Paylaş
Her ne kadar “butik” olarak tanımlanabilecek yerlerde pek burger yeme fırsatı bulamamış olsam da efsanevi In N Out’tan tutun Five Guys’a, Super Duper’dan Johnny Rockets’a kadar pek çok “adı bilindik” yerde burger yeme şansı buldum.
Ne “Adamlar yapıyor kardeşim, kırk fırın ekmek yememiz lazım” noktasındayım, ne de “Biz de çok harika yapıyoruz ne varmış bizim burgerimizde” kıvamında bir iltimas geçme niyetindeyim. Ancak gerek köfte lezzeti gerekse ekmek performansı açısından bizim burgercilerimizin de hiç fena iş çıkarmadığını söyleyebilirim. Köftelerimiz benzeri derecede sulu, pişirim yetenekleri benzer, lezzetlerde pek bir fark yok… Soslama noktasında da oldukça yaratıcı çözümlerimiz var. Bana kalırsa esas kapatmamız gereken fark yan ürünler noktasında… Taze soğan halkası, çıtır çıtır patates kızartmaları, içecek çeşitleri, milk shake çeşitleri, servis hızı alanlarında Amerikan burgercilerinin genel olarak oldukça iyi iş çıkardığını söylemek mümkün. Değinilmesi gereken bir diğer önemli nokta “konsept” hususunda. Çok karıştırıp bulandırmıyorlar… “Burgerci” olarak ortaya çıkan bir yerin menüsünde sırf müşterilerin ilgisini çekmek adına alakasız yan ürünler yer almıyor. Belli başlı, iyi yaptıklarına inandıkları çeşitlerle menüyü sınırlandırıp, “menü dışı” olarak kulaktan kulağa yayılan kimi özel burger ve çeşitlerle fark yaratmaya gayret ediyorlar. Bizde olaya bu açıdan bakabilen mekan sayısı maalesef sayılı…
Sözü açılmışken gezdiğim bir düzineden fazla ülke arasından burger konusunda beni en çok şaşırtan yerin İskoçya olduğunu söylemek zorundayım. Oldukça yoğun ve katmanlı, etin tadının ön plana çıktığı burger köfteleri, gramajıyla, içeriğiyle zengin burgerleri Edinburgh sokaklarında sıklıkla tattım. Amerikan burgerlerinde benzeri bir imzayı henüz yakalayamamış olmak üzdü beni.
Ülkemizde ya da dünyadan sevdiğiniz burgercileri burada yorum olarak, sosyal medyadan ya da e posta yoluyla bana iletirseniz çok mutlu olurum.
Paylaş