoğumuz için bir ihtiyaçtan öte bir keyif. Ama bazı insanlar var ki onlar yemekten korkuyorlar. Kulağa inanılmaz geldiğini biliyoruz ama dünya üzerinde binlerce insan hayatını yemekle ilgili fobilerle başa çıkmaya çalışarak geçiriyor. Sizin için bu ilginç fobileri araştırdık.
YEMEK FOBİSİ
Genel olarak yemek fobisine sibofobi ya da sitiyofobi deniyor. Uzmanlar bu fobinin, bir yeme bozukluğu değil kaygı bozukluğu olduğunun altını çiziyor. Kişiler bir yiyecekle ilgili olarak beklenmedik korkutucu bir deneyim yaşadığında böyle bir fobi gelişebiliyor. Örneğin bir yiyecek nedeniyle boğulma tehlikesi atlatan kişi o yemeğe karşı bir fobi geliştirebiliyor.
Sibofobisi olan bireyler, genellikle hayatlarına yeni yiyecekler denemeden "güvenli" olduğunu bildikleri korkutucu olmayan yiyeceklerle beslenerek devam ediyorlar. Bu nedenle yemeklerin malzemeleri ve hazırlanma süreçleri üzerinde kontrol sağlayamadıkları restoranlara gitmekten kaçınıyorlar.
TAT FOBİSİ
Tat fobisi yani geumophobia, yemek korkusundan biraz daha farklı. Bu kişilerin yemekle bir sorunları yok, yemeğin lezzetinden korkuyorlar. O nedenle de çok fazla aroması olmayan, sossuz baharatsız yemeklerle besleniyorlar.
SEBZE FOBİSİ
Kimse sorsanız söyler: Sebzeler sağlıklı beslenmenin temel taşıdır. Ama bu fobiyi taşıyanlar aynı fikirde değiller. Literatürde lachanophobia/lakanofobi olarak da bilinen sebze fobisi ile yaşayan bireyler özellikle çok sayıda sebzenin bir arada ve çiğ halde bulunduğu salatalardan korkuyorlar.
YENİ YİYECEKLER FOBİSİ
Neophobia olarak adlandırılan yeni şeyleri deneme korkusu, özellikle çocuklarda yeni yiyecekleri deneme korkusu olarak da ortaya çıkabiliyor. Bu korkuyu taşıyan kişiler, suşi, sakatat gibi belli bir yiyecek grubunu denemekten kaçınıyor.
SARIMSAK FOBİSİ
Sarımsak yemeklere müthiş bir lezzet katıyor ama bazı kişiler için kokusu fazlasıyla rahatsız edici olabiliyor. Latince sarımsak başı anlamına gelen allium kelimesinden türemiş olan alliumphobia, yani sarımsak fobisi taşıyan kişilerde ise durum bundan biraz daha ileri seviyede. Sarımsağın yanı sıra soğan, arpacık soğanı, taze soğan, Frenk soğanı gibi tüm ürünlerin kokusu, görüntüsü ve teması bu kişilerde panik ve anksiyete ataklarına yol açıyor.
BAŞKALARIYLA YEMEK YEME FOBİSİ
Bunu bir tür sosyal kaygı olarak düşünmek de mümkün ama deipnophobia ya da deipnofobi, başkalarıyla birlikte yemek yeme ve yemek esnasında onlarla konuşma korkusu olarak tarif ediliyor. Bu kişiler tahmin edebileceğiniz gibi yemeklerini tek başına yiyor, başkalarıyla birlikte yemek yemek zorunda kalacakları ortamlardan kaçınıyor. Başkaları yemek yerken çıkan seslerden rahatsızlanan mizofonili insanlar da aynı şekilde toplu yemek yenen ortamlardan kaçınırlar.
YEMEK PİŞİRME FOBİSİ
Yemek pişirme fobisi ya da mageirocophobia/mageirofobi olarak da adlandırılıyor ve yemek pişirmeye üşenmenin çok ötesinde bir durum. Bu insanlar sadece yemek yapmaktan değil, mutfağa girmekten, hatta yemek yapmanın konuşulmasından bile korkuyorlar. Korkunun temelinde ise kötü bir sonuç elde etmekten, yüksek sıcaklıkla temas etmekten, mutfak gereçlerinden hatta yemeği sunmaktan duyulan endişe yatıyor.
YEMEKLERİN DOKUNMASI FOBİSİ
Dokunması demişken yemeğin yiyen kişiyi hasta etmesinden değil, farklı yiyeceklerin tabakta birbirine temas etmesinden bahsediyoruz. Brumotactillophobia olarak bilinen bu fobinin, bir tür obsesif kompulsif bozukluk olduğunu söylemek mümkün. Hatta bu kişiler için tabakların içine yerleştirilen ve yiyecekleri ayıran separatörler bile üretiliyor.
MANTAR FOBİSİ
Doğada yetişen binlerce mantarın bazıları çok lezzetliyken bazıları ise çok zehirli. Ancak micophobia yani mantar fobisi olan kişiler için bunların hepsi aynı. Bu kişiler mantar türünün genelinden çok korkuyor ve şiddetle uzak duruyor.
PEYNİR FOBİSİ
Yunanca peynir kelimesinden türeyen turophobia ya da tirofobi kişilerin peynirden korkması anlamına geliyor. Bu kişiler küflü ya da bozulmuş olabileceği endişesiyle bilmedikleri peyniri kesinlikle yemiyor. Tirifobisi olan kişiler peynirin yanında süt, lor gibi ürünlerden de korkabiliyor.
