Paylaş
Mısır ile ilk kez Amerika kıtasının keşfiyle tanışıldı. O dönemlerde, mısır tarımı kıtanın pek çok bölgesinde yaygındı. Sert mısır, at dişi mısır, cin mısır, şeker mısır ve unlu mısır gibi türleri yetiştiriliyordu. Orta ve Güney Amerika'nın yerli halkı günlük besin ihtiyacını mısırdan karşıladığı için de bir hayli değerliydi.
Amerika'nın keşfinden sonra İspanyollar ve İngilizler bölgeye yerleşirler ve yerli halktan, mısır tarımını öğrenirler. 1400'lü yıllarda, Kristof Kolomb, İspanya'ya dönerken yanında ilk defa karşılaştığı bu taneli tahılı da getirir. Böylece, mısır da ilk defa Avrupa'ya gelir. İspanya'dan başlayarak Kuzey Afrika'ya kadar yayılır.
Portekizliler, mısırın Asya'ya yayılmasını sağlar. Aslında dünyaya yayılması kolay olmuştur. Çünkü, çoğalma oranı ve verimi yüksektir. Hatta, Afrika'ya da ulaşmasıyla koca darının yerini alan mısır, farklı bölgelerde de bu şekilde mevcut olan birkaç bitkinin yerine geçmiştir.
Peki, Türkler neden bu taneli bitkiye 'mısır' adını vermiştir?
Ana vatanı Güney Amerika olan mısır, Amerika'nın keşfi ile ilk önce Avrupa'ya ulaşmıştır. Daha sonra Asya ve Kuzey Afrika'ya, oradan da Mısır üzerinden Anadolu topraklarına gelmiştir. Bu yüzden de Türkler de bu sarı taneli tahıla 'mısır' adını vermiştir.
Dünyanın çoğu ülkesinde yetiştirilen mısır, günümüzde çorbadan salataya pek çok yemekte yer alıyor.
Son olarak da şunu eklemek istiyorum;
Soğuk kış günlerinde de sıcacık mısır çorbasına hayır diyemem.
Ya siz?
Paylaş