Fotoğraflar: iStock
Bu ipuçları mutfakta geçirdiğiniz zamanı faydalı kullanmanızı sağlayacak
Sizin için mutfakta geçirdiğiniz 1 dakikada 10 dakikalık iş yapmanızı sağlayacak bazı püf noktaları derledik.
Doğradığınız ya da rendelediğiniz patateslerin kararmasını istemiyorsanız, yapmanız gereken şey çok basit. Patatesleri soğuk, hatta buzlu suya koymak. Soğuk su patatesin nişastasının dışarı çıkmasını ve oksitlenerek kararmasını önler.
Muz çok hassas bir meyve. Yeterince olgunlaşmadığında hiç tadı olmuyor, fazla olgun muz da kısa sürede bozuluyor. Olgun olmayan muzları bir kese kağıdında ya da düşük ısılı fırında kısa sürede olgunlaştırabilirsiniz. Muzların uzun süre dayanması için de saplarını streç filme sarıp dayanıklı olmalarını sağlayabilirsiniz.
Meyve demişken, kestiğiniz meyvelerin kararmaması için limon suyu sürmeniz gerektiğini zaten biliyorsunuzdur. Limon suyundaki sitrik asit oksidasyon sürecini yavaşlatır. Peki evde limon yoksa. O zaman 1 kaşık bala 2 kaşık su ekleyip karıştırarak da meyvelerinizin kararmasını önleyebilirsiniz. Baldaki peptit işinizi görecektir.
Streç film mutfaklarımızdaki en büyük yardımcılarımızdan ancak tabakların üzerini kaplamaya çalışırken yapışmasıyla hem el oyalıyor hem de israf oluyor. Ama streç filminizi buzdolabında saklarsanız yapışma sorununu çözmüş olursunuz. Çünkü soğutmak streç filmin yapışkanlığını geçici olarak azaltır.
Streç film kullanıp sürekli plastik tüketimini artırmaktansa, yaratıcı bir yol da seçebilir ve temiz duş bonelerini mutfaktan banyoya taşıyıp tekrar tekrar kullanabilirsiniz. Aynı zamanda kapların ağzını kapatıp açmak da duş bonesi kullandığınızda streç filme ve alüminyum folyoya kıyasla çok daha kolay olacaktır.
Yumurtanın tazeliğini test etmek için bir kase dolusu soğuk suya koymanız gerektiğini duymuşsunuzdur. Eğer yumurta dibe batıyorsa taze, yüzeye çıkıyorsa bayattır. Peki bunun sebebini biliyor musunuz? Yumurta eskidikçe içinde bulunan sıvı madde, gözenekli kabuktan buharlaşıp uçar. Böylece yumurtanın içinde bir gaz balonu kalır, bu da yumurtanın yüzeye çıkmasına neden olur. Bu mantıkla düşünürseniz yumurta ne kadar çok yüzeye çıkıyorsa, o kadar eski demektir.
Yumurta demişken, yumurta kırarken malzemenin içine düşen kabuklar zaman zaman hepimizin başına dert olmuştur. Siz kovaladıkça kaçan bu kabuk parçalarını kolayca çıkarmak için iki yol bulunur. Bunların bir tanesi parmağınızın ucunu ıslatmaktır. Kabuk parmağınıza hemen yapışıverir. İkinci kurtarma metodu da elinizdeki büyük parça yumurta kabuğunu kullanmaktır. Büyük parça küçükleri mıknatıs gibi kendine çeker ve toplar. Ama bunu yapmadan önce kabuğun temizliğinden emin olmanızda fayda var. Sonuçta kirli kabuğu malzemenin içine sokmak istemezsiniz.
Sonbaharda balkabağının bol bol tüketilmesi hem sağlık hem de lezzet açılarından çok önemli. Ancak her güzelin bir kusuru var. Balkabağınınki de çekirdeklerini ayıklama zorluğu. Bu ayıklama işi genelde kaşıkla yapılır ancak bizim tavsiyemiz dondurma kepçesi kullanmanız. Kepçenin keskin kenarları balkabağının içindeki lifli dokuyu kolayca kesip çekirdek çıkarma işini sizin için fazlasıyla kolaylaştıracak.
