Paylaş
Belediyecilik açısından en talihsiz dönemini yaşayan İstanbul'da nefes alınabilen üç-beş vahadan biri de Bahçelievler İlçesi'dir.
Bu ilçenin genç, başarılı Belediye Başkanı Saffet Bulut, seçimde Refah'ı yenerek bu göreve geldi.
Ondan sonra aynı başarıyı Fatih'te Sadettin Tantan yineledi.
Zaten pislik ve bakımsızlık içindeki perişan İstanbul'u dolaşırsanız eli yüzü düzgün ilçelerin tümünün Fazilet'in (Refah'ın) dışındaki partilere bağlı belediye başkanları tarafından yönetildiğini görürsünüz.
Saffet Bulut Büyükşehir Belediyesi'nin bırakın desteğini bütün kösteğine rağmen Bahçelievler'de büyük işler yapmış bir başkan.
Bulvarlar, caddeler açmış, onları aydınlatmış, yeşil alanlar yaratmış, mükemmel bir kültür ve sanat kompleksi yapmış, spor alanlarını genişletmiş ve çoğaltmış...
Hepsinden önemlisi de ilçede çağdaş şehircilik kurallarını uygulamış, uygarlık çizgisini her alana taşımış.
Bütün bu hizmetleri kendi yarattığı kaynaklarla becermiş.
Örneğin Tayyip Erdoğan'ın Büyükşehir Belediyesi bırakın yardımcı olmayı, parasıyla asfalt bile vermemiş Bahçelievler Belediyesi'ne.
Sık sık bütün İstanbulluların belediye başkanı olduğunu söyleyen Erdoğan, aslında inanılmaz bir partizanlık yapıyor.
Şimdi anlatacağımız olay İstanbul'u yöneten kafanın ne olduğunu, İstanbul'un Fazilet'in elinde ne hale geldiğini gösteriyor.
* * *
Efes Pilsen'in İstanbul Fabrikası Bahçelievler'dedir. Bir yerde Efes'in basket takımı Bahçelievler'in takımı sayılır.
1996'da Avrupa Şampiyonası'na katılan Efes'e Saffet Bulut, ‘‘Kupayı Türkiye'ye getirin, ilçenin en güzel yerine sizin başarınızın heykelini dikeceğim’’ sözünü verir.
Efes müthiş maçlar çıkararak Avrupa şampiyonu olur ve Koraç Kupası'nı ülkemize getirir.
Sözünü unutmayan başkan, ilçenin en güzel bulvarı üzerindeki bir meydana Koraç Kupası'nı sembolize eden ve Efes'in başarısını gösteren bir heykeli dikmeye karar verir.
Koraç Kupası'nın aynısı heykel olarak yaptırılır: İki elin parmak uçlarında potaya doğru yönelen yarım bir basket topudur bu.
Bulut hemen heykelin konulacağı kaideyi yaptırmaya başlar. İnşaatın yanına da dikilecek heykelin resmini astırır.
Tamamlanmak üzereyken Büyükşehir ekipleri bir gece kaideyi temeliyle birlikte söküp götürürler.
Büyükşehir, ana arterler bize ait diye, kendi yapmadıkları bir bulvara ilçe belediyesinin heykel dikmesini engeller.
* * *
Aradan iki ay geçer.
Saffet Bulut, Abdi İpekçi Salonu'nda düzenlenen Trabzonlular gecesinde Recep Tayyip Bey'e rastlar ve hemen heykel olayını açar:
‘‘Sayın Başkan, sizin ekipler bizim heykelin kaidesini söküp götürdüler. Lütfen bir emir verin de heykeli yaptıralım. Efes'e sözümüz var.’’
Erdoğan'ın yanıtı olumsuzdur:
‘‘Ama o Efes'in reklamı olmuş. Bira kadehi yapmışsın.’’
Saffet Bulut şaşırır:
‘‘Aman Başkan kadeh olur mu? O Koraç Kupası'nın figürü.’’
‘‘Olsun. Kadehe benziyor.’’
‘‘Başkan siz böyle söylerseniz o adamlar ne yapmaz ki. Kadehle uzaktan yakından ilgisi yok. Kadeh zannettiğiniz yarıdan kesilmiş basket topudur.’’
Bunun üzerine, Koraç Kupası'ndan habersiz bizim sportmen Başkan bir şey söylemez.
Bu konuşmadan sonra Saffet Bulut kaideyi yeniden yaptırmış ve heykeli dikmiş.
Şimdi Recep Bey'in bira kadehi zannettiği heykel, Talat Paşa Bulvarı'nda Efes'in şampiyonluk onurunu sembolize ediyor.
Gördünüz mü İstanbul kimlerin elinde.
Paylaş