Kurthan Fişek: Kör tuttuğunu herkes topalı

Kurthan FİŞEK
Haberin Devamı

Vergi yasaları çıktı, çıkıyor. Memur mahkûm edildi. İşçi mahkûm oldu. Emekli mezara yaklaşmış, ağlayanı yok...

Bütçe açığı varmış... Dış borç varmış... Kapatılmaları gerekirmiş...

Neymiş vergi salıp alacakmışın... IMF'ye de uygunmuş...

Camide akrabasının cenazesini kaldırmaya hazırlanan gariban ‘‘sıkıştı’’, tuvalete gidecek... ‘‘İşeme ücreti’’ ikiye katlandı.

O katlamalı vergiyi ödemem, cami duvarına işerim...

* * *

Güzel türkçemizin güzel mi güzel özdeyişleri vardır.

Meselá, ‘‘Herkes topalı becerir!’’

Niye topalı da başkasını değil?

Çünkü, topal kaçamaz...

Tek tek basaraktan kaçmaya çalışır, herkes tutup becerir.

* * *

Güzel türkçemizin güzel mi güzel özdeyişleri vardır.

Meselá, ‘‘Kör tuttuğunu yapar!’’

Niye tuttuğunu da başkasını değil? Başkasını göremez de ondan...

Göremediği için, bulduğunu, tuttuğunu, eline geleni götürür.

* * *

‘‘Magna Carta’’ (M.S. 1215) ilginç bir belgedir. Anglo-Sakson ahlákı gereğidir. ‘‘Temsil hakkım olmadan vergi ödemem!’’ demeye gelir.

Onu hiç bilmedik, öğrenemedik, anlamadık...

Biz fransızız, Code Napoleon (1804) düstûrumuzdur.

‘‘Ben devletim, gerekirse vergi salarım, vermezsen oyarım...’’

* * *

Ben iktisattan anlamam... Anlamadığım için, bilenlere sorarım...

‘‘Ek vergileri, deprem vergilerini kimden alacaksın?’’

Binası başına düştüğünde, çadırı yandığında, siniri bozulanlardan birisin, ama, onu oyacaksın...

Deprem bölgesinden kaçmak için uyduruk-osuruk arabasına bindiğinde, petrol fiyatlarına zam gelip de yarım depo dolduramayanlardan birisin...

20 ekmek parasına, bugünden yarına, 10-13 ekmek alanlardan...

* * *

KDV ekstrasını kimden alacaksın?

Pilava, bulgura, tarhanaya tálim edenlerden...

Dolaylı vergileri kimden toplayacaksın?

İçki-sigara-kumar müptelálarından... Milli Piyango gelirinin yüzde 80'ine, at yarışı müşterek bahislerinin yarısına, loto-toto'nun yüzde 78'ine, içilen rakı şişesinin yüzde 54'üne devlet el koyuyor.

Neymiş? Savunmayan Savunma Sanayii'ne, bebelerden esirgeyen Çocuk Esirgeme'ye, Kızılay'a, ZPU-THK (Türk Hava Kurumu-Zirái Pırpır Uçakları) gibi kurumlaraymış...

Celáli İsyanları o yüzden çıkmış, ‘‘dağ köyü’’ o yüzden icát olmuştu.

Askere gitmek, vergi vermek istemeyenler, ‘‘Devletten ne kadar uzak kalırsam o kadar rahat ederim!’’ demişti.

* * *

Herkes topalı becerir. Kör tuttuğunu hálleder.

27 Mayıs sonrasının ‘‘tasarruf bonosu’’ kurbanları vardı.

Kimler? Bordro mahkûmları...

Ellerine kağıt parçaları tutuşturuldu, ‘‘tasarruf ediyorsunuz’’ denildi, Kastelli topladı, paraları cukka etti, herkes o kağıtların üstüne soda içti.

Böyle devlete (birinci, ikinci ve sonrası cumhuriyetler) kim güvenir?

‘‘Devlet’’ láfını duydular mı, esas duruşa geçen, saygı duyan topallar elbette...

* * *

Devletin temelinde ‘‘sınıfsal uzlaşma-yatıştırma’’ yatar. Bir sınıfın öteki sınıfı ezmesini, sınıfların boğazlaşmasını önlemek gibi ‘‘ulvi bir tahassür’’ peşindedir.

Devletin yapmaması gereken tek şey vardır. Vatandaşı dolandırmak...

Her ay başında bordroma bakıyorum...

Maaşımın üçte biri deprem vergisine gitmiş...

Deprem kesintileri nereye gitmiş?

Amaaaannn!



Yazarın Tüm Yazıları