Et suyunun, yemeğin, çorbanın ya da sosun yağı fazla kaçtıysa yapabileceğiniz çok basit bir şey var. Birkaç küp buzu bir tülbente ya da kağıt peçeteye sarıp, tenceredeki sıvının yüzeyinde gezdirin. Buz sayesinde yağ hemen katılaşacak ve kaşıkla hatta bir parça kızarmış ekmekle bile kolayca toplanabilir bir hale gelecek.
Soymakta zorlandığımız şeylerin başında sarımsak geliyor, değil mi? Özellikle ince kabuklar uzun uzun uğraştırıyor. Bunun yerine sarımsağın üzerine büyük bir şef bıçağıyla birazcık bastırmanız yeterli. Kabuk kolayca sıyrılacak. Zencefil kabuklarını da bıçakla soymaya gerek yok. Bir tatlı kaşığı işinizi görür. Çünkü zencefil kendisi sert bir ürün olmakla birlikte kabukları kolayca soyulabilen bir yapıdadır.
Kabuk demişken, maymunların muzları saplarından tutup alt taraflarından soyduğunu fark etmiş miydiniz hiç? Neden? Çünkü ilk bakışta ters gelmesine rağmen, muzun alt kısmından soyulması çok daha kolaydır. Ufak bir hileyle daha kolay soyulabilecek bir diğer meyve de portakal ve diğer narenciye ürünleridir. Bu meyveleri soymadan önce tezgahın üzerinde hafifçe yuvarlamak ve hatta daha da kolayı kısa bir süre mikrodalga fırında şoklamak soyma işini fazlasıyla kolaylaştırır. Mikrodalgayı kullandığınızda elinizi yakmamaya dikkat edin yeter...
"Blanch etmek" fiilini belki televizyondaki yemek programlarında duymuşsunuzdur. Blanch sebzeleri önce sıcak sonra soğuk suya sokma işlemidir ve genelde yeşil sebzelerin yeşilliğinin korunması için kullanılır. Ancak bu teknikten faydalanabileceğiniz bir alan daha var: Sebze soymak. Domates, patates gibi sebzeleri önce birkaç dakika kaynar suya ardından da buzlu suya soktuğunuzda kabukları bıçağa bile ihtiyaç olmadan hemen soyulacak. Suya sokmadan önce kabuğa ufak bir çarpı atmanızda fayda var. Mutlaka deneyin...
Kabuk konusunu hallettiysek, bir de çekirdeklere gelelim. Şeftali, nektarin gibi büyük çekirdekli meyvelerin çekirdeklerini çıkarmanın en kolay yolu meyveyi ortadan ikiye kesip elde çevirmek. Ardından da başparmak yardımıyla çekirdeği çıkarmak. Eğer inatçı bir meyveyle karşı karşıyaysanız, ikiye kesmek yerine dörde de kesebilirsiniz. Peki kiraz, vişne gibi meyveler? Onların çekirdeklerini çıkarmak için de bir soda şişesine bir de yemek çubuğuna ihtiyacınız olacak. Meyveleri teker teker şişenin ağzına oturtup çubukla çekirdekleri ittirin. Çekirdek şişeye düşecek size çekirdeksiz meyveler kalacak.
Çekirdek çıkarma derken avokadoyu da anmamak olmaz. Normalde çekirdeği çıkarmak için avokadoyu ikiye bölmeniz ve meyveyi kabuktan kaşıkla çıkarmanız tavsiye edilir. Ama bu durumda elde ettiğiniz dilimler biraz kötü görünebilir. Onun yerine biz avokadonuzu ikiye değil dörde bölmenizi tavsiye ediyoruz. Böylece çekirdek hiç uğraşmadan elinizde kalacak. Ardından kabukları da bir bıçak yardımıyla hafifçe kaldırıp elinizle kolayca soyabilirsiniz.