FISTIK EZMESİ FOBİSİ
Yediklerinizin damağınıza yapışmasından nefret ediyor bu nedenle bazı yiyeceklerden uzak mı duruyorsunuz? Siz de arachibutyrophobia/arakibutirofobi yaşıyor olabilirsiniz. Bu korkuyu yaşayanların asıl derdi damağa yapışan fıstık ezmesinin nefes almaya engel olması ve boğulmaya yol açması.
MEYVE FOBİSİ
Sebze fobisi olur da meyve fobisi olmaz mı? Fructophobia olarak da bilinen bu fobiyle yaşayanlar, markette manav reyonundan uzak duruyor, yapay olarak meyve aroması eklenmiş yiyecekleri ve içecekleri bile tüketmiyor. Başkalarının meyve yiyişini görmekten hayli rahatsız olanlar da yok değil elbette.
EKŞİLİK FOBİSİ
Başta limon olmak üzere birçok meyve ekşi tatlarıyla damaklarımızı ve sofralarımızı şenlendiriyor ama aynı şey ekşilik fobisi olanlar için geçerli değil. Aserofobi veya acerophobia olarak bilinen bu fobiyle yaşayanlar için limonun değil tadı, görüntüsü bile kabul edilebilir değil.
TAVUK FOBİSİ
Balık fobisi olur da tavuk fobisi olmaz mı? Yunanca horoz anlamına gelen 'alektor' kelimesinden türeyen alektorophobia/alektorofobi ile baş eden kişiler, tavuğun etini de kesinlikle tüketmiyor.
KABUKLU FOBİSİ
Kabuklu deniz ürünlerinden duyulan korku ise ostraconophobia olarak adlandırılıyor. Bu fobiyi taşıyan kişiler değil yemek, ıstakoz, karides gibi kabuklu deniz canlılarını görmeye bile tahammül edemiyor.
YUMURTA FOBİSİ
Ovophobia yani yumurta fobisi de oldukça gerçek bir korku hatta gelmiş geçmiş en ünlü yönetmenlerden biri olan Alfred Hitchcock da bu fobiyi taşıyanlardan biriydi. Hitchcock'un şu sözleri durumu açıklamak için yeterli gibi: "Yumurtalardan korkuyorum. Herhangi bir yerinde bir delik olmayan o beyaz yuvarlak şey... Yumurta sarısının patlayıp akmasından daha tiksindirici bir şey gördünüz mü hiç?"
KETÇAP FOBİSİ
Ketçap fobisinin mortuusequusphobia şeklindeki yazımı ve telaffuzu zor olan teknik adı kelime anlamı olarak "ölü at korkusu" demek. "Dead horse" Avustralya argosunda ketçap anlamına geldiğinden bu fobiye de bu isim uygun görülmüş. Bu fobiyi yaşayan kişiler ketçabı ne görmeye dayanabiliyor ne de yemeye...
SOĞUK FOBİSİ
Sıcak fobisinin tam tersi soğuk fobisi de frigophobia ya da frigofobi olarak anılıyor. Bu fobiye sahip olan kişiler de dondurma gibi çok soğuk yiyecekleri yemekten korkuyor.
YEMEK ÇUBUĞU FOBİSİ
Consecotaleophobia adı verilen bu fobiyi taşıyan insanlar, Asya mutfaklarının en önemli gereci olan yemek çubuklarından korkuyor. Bu fobinin Çin ve Japon kültürlerinden duyulan korkuyla paralel olduğu tahmin ediliyor.
YUTMA FOBİSİ ve İSTİFRA FOBİSİ
Yutma fobisi yani phagophobia/fagofobi, sibifobiden biraz daha farlı bir durum ama çoğu zaman karıştırılıyor. Yutma fobisi olan kişiler hissettikleri korku nedeniyle bir yiyeceği yutmaya çalıştıklarında öğürme refleksi devreye giriyor. Emetophobia olarak bilinen istifra fobisini taşıyanlar, bazen midelerini rahatsız edeceğini düşündükleri bazı yiyecekleri yemekten kaçınırken, bazen de restoranlarda ya da yakında bir banyo olmayan herhanbir yerde yemek yemeyi tamamen reddediyor.
CİKLET FOBİSİ
Ciklet tam olarak yiyecek sayılmaz ama ciklet fobisi de bu listeye dahil edilenilir. Chiclephobia diye adlandırılan bu fobiyi taşıyanlar kendileri sakız çiğneyemedikleri gibi, çiğneyen birini görmeye bile tahammül edemiyor.
TAHTA FOBİSİ
Xylophobia yani tahta fobisi de doğrudan yemekle ilgili değil. Ancak bu fobiyi taşıyan kişiler tahta çubukların üzerine yerleştirilmiş dondurmalardan, tahta kürdana saplanmış kanepelerden şiddetle kaçınabiliyor. Öte yandan tahta kaşıklar veya kesme tahtalarının kullanımından rahatsız olmayıp, dondurma çubuğunun dişine değmesiyle sorun yaşayanlar da var.
DELİKLİ YÜZEY FOBİSİ
Delikli yüzeyler fobisi yani trypophobia ya da tripofobi de sadece yemekle ilgili bir fobi değil ama çilek, incir, bal peteği gibi pütürlü yüzeyleri olan yiyecekleri de kapsıyor. Bu fobiye sahip olanlar bu tür yiyeceklere de bakamıyor, dokunamıyor hatta bu yiyecekleri tüketemiyor.