Klişeleri kıran kazanıyor

TÜSİAD’ın düzenlediği toplantıda iş dünyasının siyasetin önüne geçtiğini bir kez daha gördüm.

Siyasette kadın kotası olsun mu olmasın diye tartışılırken, küresel şirketler kadın çalışan sayısını artırmak, üst yönetimlerde kadınların eşit biçimde temsil edilmelerini sağlamak için kurumsal önlemlerini almaya başlamışlar bile.

PricewaterhouseCoopers Türkiye Başkanı olan Cansen Başaran Symes aynı zamanda kurumunun kadın girişiminin Türkiye başkanı, bu gelişmenin nedenini açıklarken, "Rekabet ortamında kalıcı olabilmek için 21’inci yüzyılda şirketler yetenekli eleman arayışına girmek zorunda" diyor. "Hiç birisi diğerinden üstün ya da aşağı değildir, ama erkekler adım adım düşünmeye endekslidir. Kadınlar düz çizgide düşünmek yerine etkenler ağını göz önünde bulundurarak düşünürler. İşte bu farklılık şirketler için büyük bir insan kaynağı oluşturuyor."

PepsiCo International Güney Asya, Ortadoğu ve Afrika bölesi Başkanı Saad Abdul-Latif de, kendilerine daha fazla sayıda kadını istihdam etme hedefini koyduktan sonra şirketin daha da güçlendiğini anlatırken, "Ortadoğu ülkelerinde kadınları iş hayatına katmak çok zor. Ama biz istihdam politikalarımızda kadınların sayısını artırmaya karar verdikten sonra çok başarılı sonuçlar aldık. Son iki yılda kadın çalışan oranı üç misli arttı. Bununla beraber bizim memnuniyetimiz de arttı" diyor.

***

İŞ
dünyasında kadın: Klişeleri bir kenara bırakalım. TÜSİAD’ın toplantı için seçtiği başlık, eşitlik konusuna zihinsel dönüşümü zorlayan bir açıdan yaklaşıyor.

Kadınların toplumsal yaşama katılmalarını kabul ettiğini söylemek, eşitlikten söz edip bu konuda parmağını kıpırdatmamak artık kimsenin "marka"sını, "imajını" kurtarmıyor. Yeni tüketim trendlerini yakalamayı hedefleyen şirketler işe klişeleri parçalayarak başlıyorlar, kurumsal adımlar atıyorlar.

HP’nin Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga’nın, sorumluluklarından biri de "çeşitlilik üreticiliği". Çalışmalar başladıktan sonra bugün şirketin kadrosunun yüzde 42’si kadın. "Kadınlar daha pozitif, daha olumlu, daha sadık, iletişim kabiliyeti ve sosyal sorumluluk bilinci daha yüksek" diyor. Erkeklerin ise üç boyutlu görsel zekaları daha gelişkin dolayısıyla görselleştirme yetenekleri daha yüksekmiş. Çeşitliliğin hayata geçmesi, bir şirketin kendisini yenileme yeteneğini (inovasyon) artırıyor.

General Electric ise küresel bir kadın network’ü oluşturmuş. İnternete girin göreceksiniz. Şirketin kadın çalışanları arasında iletişimi sağlıyor. Şirketin dünyanın değişik yerlerinde görevli kadın çalışanları kurum içindeki iş olanaklarını, kendini geliştirme fırsatı veren projeleri birbirlerine haber veriyor ve birlikte proje üretebiliyorlar. Bu iletişim ağı, genç çalışanlara şirkette başarılı olan kadınları tanıma ve onların deneyimlerinden dersler çıkartma fırsatını da sağlıyor.

GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kürşat Özkan, bu iletişim ağının nasıl kurumsallaştığını anlatırken, "Amacımız katılımcı ve yaratıcı kültür oluşturmak" diyor. GE’nin uçak tasarım ve geliştirme bölümünün Gebze’ye getirilmesindeki nedenini ise şöyle açıklıyor: "Bu işi, kadınların F-16 pilotu olduğu bir ülkede yapma vizyonu."

***

TÜRKİYE
’de iş hayatına kadın erkek eşitliği kavramını sokan öncü kadınlardan biri de Ümit Boyner’dir. Kadın istihdam ve girişimciliği konusunda ne kadar geride kaldığımızın altını çizdiği konuşmasında, yeni bir gelişmeye dikkat çekiyor. Şirketlerdeki kadın erkek çalışan eşitliği, dünyada yatırımcılar tarafından da artık dikkat edilir bir unsur haline geldiğini ondan öğreniyorum.

İş dünyası klişeleri parçalıyor.

Darısı, siyasette kadın kotasına karşı kullanılan klişelerin başına.
Yazarın Tüm Yazıları