Çok sayıda haşlanmış yumurtayı bir kerede soymak istiyorsanız yapmanız gereken de çok basit. Hepsini kapaklı bir saklama kabına koyup sallayın. Birkaç saniye içinde kabuklar yumurtalardan ayrılmaya hazır hale gelecek. Bu arada şunu da unutmayın: Çok taze yumurtaların kabukları biraz eskimiş yumurtalara kıyasla çok daha zor olur. Bunu önlemek için yumurtaların haşlama suyuna biraz karbonat ya da sirke damlatmayı düşünebilirsiniz. Yumurta kabuğunun gözeneklerinden içeri giren bu maddeler, yumurtanın beyazının kabuğundan ayrılmasını kolaylaştıracak.
Narenciye türü meyveleri daha kolay soymak için mikrodalgaya atabileceğinizden bahsetmiştik. Üstelik bu sayede meyvelerinizden daha fazla su da elde edebilirsiniz. Hatta meyvelerinizi boyuna kesip bir maşayla sıktığınızda çok fazla uğraşmadan bol miktarda limon veya portakal suyu üretmiş olursunuz. Bu işlemi yaparken çekirdeklerin meyve suyuna damlamasını önlemek için de bir tülbentten ya da delikli başka bir bezden faydalanabilirsiniz.
Nar, mısır gibi küçük taneli ürünlerin tanelerini gövdelerinden ayırmak biraz uğraştırıcı olabiliyor. Nar için yapmanız gereken meyvenin çiçekli ucunu koni şeklinde kesip, düz tarafından da ufak bir kapak kesip almak. Ardından meyvenin üzerindeki çıkıntıları bıçakla kestiğinizde narınızın bloklar halinde kolayca soyulduğunu göreceksiniz. Mısır için de ortası delikli bir kek kalıbı kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Kalıbın ortasına mısırı sivri ucu alta gelecek şekilde yerleştirin ve üstten hafifçe bastırın. Taneler koçandan ayrılıp kalıbın içine dökülecektir.
Yumuşak peynirler mutfaklarımızın tadı tuzu ama bu tür peynirleri kesmek ya da rendelemek çok zor oluyor. Bu sorunla baş etmek aslında çok kolay. Peynirinizirendelemeden önce yarım saat kadar buzlukta tuttuğunuzda hafifçe donacak ve kolayca rendelenebilir hale gelecek. Bu peynirleri kolayca kesmenin yolu da diş ipi kullanmak. Eğer kokusuz bir diş ipiniz varsa peynirin etrafından dolayıp sıkıştırmanız yeterli. Bu ipucu keklerde, cheesecake'lerde, hatta kurabiye hamurlarında bile işe yarıyor.
Kuru soğan doğrarken gözleriniz çok yanıyor değil mi? Bu sorundan kurtulmanın en kolay yolu, soğanları doğramadan önce buzluğa atmak. ancak bu işlemi soğanları hemen pişirecekseniz kullanın. Aksi takdirde donup çözdürdüğünüz soğanlar diriliğini kaybeder. Bir diğer tuhaf ama gerçek ipucu da ağzınıza bir dilim ekmek sokmak. Ekmeğin bir köşesini dişlerinizle tuttuğunuzda geniş kısım soğandan yükselen göz yakan gazları engelleyebilir. Tuhaf olduğunu söylemiştik.
Açılması zor kavanoz kapakları karşısında işinizi kolaylaştıracak şeylerin başında kavanoz tutacakları geliyor ama evinizde bunlardan olmayabilir. O zaman size paket lastiği kullanmanızı öneriyoruz. Kapağın etrafına geçireceğiniz paket lastikleri, elinizin kaymasını engelleyip kapağı daha rahat gevşetmenizi sağlayacak. Bu da yeterli olmazsa ve eliniz acıyorsa, lastikli kapağı bir de mutfak beziyle tutmayı deneyin.
Üzüm, cherry domates gibi küçük ve yumuşak malzemeleri ikiye bölmek için teker teker uğraşmak yerine bir kapak kullanın. Saklama kaplarının ya da yoğurt kaplarının kapakları işinizi görecektir. Domatesleri yan yana dizip üstlerinden kapakla hafifçe bastırın ve büyük bir bıçakla hepsini aynı anda yatay kesin. Hepsi bu kadar...
