Kuruntulu hayallere dikkat

Bugün öğle saatlerinde Ay, yöneticisi olduğu Yengeç Burcuna geçiyor.

Duyguların derinleşeceği ve güven ihtiyacının yükseleceğini işaret eden gökyüzünün bu konumu aynı zamanda aile, yuva ve aile büyükleriyle ilgili konuların önemli olacağını gösteriyor. Bu arada Mars’ın Neptün’ü tetiklemesi devam ediyor. Yanılgılardan kaynaklanabilecek olayların endişe uyandırması ve kuruntulu hayallerin açığa çıkması mümkün. Bu arada önemsenmeyen veya ciddiye alınmayan bazı gerçeklerin ortaya çıkması ve gerilimli duyguları açığa çıkarması mümkün.

Kendinizi kaptırmayın

Sevinç, üzüntü, heyecan, keder ve daha pek çok çeşitli duygu. Bütün bu duyguların açığa çıktığı anları düşünün ve sizi nasıl harekete geçirdiğini, isteklerinizi uyandırdığını ya da isteksizlik duyduğunuzu hatırlayın.

Kimbilir belki de şu an duygularınızı tetikleyen bir olay yaşıyorsunuz ve burada okuduklarınız tam da sizi tarif ediyor.

Her ne yaşıyor olursanız olun, önemli olan yaşamak. Ve mutluluk ya da mutsuzluk yaratan olayın ötesine geçip duygunuzu yakalamaya çalışın ve yaşayın. Çünkü bizim yaşadığımızın en büyük belirtisi, içimizde uyanan duygular...

Bu duygular bazen tahammül edilmez olabilir. Bazen çok fazla canımız acıyabilir veya öylesine büyük bir coşku hissederiz ki, yerimizde duramayız. Böylesine çeşitli duygular arasında gidip gelirken ve dalgalanırken kendimizi bu dalgalara kaptırırız.

Duyduğumuz bir haber, bütün halimizi değiştirmemize neden olacak bir duygunun açığa çıkmasına neden olabilir. Sanki o an dünyanın sonu gelmiş, bizim sonumuzmuş, duygusu uyandırabilir. Ya da aldığımız bir mektup öylesine heyecanlandırır ki, kalbimiz duracakmış gibi hissederiz ve bu sırada hiçbir şey düşünmeyiz.

İşte, bu yaşamaktır. Fakat yaşadığımızın farkında olmadan ‘yaşamak’. Ne yazık! Halbuki o sırada kendimizi yakalayabilsek, yaşadığımızı anlayacağız ve bundan büyük bir haz duyacağız. Hem de yaşadığımız duygu sert ve zorlayıcı olsa bile...

Şimdi diyeceksiniz ki, ‘üzüntü uyandıran bir duygunun keyif vermesi mümkün değil, nasıl haz duyabiliriz’

Kişi, yaşadığı duyguya kendisini kaptırdığı zaman elbette haz duyması mümkün değil. Fakat farkında olduğunuz zaman acının bile farklı bir lezzeti vardır. Tıpkı yemekte kullandığımız acı gibi. Fakat acıyı sevmeyen biri için tüm acı biberlerin tadı aynıdır ve ayırt edemez, dolayısıyla keyif almaz. Sadece ağzının yandığı ile ilgilenir. İşin püf noktası buradadır. Dikkatinizin odaklandığı nokta, ilginizin yoğunlaştığı her ne ise, orada takılı kalırsınız. Ayırt edecek hale gelmek için dikkatin daha geniş bir alana yayılması gerekir. Yani kendinizi tek bir noktaya kaptırmamanız, anlamaya çalışmanız gerekir. Elbette bu aklın işidir. Zihniniz acıya odaklanmadığı ve ne olduğunu anlamaya çalıştığınız zaman, açığa çıkan duyguyu yakalayabilir ve bundan büyük bir keyif alırsınız. Çünkü kendinizi anlamaya ve öğrenmeye başlarsınız ve bunun sonucunda kendinizi kutlarsınız. Açığa çıkan ve sizi kederlere boğan duyguyu yakalayıp kontrolünüz altına aldığınızı bilmek büyük bir keyif hali uyandırır. Sonra tüm bunların (bütün duygular) aslında yaşadığınızın işareti olduğu bilgisine ulaştırır sizi. Yaşayan, gelişen ve büyüyen varlığın geçtiği her aşamanın, zorlayıcı duyguların açığa çıkmasıyla mümkün olabildiğini anladığınız zaman kendinize ve bu duyguyu açığa çıkaran olaylara teşekkür edersiniz. Ve tabii bütün bunları ancak kendinizi kaptırmadığınız zaman yapabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları