Kılıçdaroğlu: Örgütün daha iyi çalışmasını bekliyorum

PROGRAMI önceden ilan etmek riskli. Güneydoğu’ya giderken programın bir gün bile öncesinden açıklanması sakıncalı.

Genelkurmay böyle düşünüyor.

Haberin Devamı

Onun için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun on bir askerin şehit düştüğü Gediktepe’ye yapacağı ziyaretin günü, saati, araçları gizli tutuluyor.
Dün telefonda Kılıçdaroğlu ile konuşurken, programın kendisine de henüz aktarılmadığını söylüyor.
Bunları duyunca, aklıma Amerikan Başkanlarının savaşın göbeğinde kan ağlayan Afganistan ve Irak’a yaptıkları geziler geliyor. Başkanları oraya götürecek pilotlar bile, nereye uçacaklarını ancak uçağa bindikten sonra öğreniyor.
Güneydoğu artık böyle bir yer. Hazin bir durum.
ÖRGÜT VE İKTİDAR
Yıllardır siyaseti izleyen biri olarak, şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Son otuz yıl içinde gördüğüm en iyi siyasal örgüt AKP’ye ait. CHP’si, AP’si, ANAP’ı, DYP’si, MHP’si, DSP’si ve diğerleri yanında, en iyi çalışan örgüt AKP örgütü. İktidarda olmasına rağmen.
Hükümetin yaptığı hatalara, ekonomide, iç ve dış politikada, terörle mücadelede gösterdiği zaaflara rağmen, AKP hala birinci parti ise, buna AKP örgütünün başarısını da eklemek gerek.
Liderin elbette rolü büyük. Başarıda hangisinin kaçta kaç payı var, onu ölçmek zor ama, liderin yanı sıra, partiyi iktidara taşımada örgütün rolü azımsanmayacak ölçüde güçlü.
Bu düşünceden hareketle, dün Kılıçdaroğlu’na CHP örgütünün çalışmasını soruyorum. Kılıçdaroğlu tek bir cümleyle yanıtlıyor:
“Örgütün daha iyi çalışmasını bekliyorum.”
Bu cümleden, yeni genel başkanın örgütünden pek memnun olmadığı sonucunu çıkartıyorum. Bu yoruma bana ait.
Bana kalırsa, CHP örgütü tembellikten henüz kurtulmuş değil. Oysa, örgüt dediğin iktidara asılır, iktidar olmaya inanır. Lider böyle desteklenir.
GÖRÜŞME KARAMBOLÜ
Son olarak görüşme karambolünü sorduğumda, Kılıçdaroğlu:
“Devlet geleneğinde Cumhurbaşkanı davet eder, ama Başbakan ziyaret eder.”
CHP Genel Başkanı devam ediyor:
“Bilgiyi, projeyi, seçenekleri hükümet üretir. Seçenekler şunlar, siz hangisine destek verirsiniz, diye gelip, muhalefete sorar.”
Kılıçdaroğlu daha sonra ilgimi çeken şu görüşünü aktarıyor:
“Eğer bir başarı elde edilirse, sonuçta başarı Başbakana ait olur. Buna rağmen, biz görüşürüz, dedik, suçlu konuma düştük.”
Kılıçdaroğlu bu kadar geniş görüşlü ve toleranslı.
CHP’nin yeni liderinin hafta sonlarında Ankara’da oturmaya niyeti yok. Her hafta sonu bir yerlerde halkla buluşacak.
Örgüt o buluşmayı verimli kılmak için sıkı çalışmak olmak zorunda,  iktidara yürümenin başka yolu yok. Örnek mi, işte AKP.

Haberin Devamı

Üçlü mekanizmaya yukardan tekzip

Haberin Devamı

PKK terörü nedeniyle oluşturulan Türkiye-Amerika-Irak arasındaki üçlü mekanizmayı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu her sefer övüyor, “üçlü mekanizma çalışıyor” diyor.
Oysa, Başkan Obama ile görüşmesi sonrasında Başbakan Erdoğan PKK’nın Kuzey Irak’tan Türkiye’ye rahatlıkla geçtiğini söyleyerek, hem merkezi Irak, hem de Kuzey Irak yönetimini eleştiriyor.
Önceki gün de, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek çok açık sözlerle:
“Biz Irak makamlarına Kuzey Irak’taki PKK’lıların listesini verdik. Mahmur Kampının kapatılmasını istedik. Görüşmeler yapılıyor, ama bir sonuç yok”.
Daha ne? Hangi üçlü mekanizma? Üçlü mekanizmanın amacı:
1- PKK’nın Kuzey Irak’ta barınmasını önlemek.
2- PKK’nın Türkiye’ye sızmasını engellemek.
3- PKK faaliyetleriyle ilgili istihbaratı paylaşmak.
Bunların hiç birinin olmadığını Başbakan ve Başbakan Yardımcısı açıklıyor. Davutoğlu ise, hâlâ “üçlü mekanizma çalışıyor” havasında.
Kaldı ki, terör eylemleri mekanizmanın çalışmadığını zaten gösteriyor.

Haberin Devamı

110 kilometrede daha çok ölüm

BİZİM memlekette trafik kazalarında her yıl Sakarya Meydan Savaşı’nda kaybettiğimiz kadar insan ölüyor. Trafik kazaları savaş gibi.
Bu yetmiyor, kara yollarında hız sınırı 90 kilometreden 110 kilometreye çıkartılıyor. Hız sınırına zaten kimsenin dikkat ettiği yok, uzun yolda, şehir içinde adam basıyor gaza, trafik kuralları kağıt üstünde.
Şimdi hızı 110’a çıkarmak, kuraldan nasibini almamış bizim insanımıza, “sen daha çok hız yap” anlamına geliyor.
Sonuç şimdiden belli. Daha çok kaza, daha çok ölüm. Bunun adı da, yönetim.

Yazarın Tüm Yazıları