Tereyağı özellikle hamur işlerinde yumuşak halde kullanılıyor ama bazen tereyağını yarım saat önceden buzdolabından çıkarmayı akıl edemeyebiliyoruz. Bu durumda yapılacak en kolay şey tereyağını rendelemek ya da bir mutfak poşetine koyduktan sonra üzerinden merdaneyle geçmek olur. Eğer bunu yapacak yeriniz ya da ekipmanınız yoksa o zaman bir su bardağını sıcak sudan geçirip tereyağının üzerine yerleştirebilirsiniz. Bunu yapmadan önce tereyağını küçük küpler halinde kesmeniz de faydalı olur. Daha geniş yüzey alanı ısının daha hızlı etki etmesini sağlar. Çok yumuşamış tereyağını ise bir poşet ya da kase yardımıyla buza batırıp kolayca sertleştirebilirsiniz.
Bal, pekmez gibi yapışkan malzemeleri ölçmek biraz sorun olabilir. Malzeme ölçtüğünüz kaşığa yapışıp hemen akmadığından hem işiniz uzar hem de ölçünüz şaşabilir. Bu nedenle ölçme işlemini yapmadan önce kaşığı hafif ısıtıp çok az yağlarsanız malzemeler kaşıktan kolayca akıp gidecektir. Bal demişken, şekerlenen balı 5-10 dakika boyunca sıcak suya koyduğunuzda ilk günkü haline geleceğini biliyorsunuz, değil mi?
Fırında patates, sebze vs. pişirirken pişirme işleminin ortasında fırını açıp tepsideki ürünleri alt üst etmeniz gerekir. Bunu önlemek için sebzeleri tepsiye koymadan önce tepsiyi fırında iyice ısıtın. Malzemeler fırına girdiğinde alttan üstten hızla pişeceği için hem süre kısalır hem de siz çevirme yapmakla uğraşmazsınız.
Fırında tavuk, hindi gibi etleri pişirirken de dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta vardır. But gibi parçalar göğüs gibi yumuşak ve kemiksiz parçalara göre daha zor pişer. Butun iyice pişmesi için tavuğu fırında tuttuğunuz süreçte göğüs eti fazla pişip kuruyabilir. Bu nedenle tavuğu fırına vermeden önce göğsünü buzla iyice soğutun. Buzladığınız kısım ısınıp pişmeye başladığında, butlar da en azından yarı pişmiş hale gelecek ve tavuğunuzun her yeri aynı kıvamda olacak.
Mükemmel bir poşe yumurta için önce yumurtayı ince delikli bir süzgece kırıp oradan sonra tencereye aktarın. Böylece hem yumurta beyazının ekstra akışkan kısmından kurtulmuş hem de yumurtayı sıcak suya kolayca indirmiş olursunuz. Bu arada su kaynatırken taşmayı önlemek için ne yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Cevap çok basit: Tencerenin üzerine bir tahta kaşık koymak. Peki neden? Çünkü ahşap ısıyı iletme konusunda çok kötü bir materyal. Bu nedenle su ısınıp kaynamaya başladığında ahşabın temas ettiği kenarlara yaklaşmıyor.
Kek, muffin gibi hamur işlerini yaparken pişirme kağıtlarından faydalanın. Örneğin brownie yaparken dilimlerin düzgün kareler halinde kesilmesi ve dağılmaması için tepsiye + şeklinde iki parça fırın kağıdı yerleştirip hamuru bunun üzerine dökün. Pişen keki buralardan tutup kolayca tepsiden çıkarabilir ardından tırtıklı ekmek bıçağıyla kolayca kesebilirsiniz. Muffin yaparken de özel kalıp kağıtlar kullanmak yerine 12-13 santimetrelik kareler halinde kestiğiniz kağıtları muffin tepsisinin boşluklarına oturtmanız yeterli. Pişirme kağıdını fazla yapışkan olan kurabiye hamuru gibi ürünleri kolayca açmak için de kullanabilirsiniz.
Şöyle sütü köpük köpük olmuş bir kahveyi kim sevmez? Ama evde köpük yapmak için gereken gereçlere sahip değilseniz o zaman ne olacak? Bu noktada iki tavsiyemiz var. Birincisi bir French press kullanmak. İçine yarısına kadar süt doldurduğunuz French press'in kapağını kapatıp kolunu aşağı yukarı oynatarak kolayca köpük elde edebilirsiniz. O da yoksa temiz bir kavanoz bulup yarısına kadar süt koyun. Ardından kapağını kapatıp sütün hacmi 2 katına çıkana kadar çalkalayın. Köpüren sütü 30 saniye de mikrodalgada ısıttınız mı tamamdır.
Nem bazı yiyeceklerin düşmanıdır ama birçok şeyin taze kalmasında da çok önemli rol oynar. Örneğin pasta... Dilimlediğiniz pastaların kestiğiniz yerleri hep kuruyup bayatlıyorsa iki dilim tost ekmeği işinizi görecek. Dilimleri birer kürdan yardımıyla pastanın kesik yerlerine tutturduğunuzda ekmek, buzdolabında da olsa pastanın kurumasını önler.
Birçok artmış yemek yeni tariflerde kolaylıkla kullanılabilir ama siz yemeği ilk haliyle yemek istiyor, sadece ısıtırken tadı kaybolmasın istiyorsanız o zaman yapabileceklerinize bir bakalım: Burada da nem en önemli yardımcınız olacak. O nedenle mikrodalgada ısıtma yapacaksanız ısıtacağınız yiyeceğin yanına bir bardak su koymanız gerekli nemi yaratabilir. Ekmek gibi ürünleri ısıtmak için de nemli bir kağıt havludan faydalanabilirsiniz. Ekmeğinizi havluya sarıp mikrodalgaya atın ve keyfinize bakın.
Peki yemekleri nasıl donduracaksınız? Dereotu, maydanoz, kişniş gibi yeşillikler buz kalıplarında dondurulmaya çok uygundur. Doğrayıp kalıplara doldurun ve üzerine su, zeytinyağı ya da et suyu ekleyin. Dondurmayı buz yanığından korumak için üzerine bir katman pişirme kağıdı yerleştirin. Kuru yemişleri daha uzun ömürlü olmaları için buzlukta saklayın. Yapılarındaki doğal yağın donması bozulmayı önler. Buz kalıplarında su yerine kahve dondurarak da kolayca soğuk kahve yapabilirsiniz.
Geldik temizlik aşamasına... Döküm tencere ve tavaları paslanmasını önlemek için deterjan yerine kaya tuzuyla ovalayabilirsiniz. Ilık suyla durulayıp kuruladığınızda tavalarınız ilk günkü gibi olur. Kahve değirmenini ilk günkü gibi yapmak için ise içinde ekmek ya da pirinç çekebilirsiniz. Bu maddeler kahve çekirdeklerinden kalan yağı ve kalıntıları kolayca temizler.
Mikrodalga fırının içinde kalan yemek kalıntılarını temizlemek için ıslak bir sünger dışında hiçbir şeye ihtiyacınız yoktur. Süngeri fırına yerleştirip 1 dakika döndürdüğünüzde fırının içindeki kurumuş yemek kalıntıları kolayca temizlenebilir hale gelir. Üstelik bu esnada süngeriniz de dezenfekte olur. Kireçlenen elektrikli su ısıtıcıları, French press'leri ve diğer metal mutfak cihazlarını temizlemek için de 1'e 1 ölçüsünde sirkeli su kullanılabilir.
Ahşapların temizliğinde de sıcak su kullanabilirsiniz. Tahta kaşıkları kaynar suyun içinde bir süre bekletip güneşte kuruttuğunuzda yeni gibi olurlar. Kesme tahtaları için ise kaya tuzu ve yarım limon gerekir. Üzerine tuz serptiğiniz limonla tahtayı ovaladığınızda yemek artıkları silinir gider. Tahtanızı uzun ömürlü olması için ayda bir kere gıdayla temasında sakınca olmayan mineral yağlarla ovalayabilirsiniz.
Ya elleriniz? Ellerinizde kalan soğan ve sarımsak kokularını çıkarmanın en kolay yolu limon suyu veya karbonatla ovalamaktır. O olmazsa devreye çelik tencereleriniz ve tavalarınız girebilir. Paslanmaz çelik maddelere dokunduğunuzda, ellerinizdeki koku kaynağı olan kükürt gibi maddelere bağlanıp alır götürür. Geriye de tertemiz mis kokulu eller kalır.